Terminatör serisi, gelecekten gelirken dil paketinde sorun olduğu için Avustralya aksanıyla konuşan kaslı robotumuz Terminatör’ün herkesi çok dövdüğü oldukça ikonik bir seri. Serinin ilk filmi 1984’te çekilmiş ve büyük ses getirmişti. 1991 yılında da serinin ikinci filmi vizyona girmişti. Parmaklıkların arasından eriyerek geçen ve elini kolunu bıçağa çevirip insanlara saplayan upgradeli Terminatör versiyonunu durdurmak da Arnold Schwarzenegger’e düşmüştü. Her iki film de hem hayranların büyük beğenisini kazandı hem de iyi gişe yaptı. Daha sonra defalarca televizyonlarda da gösterilen filmler ikon haline geldi, pek çok yerde seriye göndermeler yapıldı.
Daha sonra seriye bir şey oldu ve ne tanıdık karakterlerin ne de bildik olayların olmadığı, gişede iş yapsa da genel olarak seyircilerin çok da aklına kazınmayan üç Terminatör filmi çekildi. Terminator: Salvation, Terminator 3: Rise of the Machines ve Terminator: Geniys filmlerini unutmayı normal karşılayan isimlerden biri de orijinal Sarah Connor olan Linda Hamilton.
Yeni Terminatör filmi Terminator: Dark Fate’in tanıtımını yapan oyuncu, önceki üç filmi oldukça unutulabilir buluyor. Hamilton, bu üç filmle ilgili olarak “Bir şeye başlıyorsunuz ve seriye yatırım yapıyorsunuz ama bir şekilde umursadığınız karakterler orada değil. Çok fazla insan, çok fazla hikaye noktası var.” diyor. O’na göre hikayede odaklanılacak yerlerin sayılarının azaltılması ile birlikte ilk iki filmin havası tekrar yakalanabilecek.
İlk başta seriye dönmekten çekindiğini ve paragöz gibi görünmek istemediğini belirten Hamilton, yaşadığı sessiz ve huzurlu hayatı şöhrete değiştirmek de istememiş. Senaryo tamamlanmadan önce imzayı atan Hamilton, yine de ortaya çıkan hikayeden memnun olduğunu belirtiyor.
Terminator: Dark Fate, aradaki üç filmi, yan serileri, zamanda kırılma muhabbetlerini tamamen yok sayacak ve ilk iki filmin doğrudan devamı olacak.