“Kara delikler, boyandıkları için kara değildir. Onları sonsuz birer hapishane gibi düşünsek de cisimler kara deliklerden kurtulabilir, bir kara delikten evrenin diğer ucuna geçiş yapabilirler. Eğer kendini bir kara deliğin içerisinde hissesiyorsan vazgeçme; çünkü her zaman bir çıkış yolu vardır.”
Ünlü fizikçi Stephen Hawking bu sözleri, tarihin ilk kara delik fotoğrafının dünya kamuoyuna duyurulduğu tarihi etkinliğin sonunda söylendi. Bilim dünyası için son derece heyecan verici bir adım olan tarihin ilk kara delik fotoğrafı, çoğu insanın aklını karıştırdı.
Dünya’dan 53 milyon ışık yılı uzaklıktaki Messier Galaksisi merkezindeki kara deliğe ait fotoğraf şöyleydi:
Bu fotoğrafın oluşmasını sağlayan ışınlar, bundan 53 milyon yıl önce Messier ayrıldılar. Evet, yani bir bakıma 53 milyon yıl geçmişe bakıyoruz. Böyle düşününce, aynı zamanda tarihin ilk kara delik fotoğrafı olduğunu akla getirince heyecan verici. Değil mi?
Peki bu fotoğraf neden böyle bulanık?
Yukarıda bir kara deliğe ait toplanan bilimsel verilerden bazılarını görüyorsunuz. Hiçbirisi, yapay bir karadelik animasyonundan daha net değil. Böyle bir durumda, çoğu insanın beklentisi de doğal olarak suya düşüyor.
Sorumuza cevap aramak için için öncelikle bu görüntünün nasıl çekildiğini bilmekte fayda var. Dünyanın farklı bölgelerinde bulunan 8 farklı uzay teleskobu, ortak bir ağda bir araya getiriliyor. Bu teleskoplar, 2017’de başlatılan çalışmayla eş zamanlı olarak komşu galaksimiz Messier 87’ye dönüyorlar.
Teleskop ağına ise Olay Ufku Teleskobu (Event Horizon Telescope) adı veriliyor. Bu teleskopların farklı dalga boylarıyla topladıkları veriler, yaklaşık 10 üniversitenin görselleştirme ve kalibrasyon merkezlerinde inceleme altına alınıyor. Toplanan verilerden elde edilen görüntülerin bir araya getirilmesiyle, 10 Nisan 2019’da gördüğümüz, tarihin ilk kara delik fotoğrafı meydana geliyor.
Messier 87 Galaksisi’nin merkezinin Dünya’ya 53 milyon ışık yılı uzaklıkta olduğunu söylemiştik. Bu mesafenin kilometre cinsinden ifadesi şöyle:
- 1 ışık yılı = 9 trilyon 460 milyar 730 milyon 472 bin 580,8 kilometre (Bir başka deyişle bir ışının 1 yılda aldığı yol miktarı)
- Messier 87 Galaksisi’nin Dünya’ya uzaklığı: 53 milyon 490 bin 000 ışık yılı
Basit bir çarpma işlemi yapalım:
9.460.730.472.580,8 x 53.490.000 =
Okunuşu: 5 oktilyon 60 septilyon 544 sekstilyon 700 kentilyon kilometre
Böyle bir uzaklığın sayıyla ifadesini okumakta bile zorlanıyoruz. Mevcut teknolojilerimize göre Messier 87 Galaksisi’nin merkezindeki kara deliği gözlemlemek için Dünya boyutunda bir teleskopa ihtiyacımız var. Oradan gelen ışık, yolculuğu sırasında uzun mesafeler kat ettiği için zayıflıyor. Zayıflayan ışımaları yakalamak için çok daha büyük ve duyarlı bir teleskopa ihtiyaç duyuyoruz.
Yıldızlararası filminden bir kare
Fiziksel olarak Dünya boyutunda bir teleskobu inşa etmemiz mümkün değil. Nitekim Uzay Ufku Teleskobu sisteminde olduğu gibi, farklı teleskopları ortak bir veri ağında bir araya getirmek mümkün oluyor. Bu nedenle görüntü netliğinden, yani yakaladığımız ışık miktarından feragat etmek zorunda kalıyoruz.
Ortaya tarihi fotoğrafta olduğu gibi 5 petabayt boyuta sahip son derece yüksek çözünürlüklü bir görüntü çıkıyor. Ancak yüksek çözünürlük demek, fotoğraftaki konunun net olmasıyla aynı anlama gelmiyor. Bu görüntü, herkesin rahatlıkla görüntüleyebilmesi adına optimize ediliyor.
Görüntünün bulanıklığı, aslında bize insanlığın hala ne kadar "miyop" olduğunu gösteriyor.