Günümüzde çevre duyarlılığının artması için pek çok proje yürütülüyor. Ancak buna rağmen insanlar olarak acilen bırakmamız gereken bazı alışkanlıklardan vazgeçemiyoruz. Plastik kullanımı ve doğaya atılması da bu alışkanlıklardan en tehlikeli olanı. Çünkü plastik doğada yaklaşık 400 yıl çözünmeden duruyor ve özellikle okyanuslar ile içinde yaşayan canlılar için büyük bir sorun haline geliyor.
Okyanuslara her sene milyonlarca ton plastik atık bırakılıyor ve son araştırmalara göre okyanuslardaki plastik atık miktarı ortalama 150 milyon ton. Bu miktar artan nüfus ve artan tüketim ile sürekli olarak çoğalıyor. Bu da çok da uzak olmayan bir gelecekte okyanusların birer çöplüğe dönüşmesi anlamına geliyor. Böyle senaryolarla karşılaşmamak için de atılabilecek bazı adımlar var.
Bireysel eylem;
Dünya üzerindeki her birey plastik tüketiminin azaltılması ve geri dönüşüme özen gösterdiği takdirde zaten bu bir sorun olmaktan çıkıyor. İşte bu bakış açısıyla değerlendirip, herkesin kendi önlemini alması gerekir. Böylece bireysel bir adım daha uzaktan baktığımızda küresel bir önleme dönüşecektir. Plastik torba, plastik şişe ve benzeri maddeleri kullanmayarak ve kullansanız da geri dönüşüme dahil ederek kendi eyleminizi başlatabilirsiniz.
Devlet desteği;
Her ne kadar bireysel eylem çok önemli olsa da devlet desteği, çevre bilincinin sağlanması anlamında en büyük etkidir. Bu yüzden devletlerin genel 'kurallar' ve 'yasaklar' ile bu dengeyi sağlaması gerekir. Günümüzde özellikle Avrupa ve Kanada'da bu konuda devletlerin attığı büyük adımlara şahit olduk. Kanada uzun vadede sıfır atık politikasını uygulamayı düşünüyor ve Avrupa'da da benzer adımlar atılmış durumda. Fakat Amerika ve Çin gibi kalabalık nüfuslu ülkelerin de bu konuda ciddi önlemler almaları gerekiyor. Bu sayede, kalabalık nüfuslu ülkelerin atık kullanımını azaltması küresel anlamda bir rahatlama sağlayacaktır.
Şirketlerin desteği;
Plastik atık ürünlerinin üreticileri ve bu ürünleri satan şirketler aslında bu ürünler için kilit nokta. Dolayısıyla eğer onlar üretmeyi ve satmayı bırakırsa, tüketilmeyecek. IKEA, McDonald's gibi bazı büyük şirketler bu konuda hem kitleleri bilinçlendirmek hem de tüketimi azaltmak için bazı adımlar attı. IKEA 2020 yılından itibaren plastik içeren ürünlerin ve ambalajların kullanılmasını sonlandırmayı hedefliyor. McDonald's da ürünlerinde kullandığı plastik ambalajları kağıt ile değiştirmeye başladı. Benzer adımların dünya genelinde tüm büyük şirketler tarafından atılması sayesinde bu sorunu büyük oranda çözmüş oluruz.
Yani aslında plastik atık sorununu halletmek son derece basit. Sadece bu konuyu geçiştirmek yerine suyu plastik şişeden içmeyi bırakmamız gerek. Herkes bu mantıkla ufak bir adım attığında ve şirketler ile devletler de katıldığı takdirde, sorunu çözmek çok daha basit hale gelecek. Böylece midelerinde plastik poşetlerle ölen balinalar ya da ayağına plastik atık dolanmış su kaplumbağaları da yok yere ölmemiş olacak.