Dünya, Tahmin Edilenden 3 Kat Daha Fazla Suyu İçine Çekiyor

Birçoğumuz suyu dünya yüzeyinden buharlaşarak uçtuğunu sanıyorduk ama dünya yüzeyindeki su sadece buharlaşarak dünya katmanlarına doğru hareket etmiyormuş, aynı zamanda dünyanın iç katmanlarına doğru da emiliyormuş.

Mariana Çukuru’nda yapılan sismik araştırmalara göre, okyanusun altında gerçekleşen tektonik çarpışmalarda, dünyanın dibine doğru düşünülenden 3 kat daha fazla su çekiliyor. Araştırmacılar, okyanusun diplerindeki çukurlarda yaptıkları gözlemlerde, su çekilmelerinin küresel su döngüsü üzerinde önemli etkisi olduğunu söylüyor.

Washinton Üniversitesinde doktorasını yapan Chen Cai’nin Nature dergisine verdiği röportajda “Suyun dünyanın dibine doğru çekildiği biliniyor fakat ne kadar suyun çekildiği bilinmiyor” dedi. National Science Foundation’ın program yönetmeni Candace Major “Araştırmalar gösteriyor ki yitim bölgelerinde düşünülenden çok daha fazla su dünyanın dibine doğru çekiliyor” dedi.

Cai’nin araştırma danışmanı, profesör Douglas A. Weins “Sonuçlar yitim bölgelerinin dünyanın su döngüsü üzerindeki önemini gösteriyor. Tahminler ile gerçekte kaybolan su miktarı arasındaki fark çok daha fazla” dedi.

Suyun Altında

Araştırmacılar, Mariana Çukuru’nun karşısındaki 7 adaya konuşlandırdığı sismograflarla 1 yıldan uzun bir süre boyunca dünyanın dibinde meydana gelen depremleri dinledi.

Yeni sismik gözlemler, Pasifik levhasının çukura doğru bükülmesinin daha ayrıntılı bir resmini çiziyor ve farklı kaya türlerinin suyu tutma hızını çözümlüyor. Kayalar birçok farklı şekilde suyu tutabilir veya kavrayabilir.

Okyanus suları dünya kabuğunun altına, fay hatları olan ve plakaların çarpıştığı mantonun üstüne doğru çekiliyor ve kapana kısılıyor. Belli bir sıcaklık ve basınçla birlikte su, kimyasal bir reaksiyona giriyor ve sıvı formundan çıkarak jeolojik levhadaki kayaların içine sıkışıyor.

Tüm bu süre boyunca, plakalar yavaş yavaş mantoya doğru ilerlemeye devam ediyor ve suyu da beraberinde getiriyor.

Önceki çalışmalarda, Mariana Çukuru gibi yitim bölgelerinde suyun tutulabildiği saptanmıştı fakat ne kadarının tutulduğu ne kadarınınsa dünyanın içine doğru çekildiğini belirleyememişlerdi. Cai “Çalışmalarımızla bunu sınırlandırmayı denedik, eğer ki su plakanın derinlikleriyle nüfuz ederse, orada kalabilir hatta daha da derinlere inebilir” dedi.

Sismik görüntülere göre Mariana Çukuru’ndaki ‘sulu kayalar’ deniz tabanının altında 32 km boyunca uzanıyor ve bu düşünülenden çok daha derin. Sulu kayaların bulunduğu bloktaki tutulabilen su miktarı ise oldukça dikkate değer.

Aşağı İnen Yukarı Çıkmalı

Wiens “Eğer eski, soğumuş yitim bölgeleri benzer kalınlıkta sulu katman barındırıyorsa, dünyanın derinliklerindeki küresel su akışı tahmin edilenden 90 km daha büyüktür ve bu da tahminimizden 3 kat daha fazla emildiğini gösterir” dedi.

Dünyanın içindeki su bir şekilde dışarı çıkmalı, sürekli dünyanın derinliklerinde kalamaz. Bazı bilim insanları dünyanın derinliklerine giden suların volkanik patlamalarla birlikte buhar olarak atmosfere karıştığına inanıyor.

Fakat yapılan bazı araştırmalara göre, derinliklere çekilen su miktarı ile buhar olarak dışarı çıkan su miktarı aynı değil. Diğer araştırmacıların ortaya attıkları modelleri yeniden gözden geçirmelerini umut eden Wiens’e göre volkanik hareketler sonucunda dünya yüzeyine çıkan su buharı miktarı kesin değil.

Alaska

Wiens, Mariana Çukuru’nun ötesinde Alaska’da ne kadar suyun dünyanın dibine doğru gittiğini ölçmek için diğer bilim insanlarıyla birlikte benzer bir çalışmayı yapıyor. Wiens yitim bölgelerinde çekilen suyun bölgeden bölgeye çekilip çekilmediğini merak ediyor.