Çin’in tüketici elektroniği alanında yükselişe geçen firmaları akıllı telefon piyasasını domine ediyor. Rakamlar üzerinden konuşacak olursak, dünyanın en çok akıllı telefon satan ilk 10 şirketinden 7’sinin Çin merkezli olduğunu hatırlatmak gerek. ABD’nin akıllı telefon piyasasındaki en büyük iddiası ise düşünüldüğü gibi ilk 10’daki tek temsilcisi Apple değil. Bunun haricinde Çinli ya da Koreli dahil tüm üreticilere yazılım desteği sunan Google var.
Aslında ABD’nin akıllı telefon piyasasındaki rolü, Truva savaşında maket atın içine askerlerini yerleştiren Odysseus ile aynı. Tek fark, o Truva atının büyük kısmının Çin tarafından üretilmesi. Böyle düşününce, aslında bütün tarafların birbirlerine da muhtaç olduğunu görüyoruz. Ancak ABD Ticaret Bakanlığı'nın attığı son adıma ayak uyduran Google, Huawei’yi saf dışı bırakınca, işin rengi biraz daha değişti. Dünyanın en çok telefon satan ikinci firması, Çin’in en büyüğü olan Huawei, oyunun dışında kaldı (mı?).
Huawei’nin Truva atında artık ABD’nin askeri değil, kendi askeri olacak. Firma kendi işletim sistemini geliştirecek, kendi telefonlarıyla bu işletim sistemini sunacak. Geçtiğimiz gün ortaya çıkan detaylara göre bu işletim sistemine HongMeng diyeceğiz. Nitekim ne dediğimizden çok neler yapabileceğimiz önemli.
Huawei’nin saf dışı kalması, kağıt üzerinde diğer Çinli üreticilere yaradı. Fakat iş dayanışmaya gelince, tüm Çinliler Huawei’ye katılabilir.
Artık rakipler firmalar değil, bayraklar:
Öncelikle Google’ın Huawei kararının Apple’a nasıl yaradığını çözümlemek gerek. Akıllı telefon satışlarında tarihinde hiç olmadığı kadar büyük kayıplar yaşayan Apple, kaçırdığı müşterilerin çoğunu Huawei’ye kaptırdı. Çinli firma, son çeyrek itibariyle, ABD’de yasaklı olmasına rağmen, satışlarını %50 oranında arttırmıştı. Google’ın Apple’ı 2. sıradan eden Huawei’ye çelme takması çok manidar bir hamleydi.
Böyle bir hamle, artık uluslararası bir arenaya taşınan yazılım savaşında Çinlilere cevap hakkı doğurdu. O cevap hakkı da Çin hükümetinin tek bir hamlesine bakıyor. Huawei kendi işletim sistemiyle üzerine düşeni yapıyor. Ancak rekabet firma logolarından çıkıp ülke bayraklarına taşınınca, bu adımın önemi de artıyor.
ABD’de bir tane bile akıllı telefon fabrikası olmayan ABD’li şirket, Apple’ın üzerinde bir süredir ciddi bir baskı var. Hükümet, Apple’a fabrikalarını Tayvan ve Çin gibi ülkelerden çekmesi ve kendi sınırları içerisine taşıması için baskı yapıyor. Rekabetin diğer tarafındaki Çinliler ise zaten akıllı telefonları kendi sınırları içinde üretiyorlar.
Açık bir şekilde bu savaşta ABD’nin Çin’e benzer adımlar atmaya çalıştığını, daha kapalı bir sisteme özendiğini görüyoruz. ABD’nin dönüşüm için hiçbir şansı kalmıyor. Elindeki tek gücü ise 2,5 milyar insan tarafından kullanılan Android. Google ise bu yaygınlaşmanın büyük bir kısmını Çinli firmalara borçlu olduğunu biliyor. El mahkum hükümetinin sözünü dinliyor. Sonuç olarak ortaklık bozuluyor, ancak öküz hâlâ yaşıyor.
Halihazırda Çin’de Google, Facebook gibi ABD’li firmalar faaliyet gösteremiyorlar. Yani Google’ın Huawei’den desteğini çekmesi 1,5 milyar Çinli için çok anlam ifade etmiyor. Tamam tüm Çinliler sadece Huawei kullanmıyorlar, ancak herkes elinden geldiğine yerli firmaları tercih ediyor. 1,5 milyar insan ise Dünya pazarının yaklaşık %20’sine tekabül ediyor. Çinli firmalar, yerli yazılım hamlesiyle zaten zarar etmeyeceklerini biliyorlar.
İşte tam bu noktada, teorimize göre, Çin Hükümeti devreye giriyor:
Çin Hükümeti, tıpkı ABD’nin yaptığı gibi resmi bir karar alarak, tüm üreticilere “yerli işletim sistemi kullanma zorunluluğu” getiriyor. Yani Huawei başta olmak üzere Xiaomi, Oppo, Vivo, Lenovo gibi üreticilerin hepsi HongMeng gibi yerli işletim sistemini kullanmaya başlıyorlar. Bu da otomatik olarak ilk 10’daki 7 şirketin, piyasa genelinde ise tüm akıllı telefonların yaklaşık %50’sinin Çinli bir yazılıma geçmesi demek oluyor.
Bu olası hamle açık bir şekilde ABD’ye ve ABD’nin devlerine “şah çekmek” demek. Peki tüm Çinliler, Huawei’nin işletim sistemine geçiş yaparsa bunun kullanıcıda bir karşılığı olur mu?
Açıkçası mobil işletim sistemleri konusunda pazar yeteri kadar doygun, ancak insanlara yeni alternatifler sunmak mantıklı olabilir. Burada en önemli konu, söz konusu alternatifin nasıl sunulacağı. Google, zaten Android’in filini çekip gelecekte yerine Fuchsia adında bir bulut tabanlı işletim sistemi sunmak istiyor. ABD’li şirketin amacı sadece cep telefonlarına değil, bir işlemciye sahip tüm cihazlara bağlanacak ekosistem geliştirmek. Fuchsia, otomobillerden kahve makinelerine, buzdolaplarından bilgisayarlara kadar her yerde olacak.
İşte bu nedenle HongMeng ya da adı her ne olacaksa Huawei’nin sunacağı işletim sistemi, Android ya da iOS’un değil, Fuchsia gibi web tabanlı işletim sistemlerini de rakip olarak görecek. Bir başka değişle Çin ve ABD; bizim Android, Fuchsia, iOS veya HongMeng olarak bildiğimiz “piyonlarla”, global çapta savaş verecek. Bu savaş sonucunda ulaşılmak istenen tek şey var:
BİLGİ.
Tüm bunlar dönerken, bizler bu yazıda adını geçirdiğimiz tüm firmalar için sadece birer “tüketiciden” ibaretiz. Tüketici kimliğimizden sıyrılıp “üretici ve yönlendirici” olmadığımız sürece, bizim için tek önemli olan cebimizden çıkan para olacak. Peki ya üretip satacak mıyız?
Geçtiğimiz gün yayımladığımız YouTube videomuzda da dediğimiz gibi, “Filler tepişirken çimenler ezilirler.”
Bir taraf seçmeden önce, çalışmanın önemini görüp kavrasak, daha çok şey başarabiliriz.