Küresel atmosferik metan seviyesindeki beklenmedik dalgalanmalar, Paris Climate Agreement (Paris İklim Anlaşması) ile öngörülen kazançları silmekle tehdit ediyor. Geçtiğimiz nisan ayında NOAA, 2018’de küresel seviyedeki atmosferik metanın tarihi bir sıçrama yaptığıyla ilgili öncül veri dokümanı paylaştı. Paylaşımda, geçmişteki stabil küresel metan seviyesinin, son yıllarda beklenmedik şekilde artışa geçtiğinin altı çizildi.
Geçtiğimiz sene küresel metan tarihi bir seviyeye ulaştı ve son 20 yıl içerisinde, yıllara göre ikinci en yüksek sıçramayı gerçekleştirdi. Öngörülemeyen şekilde gerçekleşen bu artış, bilim camiasında da büyük endişelere sebep oldu.
Peki bu canlanma neden oldu? Bu alandaki birçok uzman, doğal ve antropojenik tüm geleneksel kaynakların bu yükselmede katkısı olduğundan şüpheleniyor. İklim değişikliğinden en çok etkilenen alan ise sulak alanlar olabilir.
Metan seviyesinin yükselişinin arkasındaki kaynak her ne olursa olsun, uzmanların ortak fikirde buluştuğu bir alan var. Küresel metan seviyesini kontrol altına alabilmek için uygulanması gereken yollardan bir tanesi fosil yakıtların üretimini ve dağıtımını azaltmak, sızıntıları ve atmosfere yayılmasını bitirmek.
ABD’de, doğal gaz ve petrol sistemleri, metan emisyonunun en büyük kaynağı konumunda. Yapılan son analizlere göre ABD’de, petrol ve gaz aktiviteleri yüzünden metan emisyonu her yıl %3,4 olmak üzere son 10 yıl içerisinde artış gösterdi. Yani ABD’de metan emisyonu son 10 yıl içerisinde yaklaşık %40 artış gösterdi.
Arka Plan
Metan, kısa ömürlü ancak oldukça kuvvetli bir sera gazı ve insan kaynaklı küresel ısınmaya, karbondioksitten sonra en çok katkıyı veren ikinci etmen konumunda. Son 800 bin yıldır metan seviyesi oldukça düşük ve görece sabitti, 300-800 ppb arasında seyrediyordu. Tarım ve fosil yakıtların gelişmesiyle birlikte metan seviyesi 1.800 ppb’yi aştı.
Metan seviyesi 1990’ların başlarında düşmeye başlamış ve 2000-2006 yılları arasında sabit bir seyir şekli izlemişti. Küresel metan seviyesi hızlı artışına 2007’de tekrar başladı. Metan seviyesindeki büyüme hızı 2014’te hızlanmaya başladı ve bu olağanüstü büyümesine 2018’de de devam etti. NOAA, metan seviyesindeki artışın, son beş yıl içerisinde hızlanmaya başladığını açıkladı. Bu tarz bir artış en son 1980’lerde Sovyetler Birliği’nin gaz endüstrisi oldukça hızlı bir şekilde gelişmeye başladığında görülmüştü.
Emisyonun artmasındaki baş rol oyuncuları ise yoğun tarım uygulamaları, petrol ve gaz operasyonları ve küresel ısınmadan etkilenen sulak alanlardan kaynaklanan emisyonlar olarak görülüyor.
Sonuç olarak fosil yakıtların azaltılmasının, metan dalgalanmasında azalmayı tetikleyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Fosil yakıt metan emisyonu, en kolay belirlenebilen emisyon kaynaklarından bir tanesi. International Energy Agency (Uluslararası Enerji Ajansı), endüstrinin, dünya genelindeki emisyonu %75’e kadar azaltabileceğini tahmin ediyor.