Günümüzdeki çoğu navigasyon sistemi Dünya yörüngesindeki uydulardan sinyaller gönderen ve alan (GPS gibi) Küresel Navigasyon Uydu Sistemi (GNSS)'e dayanır. Kuantum ivmeölçer ise, harici sinyallere dayanmayan bağımsız bir sistemdir. İvmeölçerler ise, bir nesnenin hızının zamanla nasıl değiştiğini ölçer. Bununla, nesnenin başlangıç noktası ve bulunduğu yeni konum hesaplanabilir.
Bu ivmeölçerin önemi, uydu sinyallerinin yüksek binalar gibi bloklar sayesinde, ya da sinyallerin karışıklıklardan dolayı kullanılamaz hale geldiği zaman daha net belli oluyor. Örneğin uydu sinyallerinin bir gün için karışması İngiltere'ye yaklaşık 1 milyar sterline mal olabiliyor.
Şimdiyse ilk kez Birleşik Krallık'tan bir ekip, Ulusal Kuantum Teknolojileri Fuarı'nda taşınabilir, bağımsız bir kuantum ivmeölçeri gösterdi. Bu cihazın geliştirilmesi Imperial College London ve M Squared tarafından 5 yıllık bir süre içerisinde Birleşik Krallığın 270 milyon sterlinlik desteği ile gerçekleşti.
Ultra-soğuk atomların hassasiyetini kullanma
Kuantum ivmeölçer, sunduğu hassasiyeti ve doğruluğu süper-soğuk atomların özelliklerini ölçerek sağlıyor. Aşırı düşük sıcaklıklarda atomlar, hem madde hem de dalga gibi davrandıkları için "kuantum" adı veriliyor.
M Squared'deki Kuantum Teknoloji Bilimcisi Dr. Joseph Thom konu hakkında şunları söylüyor: "Soğuk atom kuantum sensörlerini ticarileştirme çalışmalarımızın bir parçası olarak, kuantum gravimetre'de çoktandır uyguluyor olduğumuz soğuk atom tabanlı sensörler için evrensel bir lazer sistemi geliştirdik. Lazeri ise Imperial College London ile beraber oluşturduğumuz kuantum ivmeölçerde kullanıyoruz. Yüksek güç, son derece düşük gürültü ve frekans ayarlarını en iyi şekilde birleştiren lazer sistemi, atomları soğutup ivme ölçümleri için optik cetveli sağlıyor."