Bundan 32 sene önce 25 Nisan günü Ukrayna'nın kuzeyinde, Kiev'e bağlı bir yerleşim yerinde bulunan nükleer santralde büyük bir patlama meydana geldi. Gece yarısından sonra yaşanan patlama esnasında 31 insan hayatını kaybetti fakat bundan çok daha ciddi sonuçlar ortaya çıkmıştı. Yalnızca SSCB'de, kazanın yaşandığı bölge değil, tüm dünya tehlike altındaydı. Ülkemiz de dahil özellikle Avrupa ülkeleri, rüzgarla taşınan radyasyondan etkilenmişti ve dünyada adeta bir kırmızı alarm verildi.
Kazanın ardından yüksekk risk bölgesi olarak belirlene 30 kilometre çapındaki alanda 135.000 insan tahliye edildi, yaşam alanları boşaltıldı ve milyonlarca insana iyodür tabletleri dağıtılarak önlem alınmaya çalışıldı. İnsanlar kaza sırasında olmasa da on yıllar boyunca kazanın getirdiği hastalıklar özellikle de kanser sebebiyle hayatını kaybetti. İnsanlar için bunlar yaşanırken, bir de doğanın gördüğü zarar vardı.
Ukrayna sınırlarında kalan ormanların %40'ı (toplam 35.000 km2) radyasyondan etkilendi ve zehirlendi. Ancak şimdi, kazadan 32 sene sonra gerrçekleştirilen araştırmalar gösteriyor ki doğa kendini yavaş da olsa iyileştirmeye başladı.
Bölgede en 'rahat' yaşayan canlılar mantarlar ve ayrıştırıcılar oldu. Melanin yönünden zengin bazı mantarlar, iyonlaştırıcı radyasyonun pigmentleri üzerindeki etkisi sayesinde Çernobil'de hızla yayıldılar ve yaşam alanlarını genişlettiler. Aynı zamanda araştırmalar bu mantarların radyoaktif düzeyin denglenmesinde önemli rol oynadığını gösteriyor.
Ancak bu durum tüm bitkiler için geçerli değildi. Özellikle ağaçlar radyasyondan çok kötü etkilendi. Milyonlarca ağacın yaprakları, radyasyon etkisi sebebiyle kahverengine döndü ve hala bazı orman bölgelerinde bu etkiler gözlemleniyor. Ancak bazı bitkilerin ise durumu değerlendirip farklı çıkış yolları bulduğu biliniyor. İncelemeler sonrası, bölgede 100 km'den fazla uzayabilen bitkiler olduğu görüldü. Bu bitkiler radyason etkisinden kaçmak için uzayarak bölgeden adeta kaçtı.
Felaketten en çok etkilenen canlılar ise kuşlar oldu. 50'den fazla türde 550 kuş üzerinde yapılan incelemeler, kuşların beyinlerinin radyasyon sebebiyle hasar gördüğünü kanıtladı. Aynı zamanda bölgede binlerce kuş öldü, pek çok tür yok oldu. Ancak şaşırtıcı olan ise pek çok hayvanın bölgeye geri dönmeye başlaması oldu. Yaban domuzları, geyikler, sıçanlar, kurtlar ve daha pek çok hayvanınn kaza bölgesindeki nüfuslarında da ciddi bir değişim yaşanmadı. Fakat bu tabii ki o hayvanların sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor.
Çernobil patlamasından sonra dünyanın nükleer santrallere bakış açısı hayli değişti ve bu konuda zaman içinde büyük bir bilinç oluştu. Yenilenebilir enerji kaynaklarının ön plana çıkmasında da nükleerin riskli görülmesinin büyük etkisi olduğu bilinen bir gerçek. Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarından tam 200 kat daha etkili olan bu patlamanın, gelecekte asla tekrarlanmaması için bu konuda atılan her adımın milyonlarca kez değerlendirilmesi gerekiyor.