Güneş Sistemi içerisindeki en görkemli gezegen Satürn’ün uydusu Titan, insanlığı uzun süreler meşgul edecek. Yıkıcı bir atmosfere sahip olan gezegen tipi dev uyduda sanki daha önce yaşam varmış da sonra yok olmuş gibi görünüyor. Atmosferinin son derece yoğun olması gözlemlenmesini zorlaştırdığından, sıradan görüntüleme teknikleri pek detaylı sonuç vermiyorlar.
Geçtiğimiz aylarda Satürn’ün atmosferine doğru dalış yaparak görevine son veren uzay aracı Cassini, topladığı son verileri Dünya’ya göndermişti. O verilerin bilimsel analizleri ve araştırmaları tamamlandı. Nature tarafından 24 Eylül’de yayınlanan araştırma, Titan’daki kum fırtınalarının ilk kez gözlemlenmesi dolayısıyla gündem yarattı.
Titan’ın atmosferindeki hidrokarbon döngüsü zaten bilinen bir konuydu. Şimdi ise Dünya ve Mars’a çok benzeyen bir başka yönü daha ortaya çıkmış oldu. Titan, Güneş Sistem’inde kum fırtınaları gözlemlenen 3. gök cismi olarak kayıtlara geçti. Aslında Titan, atmosfer yapısıyla Dünya’ya en yakın özelliklere sahip gök cismi. Zira Mars’ın atmosferi çok zayıf durumda. Ayrıca Titan’ın yüzeyinde denizler, göller ve nehirler var.
Dünya üzerindeki ve yer altındaki sıvıların yapısı su iken Titan'daki sıvılar ise metan ve etandan oluşuyorlar. Nasıl Dünya’da atmosferik döngü içerisinde su farklı hallere giriyorsa, Titan yüzeyindeki hidrokarbon molekülleri de benzer bir döngüye sahipler. Yağmurlar, fırtınalar, kasırgalar derken, aslında Dünya’nın kimyasal olarak uzak ancak fiziksel olarak yakın bir kardeşine bakıyoruz.
Titan, tıpkı Dünya gibi mevsimsel döngüye de sahip bir cisim. Tropik bölgeler, kurak iklimler, soğuk alanlar derken benzerliklerin sayısı artıyor. Bu nedenle Cassini tarafından yıllarca elde edilmiş verilerin bir baytı bile çok büyük önem taşıyor. Varsayım ve şüpheler hiçbir zaman ortadan kalkmıyor, bilim potansiyel olarak hidrokarbon döngüsüne uyumlu bir biyolojiye sahip canlıları arıyor.