Microsoft, teknoloji merkezlerinden birini ülkemizde açtı. Açılışa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç ve Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu katıldı.
Burada bir konuşma yapan Varank, Microsoft Teknoloji Merkezi’nin, firmanın Orta Doğu ve Afrika’daki ilk yeni nesil teknoloji merkezi olmasını öne çıkardı. Böyle bir merkeze sahip olmanın, Türkiye’ye duyulan güvenin ve teknoloji alanında gelinen noktanın göstergesi olduğunu belirten Bakan, "Bu merkezin ülke ekonomisine paydaşlarla beraber önümüzdeki dönemde 2,5 milyar lira değer oluşturması bekleniyor. Birçok Türk firması da dünya vitrininde boy göstermek üzere bu teknoloji merkezinde yerlerini alacak. Bir başka deyişle, Microsoft, Türk firmalarının dünyaya açıldığı pencerelere bir yenisini daha ekleyecek." dedi.
Varank ayrıca firmaların bu merkezde nesnelerin interneti, akıllı şehirler ve evler, bağlantılı fabrikalar, bilişsel servisler, karma içerik gibi geleceğin teknolojilerine yönelik 150’nin üzerinde farklı çözümü deneyimleyeceğini belirtti. Bakana göre söz konusu tesis, yerli girişimlerin çözümler geliştirmesinde ve o çözümleri dünyaya tanıtmasında da rol oynayacak.
Bakan Varank, "Biliyoruz ki hayatımızın neredeyse her alanında varlığını gün geçtikçe artıran dijitalleşme, çok büyük bir değişim olmanın ötesinde, karşı konulmaz bir dönüşüme de işaret ediyor. Demir medeniyeti sona ererken, yerini dijital medeniyet dediğimiz yepyeni bir gerçeklik alıyor. Bugün geldiğimiz noktada, hiçbir ülkenin hatta hiçbir firmanın bu gerçekliğe sırtını dönmek gibi bir lüksü yok.
Biz de elbette bu sürece sırtımızı dönmeyecek, bilakis, dijital dünyanın fırsatlarını sonuna kadar değerlendireceğiz. Türkiye olarak, dijital dönüşümün ve yapay zeka gibi yeni teknolojilerin 'merkez ülkelerinden' biri olmak adına tüm imkanlarımızı seferber edecek, gereken her türlü adımı atacağız." dedi. Bu noktada, sanayinin rotasının da dijital dönüşüm olacağını belirten Varank, sözlerine "Odak noktamız da dijital kalkınma için ileri teknoloji üretmek olacak. Elbette biz merkez ülke olma iddiamızı dile getirirken, bu yolda yapılması gerekenlerin farkındayız. Türk sanayisinin ve ekonomisinin dijitalleşme sürecine uyumu noktasında sürekli bir yenilenme gayreti içerisindeyiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak teknoparklarımızdan Ar-Ge ve tasarım merkezlerimize, akıllı fabrikalarımızdan, KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla sağladığımız desteklere kadar, çok geniş bir alanda dijital dünyadaki varlığımızı sürdürüyoruz.
Teknoparklarımızda, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerimizde yer alan firmalarımıza ve girişimcilerimize, önemli imkanlar sunuyoruz. Yatırımcı buluşmaları, danışmanlık ve mentörlük hizmetleri, hızlandırıcı programlar gibi desteklerin yanı sıra, birçok farklı kalemde teşvik ve vergi indirimleri gibi katkılarda bulunuyoruz." şeklinde devam etti.
Daha sonra da özellikle dijital dönüşüme odaklı firmaların, KOSGEB aracılığıyla desteklendiğini söyleyen Varank, son yıllarda verilen ve toplamda 81 milyon TL’yi bulan KOSGEB destekleri hakkında bilgi verdi. Bakan, “Ayrıca, bugün açılışını yaptığımız Teknoloji Merkezi'nin ortak projeler yürütebileceği, yeni hayata geçirdiğimiz Yetkinlik Ve Dijital Dönüşüm Merkezlerimiz yani model fabrikalarımızla da üreticilerimize destek olmaya devam ediyoruz.
Sanayicilerimiz burada yalın üretim tekniklerini deneyerek öğrenebiliyor, daha sonra işletmelerinin dijital dönüşümü için eğitim ve danışmanlık hizmetleri alabiliyorlar. Doğrusu, verdiğimiz desteklerin çeşitliliğine şöyle bir baktığımızda, bakanlık olarak bilişim ve teknolojiye yatırım yapan firmalarımıza şunu söylemiş oluyoruz; 'Siz yeter ki gayret edin, çalışın; ihtiyacınız olan her desteği biz karşılamaya hazırız'." ifadelerini kullandı.
Yapay zeka konusuna da değinen Bakan, yapay zekanın kapsayıcı büyümeyi, sürdürülebilir kalkınmayı ve küresel refahı öne alması gerektiğini söyledi. Teknolojinin yalnızca bir kısım gelişmiş ülkelere ya da bazı şirketlere değil, herkese hizmet etmesi gerektiğini söyledi. Varank, ileri teknoloji ve yapay zekanın düşma olmadığını ancak kontrolsüz de bırakılmaması gerektiğini belirtti.
"Uzlaşıya dayalı bir oluşumla, tüm dünya ülkelerinin destek ve önerilerini sunacağı küresel bir standartlar sistemi belirlendiği takdirde, dijitalleşme, çağımızın en büyük fırsatı olacaktır. Bu alanda yapılan araştırmalar bir anlamda 4. Sanayi Devrimi’nin temelini oluşturan yapay zekanın, 2030 yılına kadar yerel ekonomileri yüzde 26 büyüteceğini, küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolarlık katkıda bulunacağını öngörüyor.” diyen bakan, “Bugün dünyada teknolojiye dayalı meslekler işgücünün yüzde 50'sini oluştururken, bunun gelecek 10 yılda yüzde 75'e çıkması bekleniyor. Örneğin, Microsoft'un bir araştırmasına göre bulut bilişim teknolojileri, 2022 yılına kadar Türkiye'de 112 bin kişiye yeni iş imkanları sunacak. Yani dijital ağırlıklı yepyeni mesleklerin, pozisyonların ve yeteneklerin ortaya çıktığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, ülkemizin bu yeni dönemin getirilerinden en verimli şekilde istifade etmesi için tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz." sözlerini kullandı.
Teknolojide İstanbul’un özel imkanları olduğunu belirten Bakan, Türkiye’yi teknoloji üreten bir ülke haline getirme konusunda İstanbul’a özel bir önem verdiklerini söyledi. Şehrin imkanlarının, Türkiye’nin teknoloji üretimine büyük katkı sağlayacağını söyleyen bakan, İstanbul’u tekno şehir haline getirmek istediklerini söyledi. Akıllı şehir uygulamalarıyla İstanbulluların hayatının kolaylaşacağını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç da, bu merkezin Türkiye’ye yatırım yapmayı planlayan firmalar için örnek bir adım olduğunu dile getirdi. Dijital teknolojilerinin hızındaki ve etkisindeki artışa dikkat çeken Koç, günümüz dünyasında küresel rekabette öne çıkmak için dijital teknoloji kullanımında bir adım önde olmak gerektiğini belirtti. Koç, mevcut veriler ve siber alanlar konusunda da “1 bayt verimizin de amacı dışında kullanımına müsaade etmeyeceğimizi ifade etmek isteriz” dedi.
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, Paris ve Oslo gibi şehirlerden sonra İstanbul’un bir teknoloji merkezi için tercih edilmesinin bir gurur kaynağı olduğunu belirtti. Bu adımın, Microsoft’un 1993’ten beri devam eden güveninin simgesi olduğunu belirten Kansu, dijital dönüşümüz hızlandıracaklarını söyledi.
Microsoft Teknoloji Merkezi’nin yeni filizlenen yerli yazılım firmalarına da ev sahipliği yapacağını belirtti. Kansu, sözlerini "Microsoft Teknoloji Merkezi'nde çözümlerini sergileyen iş ortaklarımızın sayısını artırmayı amaçlıyoruz. Orta Doğu ve Afrika Bölgesine hizmet veren teknoloji merkezimizde, yurtdışından iş insanları gelip burada iş ortaklarımızın geliştirdiği yeni nesil teknolojilerle tanışacak. Ağırladığımız uluslararası gruplar üzerinden yerli yazılım ve yerli çözümlerimizi uluslararası pazarlarla buluşturan bir köprü görevi göreceğiz.
Orta Doğu ve Afrika Bölgesi'nin yeni nesil ilk teknoloji merkezi olan Microsoft Teknoloji Merkezi ile ülkemizi teknoloji çekim merkezi haline getirmek istiyoruz. Merkezimizden güç alarak dünyaya açılan yerli yazılım şirketleri ile Türkiye'nin teknoloji ihraç eden ülke olmasına katkı sunacağız." şeklinde tamamladı.