İnsanoğlu, bilinen ilk zamanlarından bu yana et yiyor. Avcı toplayıcı olan atalarımızın hobi olarak avlanmadıkları biliniyor. Çağlar boyunca devam eden et tüketimimiz artık ciddi bir noktaya ulaşmış durumda ve araştırmacılar, bu ihtiyacı karşılayabilmek için farklı alternatifler üretmeye çalışıyorlar.
Queensland Üniversitesi’nden araştırmacılar, kurtçukların, larvaların ve diğer böceklerin de gıda olarak kullanılabilmesi için çalışmalar yapıyor.
“Nüfus fazlası olan dünyada insanlar, yeni yemeklere karşı daha açık görüşlü ve daha açık mideli olmadıkları sürece yeterince protein bulmakta zorlanacaklar.” diyen Prof. Dr. Louwrens Hoffman, “Kurtçuklardan yapılmış işlenmiş sosis yer miydiniz? Peki ya diğer böcek larvaları hatta başka böcekleri?” diye soruyor.
İnsanların doğrudan böceklerden yapılmış yemekleri yemeyeceklerini söyleyen araştırmacılar, böceklerden elde edilen proteinleri gıdalara takviye etmenin yollarını arıyorlar.
Araştırmacıların yeni geliştirdiği yöntemlerin arasında böcekli dondurma, karasineklerden yapılmış çeşitli tavuk ürünleri gibi alternatifler var. Hatta bu fikirlerden ikincisi, tehlikeli şekilde artan tavuk üretiminin çevreye etkilerini de azaltabilir.
2009 yılında dünya çapındaki tavuk nüfusunun 50 milyarı aştığı biliniyor. Bu çok fazla tavuk demek. Kümesçiliğin bugün büyük bir endüstri haline geldiğini söyleyen araştırmacılar, sektörün gelen protein içeriğinin artması talebine sürdürülebilir, etik ve yeşil bir çözüm bulması gerektiğini söylüyor.
Yapılan araştırmalara göre %15 böcek katkısına sahip olan tavuk eti; tat, koku, yapı ve aroma açısından %100 tavuk etinden farklı değil.
Et tüketimiyle ilgili bir başka sorun da besi hayvanı yetiştiriciliğinin çevreye olan etkisi. İnekler özellikle iklim çalışmalarında üzerinde durulan canlılar. İklimbilimcilere göre besicilik sektörü, hiç hesapta olmayan şekillerde küresel ısınmada rol oynuyor.
Kulağa şaka gibi gelen bir bilimsel gerçek olarak, küresel ısınmada en etkili ikinci gaz olan metan gazının en büyük kaynaklarından biri inekler. Bir inek, geğirerek ve yellenerek günde 110 ila 190 litre arasında metan gazı çıkartıyor. Bu hayvanlardan dünya üzerinde 1.3-1.5 milyar adet bulunduğu düşünülüyor.
Bir diğer problem de hayvanların bakımı için harcanan kaynak miktarı. Yaklaşık yarım kilo et için 5 tondan fazla su harcanması gerekiyor.
Et tüketimi için bulunan bir başka alternatif de üç boyutlu olarak yenilebilir et basılması. Bu sayede tadı, dokusu ve yapısı aynı olan ancak farklı kaynaklar kullanılarak, çok daha az kaynak harcayarak et ihtiyacını karşılamak mümkün olacak.