Son yıllarda sinema sektörü bilim kurgu, aksiyon, süper kahraman filmleri ve hatta animasyonlara artan talepler nedeni ile post-prodüksiyon alanında oldukça ilerleme kaydetti. Günümüzde, bir sinema filmini çekebilmek için neredeyse her şeyin setlerde tamamlandığı dönemlerden ağırlıklı olarak bütün düzenlemelerin bilgisayar başında yapıldığı, bol efektli dönemlere geçiş yapıldı.
Hal böyle olunca, filmlerin post-prodüksiyon için ayırdıkları zaman ve ekip sayısı bir hayli arttı. Büyük heyecanla izlediğiniz o şiddetle patlayan arabaların, uzayda uçan gemilerin, gökyüzünde birbirleriyle savaşan kahramanların gerçekçi bir şekilde sizlere aktarılma işi oldukça zorlu bir süreç. O kadar ki, bilgisayarların sahneleri tespit edip, ortama uygun gerçeklikte eklentiler yapabilmesi, insanlara nazaran çok daha zorlu bir süreç gerektiriyor.
Google'ın yapay zekası ise bu probleme çözüm olabilecek bir teknoloji ile yardıma koşuyor. Sistem, sahneleri baştan aşağı tarayarak; tüm çevresel etkenler ve durum hakkında veriler elde ediyor. Verileri elde ettikten sonra ise o sahneye uygun olacak, anlamsal olarak uyumluluk sağlayacak şekilde objeleri hazırlıyor. Burada mantıksal bir hata olmaması büyük bir önem arz ediyor. Bu nedenle de sadece istenilen objeyi istenilen yere koymakla kalmıyor, aynı zamanda objenin şeklinin en uygun halini, muhtemel yerleşim yerlerini, şeklini ve daha bir çok özelliğini de tahmin edebiliyor.
Anlattıklarımız çok soyut geldiyse şu şekilde ifade edelim, yapay zeka bir sokak gördüğünde bunu algılayarak, yayaların kaldırımda ve araçların da yolun üstünde olması gerektiğini anlayarak, gerekli objelerin yerleştirmesini bu veriler ışığında yapabiliyor.
Çalışmalar yapıldıkça aynı zamanda öğrenmeye de devam eden yapay zeka teknolojisinin, "nerede" ve "ne" sorularına cevap verebildiği ve bilgileri sentezleyebildiği görülüyor. Bu teknolojinin, ilerleyen yıllarda sadece sinema sektöründe değil bilgisayar destekli çalışmalarda da farklı bir perspektif sunması umuluyor.