Dünyanın farklı bölgelerine baktığımız zaman asırlar önce yapılmış ancak günümüze kadar mükemmel şekilde korunarak gelmiş yapılar görmek mümkün. Başlangıçta dayanıklı bir yapı inşa etmek için akla ilk gelen şey sağlam bir materyal tercih etmek olsa da kullanılan materyal kadar materyalin nasıl muhafaza edileceği ya da nasıl hava koşullarıyla karşı karşıya kalacağı da büyük önem arz ediyor.
Bu bilgiler üzerinden 10.000 yıllık bir saat inşa etmeyi hedefleyen ve The Long Now Foundation ile birlikte çalışan Alexander Rose, işin derinine inerek bizi aslında nelerin engellediğini keşfetmeye çalıştı. 10.000 yıl yaşamına devam edecek bir saat inşa etmek için hem geçmiş hem de günümüzü inceleyerek yapı malzemelerinin nasıl dayandığını anlaması gerektiğini belirten Rose, 20 yıl boyunca yapıların ve sistemlerin zamanı nasıl yendiği üzerine yaptığı çalışmalarının da yardımıyla çılgın bir proje başlattı.
Uzun süre dayanabilecek bir malzeme arayışındayken bilim insanlarından duyduğu ilk şey olan “Aslında her şey yanar, yalnızca oran farklıdır” sözüyle inşa alanında yeni bir perspektif elde edildi. Bilim insanlarının dediğini kısaca özetlememiz gerekirse bizim yaşlanma olarak algıladığımız şeyin aslında paslanmada olduğu gibi bir oksidasyon olduğunu söyleyebiliriz. Binlerce yıl boyunca dayanacak bir şey inşa etmek istediğimiz zaman taş ya da altın gibi materyaller aklımıza geliyor. Bunun sebebiyse bu gibi materyallerin kısa sürede okside olmaması ancak yazımızın başında belirttiğimiz başka bir unsur daha bulunuyor.
Başlangıçta insan gözüne o kadar da sağlam gelmeyen maddeler de doğru koşullar altında muhafaza edildiği takdirde beklenenden çok daha uzun bir şekilde dayanabiliyor. Bunun günümüze kadar gelmiş bir örneği olarak da Antik Mısır’dan kalma mumyaları görebiliriz.
Son zamanlarda ortaya çıkan benzer bir örnekse Ermenistan’dan geldi. Mükemmel bir şekilde muhafaza edilen deri bir ayakkabının 5.500 yıl öncesinden kaldığı ortaya çıktı. Yani kısaca anlatmamız gerekirse materyallerin dayanıklılığı genellikle materyalin kendisiyle ilişkili olsa da materyalin bulunduğu ortam da bu dayanıklılığı ciddi anlamda etkiliyor. Az önceki örneğimize geri dönmemiz gerekirse bir derinin 5.500 yıl boyunca dayanması birçok kişi için imkansız gibi görünse de ayakkabının saklanma şekli sayesinde bu mümkün oldu. Bir mağaranın içerisinde koyun gübresiyle mühürlenmiş şekilde muhafaza edilen ayakkabı, yapay olarak oluşturulmuş bir anaerobik (serbest oksijenden uzak) bir ortamda, sabit bir sıcaklıkta korunduğu için günümüze kadar gelmeyi başardı.
Bahsedilen 10.000 yıl dayanacak saati inşa ederken büyük bir sorun bulunuyor. İnsanlar bu saatle etkileşime geçeceği için bu saati kontrol edilebilecek bir ortamda yapmak oldukça güç. İnsanların, materyalleri çürüten oksijeni soluduğu da düşünülürse insanların 10.000 yıl boyunca ziyaret edebileceği bir saati yapmak oldukça güç bir işlem olacak.
Bu saat projesini ‘Daha iyi atalar olabilmek için’ gerçekleştirmek isteyen Alexander Rose, meslektaşlarıyla birlikte 10.000 yıllık bir saat inşa etmeye çalışacak. Alexander Rose’un makalesinin tamamına bu bağlantı aracılığıyla da ulaşabilirsiniz.