Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi, uluslararası alanda küresel ısınmaya karşı yapılan çalışmaların başında geliyor. Küçük ve fakir ülkelerin, küresel ısınmaya karşı 2015 Paris Anlaşması'nda büyük ülkelerin imzaladıkları kurallara uyması için baskıları sürüyor. Paris Anlaşması'nda verilen taahhütlere göre, ülkeler sıcaklık artışını en fazla 2 Santigrat derece olmasını sağlamakla yükümlüydüler.
2 derece olarak belirlenen limitin doğru seçilip seçilmediği bir tartışma konusu çünkü bugüne kadar ortalama 1 derecelik artışın bile neden olduğu kasırgaların, sıcaklık dalgalarının ve çok daha büyük yıkıcı afetlerin sonuçları hala hafızalarımızda.
Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Hohan Rockstrom, Polonya'da yapılacak görüşmelerin, Paris'te alınan kararların uygulanması için büyük önem arz ettiğini belirtti. COP24'te konuşan delegeler, temsilcilerin tartışacakları konuların, önlem alıp almayacakları değil, önlemlerin nasıl uygulanacağı hakkında olması gerektiğini ifade ettiler.
Polonya, iklim zirvesi için Paris Anlaşması'nı imzalamış 183 ülke temsilcisini ağırlayacak. Görüşmelere, Paris Anlaşması'nın altında imzası bulunan Türkiye de katılacak.
ABD, geçtiğimiz yıl Trump'ın verdiği kararla Paris Anlaşması'ndan geri çekilmişti. Cumartesi günü düzenlenen G20 zirvesinde, Paris Anlaşması'nın gerekliliği ve önemi vurgulanmış fakat ABD, geri çekilme kararının arkasında durmuştu.
Her ne kadar Paris Anlaşması'nda kararlaştırılan önlemler uygulanmaya başlansa da bu önlemler küresel ısınmayı durdurmaya yetmeyebilir. Ekim ayında bir araya gelen 90'dan fazla iklim bilimci, küresel ısınmayı durdurma konusunda yol katetmek isteniyorsa, önümüzdeki 12 yıl içinde fosil yakıt kullanımının sıfırlanması gerektiğini bildirmişlerdi.
Avrupa İklim Vakfı'nın CEO'su Laurence Tubiana, verdiği bir röportajda şu ifadeleri kullandı: "Polonya'daki görüşmeler, bazı çıkarımlar yapmak için iyi olacak. Örneğin ABD'nin sözleşmeden geri çekilme kararının, diğer ülkeler için domino etkisi yaratıp yaratmayacağını katılım sayısına bakarak gözlemleyebileceğiz." Bilindiği gibi, Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, ABD'nin davranışını destekleyeceklerini duyurmuştu.
Gelişmiş ülkelerin, yakın gelecekte uğraşmak zorunda kalacakları sorunlar için önlem alınması adına Polonya'daki görüşmeler büyük önem taşıyor. Her geçen gün kuraklık ve yüksek deniz seviyesinin yol açtığı problemler artarken, iklim değişikliği de global bir sorun haline geliyor.