Tayland’daki Mağarada Mahsur Olan Çocuklar, Meditasyon Yaparak Sakin Kalmışlar

12 çocuk ve 25 yaşındaki antrenörlerinin 2 haftayı aşkın süreyle mahsur kaldıkları mağaradan gelen görüntüler, çocukların beklenende sakin ve mutlu oldukları görülüyordu. Peki genç antrenörleri haftalar boyunca bunu nasıl sağladı, çocuklar nasıl bu şekilde sakin kalabildiler?

Kapalı ve karanlık alanda bulunmak, çoğu insan için can sıkıcı bir durumdur. Hele ki ortam hakkında herhangi bir bilginiz yoksa, durum daha da dramatik bir hal alır. Son iki hafta boyunca Tayland’daki mağarada mahsur kalan minik futbol takımının üyeleri de aynı dramla karşı karşıya kaldılar. Yanlarında besin malzemeleri yoktu, günlerce bulunmayı beklediler. Bulundular ama kurtarılmaları için mantıklı yolların belirlenmesi gerekiyordu. Kilometrelerce uzunluktaki mağaradan geçen profesyonel dalgıçlar onlara ulaşıp besin götürdüler. 

Mağaranın içinden gelen ilk görüntülerde, çocukların beklenende de sakin oldukları gözlemlendi. Elbette bunda bulunmuş olmalarının etkisi büyüktü. Yine de günler boyunca hiçbir çocuğun zarar görmemesi, akıllara farklı yöntemlerin uygulandığını getirdi. Gözler antrenöre çevrilmişti. Açlık, kapalı alan baskısı, düşük oksijen seviyesi, ölüm korkusu ve daha pek çok şeyle baş etmek için 12 öğrencisini nasıl ikna ettiği merak edildi. 

Dalgıçlar mağara ulaştıklarında kimsenin ağlamadığını da aktardılar. 25 yaşlarındaki koçları Ekapol Chanthawong, haber kaynaklarına göre çocuklara mağara içinde meditasyon yaptırmıştı. Yaşları 11 ila 16 arasında değişen çocukların bu şekilde sakinleştirilmesi bile zor bir ihtimaldi. 

Ekapol’ün gazetecilere konuşan teyzesi Tham, “O bir saate kadar meditasyon yapabilir. Onun tüm öğrencilerine sürekli olarak bunu yaptırdığını biliyorum” dedi. Sekiz çocuğun şu ana kadar kurtarıldığı mağarada yaşanan bu anlar, insanın gerçekten de her şeyin üstesinden gelebileceğinin göstergesi. Antrenörün hayatı boyunca üstesinden geldiği şeyler de gerçekten çok dramatik.


Ekapol Chanthawong (solda)

Ekapol, bundan 13 sene önce 12 yaşındayken yetim kaldı. Ardından hayatını bir Budist manastırında geçirmeye başlayan genç, Tayland’ın Mae Sai şehrindeki bir manastırda 10 yıl yaşadı. Bu süre zarfında kendisi bir keşiş olmak üzere eğitim aldı. Ayrılma nedeni büyükannesinin hastalanmasıydı, ona bakabilmek için manastırdan çıkmak zorunda kaldı. Daha sonda Wild Boar adındaki çocuk futbol takımında yardımcı antrenör olarak çalışmaya başladı. 

Ekapol’ün yardımcılığını yaptığı koç Ake, genç antrenörün eğitim gördüğü manastıra yakın bir isimdi. Bu manastırın baş rahibi, Ekapol’ün düzenli olarak meditasyon yapan örnek bir genç olduğunu açıkladı.

Budist meditasyonunun geçmişi yaklaşık olarak 2600 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Son yıllarda araştırmacılar, meditasyon tekniklerinin klinik ortamlarda da uygulanabilir olduklarını öne sürüyorlar. Hatta bazı araştırmalarda akıl sağlığı ve meditasyon arasında doğrudan ilişki kuruluyor.