Benzinli ya da diğer petrol türevli yakıtlarla enerji elde eden motorlara sahip araçlar, yavaş yavaş da olsa yeryüzünden siliniyor. Bu dönüşüm sırasında petrol üreticileri köşey sıkışırken, güçlü otomotiv markaları, üretim standartlarında değişime gidiyor.
2030’lu yılların sonuna kadar Volkswagen ve Ford gibi dev markalar, bugün Tesla’nın yaptığı gibi sadece elektrikli araç üretmeye başlayacaklar. Kaçınılmaz, ancak bir o kadar da gerekli bir adım olduğunu söylemek mümkün. İklim değişikliği, radikal bir şekilde hayat standartlarımızı değiştirmemizi beklemiyor. Uzmanlar da ne kadar çabuk vazgeçersek, o kadar iyi sonuç alacağımız görüşündeler.
Elektrik üretmek, doğaya benzinli araçlardan daha çok zarar veriyor:
Dünyadaki tüm karayollarında yapılan karbon salınımı, insanlığın yapmış olduğu toplam karbon salınımının %16’sını oluşturuyor. Toplam karbon salınımının %43,9’u ise elektrik üretiminden kaynaklanıyorlar.
Bir dakika! Elektrik üretmek doğaya benzinli araçlardan daha çok zarar veriyorsa, neden elektrikli araçlar bu kadar “çevreci” gösteriliyor?
Burada Tesla ve benzeri şirketlerin markalarını nasıl konumlandırdıklarını tartışmak gerek. Bildiğiniz üzere Tesla, çevreci olmak üzerine kurulu bir üretici. Firmanın tüm söylemlerinde daha iyi bir dünya için Tesla otomobillerini kullanmak gerektiği mesajı var. Nitekim aracı şarj edeceğiniz elektriği termik santral kaynaklı bir prizden alırsanız hiç anlamı yok. Zaten bu nedenle Tesla’ya destek olabilecek yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretim ve depolama sistemleri satılıyor (SolarCity kiremitleri ve ev tipi Tesla bataryaları).
Not: Elbette doğru bir kıyaslama için benzinli ve elektrikli araçları ele almak gerekiyor. Nitekim burada benzin üretimi ile elektrik üretimi arasındaki, çevrecilik standartlarına ilişkin farklılara dikkat çektik.
Diğer bir nokta ise alışkanlıklar:
Motor sporları ve kişisel hazların doruk noktası olan benzinli araçları nasıl terk edeceğimiz merak konusu. McLaren gibi devler, Formula-1’in yerini alacak elektrikli araçların olduğu E-Formula ve elektrikli pist yarışları üzerin uzun süredir çalışmalar yürütüyor. Her ne kadar çok fark edemesek de motor sporlarının kişisel tutkularımız üzerinde büyük bir etkisi var. Orası dönüşürse, insanların elektrikli otomobillere bakış açısı da değişir, bir tutkuya dönüşür.
Tesla gibi üreticilerin motor yapısının avantajını kullanarak benzinli rakiplerinden daha ucuz ve daha yüksek performanslı otomobiller ürettiklerini görüyoruz. Bu sistemlerin yaygınlaşması için de insanlara daha uygun fiyatlı, daha geniş dağıtım ağına sahip firmalara ihtiyacı var.
Geçtiğimiz hafta sonu yaptığımız anketin sonuçları da bunu kanıtlar nitelikte:
“Aynı fiyata, aynı performansa, aynı markaya, aynı konfora sahip olan biri benzinli diğeri elektrikli olan 2 araçtan hangisini satın alırsınız?” sorusuna toplamda 8800 katılımcı yanıt verdi. Oy oranları şu şekilde:
- Elektrikliyi satın alırım: %76
- Benzinliyi satın alırım: %24
Aynı fiyata sahip elektrikli ven benzinli iki aracın arasında dağlar kadar fark olabiliyor. Nitekim bu soruda olayı tamamen enerji tüketimine odaklamak için diğer şartları eşitlememiz gerekiyordu.
Görünüşe göre, elektrikli araçlar için fazlasıyla ikna olmuş durumdayız. Bu sonuçlar, insanların önemli bir kısmının iki özdeş araçtan elektrikliyi tercih edeceklerini gösteriyor. Diğer taraftan katılımcıların 4’te 1’inin benzinli aracı tercih edeceklerini görüyoruz.
Benzinli aracı satın almak isteyen katılımcıların büyük çoğunluğu bunun için “altyapı yetersizliğini” sebep gösteriyorlar. Altyapı yetersizliğine ilikin Tesla gibi firmaların otomobilleriyle sattıkları ev tipi çözümler var. Elbette değişmeyen alışkanlıklar da bu katılımcıların benzinli araçları seçmesine neden oldu.
Görüş, düşünce ve önerilerinizi yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın. Önümüzdeki cuma günü, yeni bir Tek Soruluk Dev Anket bölümünde görüşmek üzere, takipte kalın.