Bilim insanları petrolden uzaklaşmak için ellerinden gelen tüm imkanları seferber etmiş durumdalar. Elektrikli motorların yaygınlaşmasının ardından şimdi de sıvılaştırılmış hidrojenin kullanıldığı elektrikli motora sahip araçlardan bahsedilmeye başlandı. Almanya'nın duyurmuş olduğu hidrojen yakıtlı trenden sonra şimdi de benzer bir haber Amerika'dan geldi.
Amerika'nın Illinois eyaletinde bulunan Illinois Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, hidrojen tahrik sistemli elektrikli motorlara sahip bir ticari uçak üzerinde çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Araştırmacıların NASA'ya sundukları proje, NASA tarafından onaylandı ve projenin geliştirilmeye devam etmesi için araştırmacı ekibe 6 milyon dolar ödenecek.
Böyle bir projenin başlaması ve sürdürülebilir olmasının altında bazı nedenler bulunuyor. Bilindiği üzere dünya genelinde daha temiz bir hava için çalışmalar sürdürülüyor ve ülkeler bu konuda çok büyük yatırımlar yapıyorlar. Havacılık sektörüne gelindiği zaman ise giderek artan uçak yolculukları, gökyüzündeki uçakların sayısının yetersiz kalmasına neden oluyor. Hatta yapılan bir araştırmada önümüzdeki 20 içerisinde Amerika'da yapılan uçak yolculuklarının yüzde 90 oranında artacağı düşünülüyor. Jet yakıtlarının da hem havayı kirletmesi hem de maliyetinin yüksek olduğu düşünüldüğünde, bilim insanları doğrudan yeni arayışlara giriyorlar. Uçak projesi de bu düşünceyle ortaya çıktı.
Proje, Phillip Ansell ve Kiruba Haran isimli iki doçent tarafından yürütülüyor. Bu uçakta kullanılan sistemi Ansell şöyle ifade ediyor: "Proje, enerji yöntemi olarak kriyojenik sıvı hidrojeni kullanan, tamamen elektrikli bir uçağın geliştirilmesini kapsıyor." Daha açıklayıcı bir şekilde izah etmek gerekirse; bu uçağın motorları hidrojenin, elektrik enerjisine dönüştürülmesiyle itme gücü sağlıyor. Hidrojenle çalışan sistemlerde hem enerji kaybı daha az oluyor hem de ortaya çıkan güç daha fazla oluyor. Bu sayede proje, günümüzde bilinen uçakların ötesinde yer alıyor.
Ancak bu projede çözülememiş çok önemli bir sorun var. Bu sorun, elektrikle oluşturulan bu itme gücünün, uçaklara nasıl entegre edileceği. Şu an için böyle bir sistem yok, benzeri sistemler de yeterince etkili değil. Ancak araştırma ekibi, bu sorunun üstesinden gelebileceğini düşünüyor. Gelecek nesil uçakların nasıl bir yapıya sahip olacağını görebilmek için, bu projenin tamamlanmasını beklememiz gerekiyor.