Yuva yapmak için yetersiz olan fareler yetiştiren araştırmacılar, sadece dişi farelerin dikkatle ilgili problemler yaşadığını keşfetti. Bunun nedeni ise dişi farelerdeki duyguları düzenleyen nöronların erkeklere göre daha az bulunmasıydı. İnsanda stres ve depresyonun neden oluştuğunu bulmak için beyin mekanizmasını inceleyen araştırmacılar, bu incelemeleri daha rahat yapabilmek için fareleri kullandı.
Araştırmayı yürütmek için, araştırmacılar dört günlük fareleri ve annelerini standart kafeslerden yuva yapma materyallerinin yetersiz olduğu yerlere taşıdı. Yiyecek ve suyun bol olduğu ortamda, anne fareler yuva yapma malzemesi bulmak için yavrularını sık sık terk etti. Standart kafeslerden hiç taşınmamış yavrularla kıyasla bu yavru farelerin daha fazla stres yaşadığı tespit edildi.
Brown Carney Beyin Bilimi Enstitüsü çalışanı Kevin Bath, bu deneyin, çocukların karşılaştıkları erken yaşam streslerini yansıtacak şekilde tasarlandığını ve bu durumun, birden fazla işle uğraşan tek bir ebeveynle beraber büyüyen bir çocuğun ileride daha fazla stres yaşadığının kanıtı olduğunu söyledi.
Ekip, stresli anneler tarafından yetiştirilen fare yavrularının iki aylıkken yetişkinliğe eriştiğinde, dişi farelerin davranışlarını değişen koşullara uyarlamanın zor olduğunu fark etti. Araştırmacılar, stresli dişi farelerde diğer farelere göre nöronların aktivitesini ayarlamalarına yardımcı olan, daha az parvalbümin internerononu buldular.
Bath, fare modelini anladıktan sonra, ne tür müdahalelerin veya ilaçların erken yaşam stresinin nörobiyolojik ve davranışsal sonuçlar üzerindeki etkisini tersine çevirebileceğini veya azaltabileceğini öğrenmek için çalışmalarını sürdürüyor.