Şehir fotoğrafçılığı, büyüyen metropollerdeki zor yaşamların izlerini sürüyor. Bazen görüntülerde canlılar yerine yüksek binalar görüyoruz, bazen de hayatlar arasındaki uçurumları. Her şeye rağmen şehirlerde yaşarken görmediğimiz, görmezden geldiğimiz anlar bu fotoğraflar sayesinde anlam kazanıyorlar.
Coincidences adında bir koleksiyon hazırlayarak son günlerde dünyanın her köşesinde takdir kazanan Jonathan Higbee, sıradan anların farklı estantaneler sayesinde gerçeküstü karelere dönüşmesini sağlıyor. Bunun için çoğu zaman reklamları ve şehirlerdeki panoları kullanıyor. Haftanın en az 4 gününü uzun bir süredir bu işi için ayıran sanatçı, pes etmeden çalışmış.