X ışınlarının nasıl çalıştıklarını size hızlı bir şekilde özetleyelim. X-ışınları, vücudumuzdan geçerken yoğun bölgeler tarafından emilir, yumuşak bölgelerin de içinden geçerler. Bu sayede ışınları emen kemiklerimiz, röntgenlerde görünür olur. Kemiklerimiz ışınların diğer tarafa geçmelerine engel oldukları için beyaz şekilde görünürler.
Phil ve Anthony Butler. Bu ikili sadece bir baba oğul değil, aynı zamanda birisi fizik, diğeri biyomühendislik profesörü. Hatta bu ikilinin ortak olarak açtıkları MARS Bioimaging isimli bir şirketleri de var. Son 1 yıldır bir teknoloji üzerinde çalışıyorlar.
Geleneksel röntgen
Yukarıda bahsettiğimiz baba ve oğul ise artık fazlasıyla gelenekselleşen bu teknolojiyi tarihe gömüyor. Kendileri, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda kullanılan Medipix isimli bir teknolojiyi yeniden şekillendirerek kullanmaya başladılar.
X ışınları vücudun içinden geçerken kemikler tarafından emilmek yerine bu tarayıcıda, vücudumuzun her birimi tarafından emiliyor, düzgün şekilde yansıtılıyor.
İlk sonuçlardan birisi şöyle:
Yapay zeka yazılımları, x ışınlarının yansımalarından elde edilen verileri, boyut ve dokularına göre sınıflandırarak renklendiriyorlar. Günümüz röntgen teknolojileri, kolumuzdaki kırığı fark etse de çevresindeki deformasyon hakkında detaylı bilgi vermiyor. Bu teknoloji ise kemikteki ve çevresindeki her şeyi teşhis etmeyi kolaylaştırıyor.
Şu sıralar kanserli bir grup hasta üzerinde denenen tarayıcı, ardından Yeni Zelanda’da bir grup ortopedi ve romatoloji hastası üzerinde de test edilecek.
Yapılacak testler sonucunda eğer ciddi sorunlarla karşılaşılmazsa, söz konusu teknoloji o kadar çabuk yaygınlaşacak.