Para, Lidyalılardan bu yana çok değişti. Siyasi sınırlarla birlikte, ekonomik sınırlar oluşmaya başladı. Ticaret, bu sınırları aşan bir olguydu. Savaşlara neden oldu. Para, bu savaşların en büyük nedeni, insan hayatının en önemli gayesi haline geldi. Bugün hâlâ dolaylı yoldan paraya dönüştürülebilecek doğal kaynaklar, insan kaynakları ve tabii ki de teknoloji kaynakları üzerine modern bir savaş dönüyor.
Teknoloji ve para demişken, 2009’da ortaya çıkan blok zinciri teknolojisinin ilk ürünü Bitcoin’e değinmek lazım. Bitcoin, her ne kadar en değerli kripto para olsa da arkasındaki aktörlerin belli olmayışıyla güven konusunda sorunlar yaşıyor. Geçen 10 yıl içerisinde benzer şekilde dizayn edilen, farklı amaçlarla kullanılan yüzlerce kripto para ortaya çıktı. Blok zinciri sayesinde Bitcoin ve türevleri üzerinden yapılan para transferleri ve alışverişler hem anonim hem de fazlasıyla güvenli oluyor.
Kağıt üretebildiğimiz için değeri kağıtlar üzerinde ifade ettik, şimdi de bilgi işlem teknolojileri üretiyor ve değeri onlarla ifade ediyoruz.
Elbette böyle bir imkanı büyük teknoloji firmalarının da kullanması bekleniyordu. Ancak doğrudan kripto para işine girmeleri, dünya ekonomisine kafa tutmaları anlamına geliyordu. Tarih, sistemle barışık olmadan, onu kullanmadan yükseleni her zaman ezmişti. Bu nedenle Google ve Facebook gibi devler, işe blok zincirini anlamak ve farklı amaçlarla kullanmak için başladılar. Pek çok irili ufaklı şirket, blok zincirine dayanan bilgi güvenlik sistemleri için girişim yaptı. Ancak kripto para meselesi hâlâ ardına kadar açık bir kapıydı.
Sonra ortaya Facebook Libra çıktı. 28 dev şirket, Libra Birliği çatısı altında birleşti:
Libra Birliği’nin hedefi, dünya üzerinde henüz bir banka hesabına bile sahip olmayan 1,7 milyar(!) insana ulaşmak. Yani halhazırda finansal teknolojiyle tanışmayan, dünya nüfusunun %31’ini oluşturan büyük bir pazar var. Bu insanlar, paranın dijitale doğru olan yolculuğuna doğrudan en ileri teknolojiyi kullanarak dahil olacak. Çünkü ihtiyaçları var. İhtiyaçlar da zorunlulukları doğurur.
Facebook Libra, blok zinciri teknolojisinin avantajlarını kullanarak, insanlara anonim şekilde finansal işlem yapma şansı sunacak. 2020’de çıkış yapacak Calibra uygulamasını indirdiğiniz an Libra kullanabileceksiniz. Faturalarınızı ödeyebilecek, Uber çağırdığınızda ödemeyi Libra ile yapacaksınız. Belki de yemek sipariş edeceksiniz. Hatta günün birinde, eğer çalıştığınız şirket Libra ile anlaşırsa, maaşınızı Libra cinsinden alacaksınız. Tabii tercih ederseniz.
Böyle kesin cümleler kulağınıza çok iddialı gelebilir. Ancak gerçekten öyle. Başta Ethereum olmak üzere mevcut kripto paraların önemli bir kısmı zaten benzer amaçlarla üretiliyor. Kripto paralar, merkezi bir sisteme bağlı olmadıkları için düşük kesintilerle, vergisiz bir şekilde para transferi, ödeme ve hizmet ya da ürün satın alma imkanı sunuyorlar. Libra’nın elindeki en büyük silah da bu.
Bloomberg ve CNN, Facebook’un başını çektiği Libra Birliği’nin ABD merkezli dolar ekonomisine karşı rakip olabileceğini yazdı. Hatta teknoloji devlerinin gizli hedefinde, çoğunun bağlı olduğu ABD’den kurtulmak var. Hatta ve hatta kendi ekonomik düzenlerini kurmak, yeni nesil finansal sistemler inşa etmek, herkesin cebine kullandıkları her türlü aracı sunmak var. Hedefler büyük, beklentiler oldukça yüksek.
Facebook, sınırları olmayan 2,2 milyar nüfusa sahip bir ülke. Libra Birliği’ndeki tek sosyal medya devi.
Diğer 28 şirketle birlikte dünya nufüsunun yarısından fazlası zaten bu bilgi akışının bir parçası konumunda.
Para dediğimiz şey zaten uzun zamandır verilerden ibaret. Banka uygulamalarına alıştık, bankamatikler bile eskiyor.
Geriye tek bir şey kalıyor: Güven.