İlk çıktıkları zamanlarda sesli asistanlara bir şeyler yaptırmak biraz zor olsa da şimdi bu cihazlar çok daha gelişmiş durumda. Amazon ve Google’ın sözcüleri, cihazlarının bizleri daha iyi anlayabilmek için sürekli geliştiğini söylüyorlar. Cihazlar, söylenmesi zor isimleri herkesten daha iyi söyleyebiliyor, eş anlamlı kelimeleri birleştirebiliyor ve hatta sesinizin özelliklerini öğrenebiliyor. Böylelikle onlarla konuştukça sizi daha iyi anlıyor. Bütün bunlara rağmen işlerin ters gitti zamanlar da var. Sesli asistanlarınızla anlaşmakta sıkıntı yaşıyorsanız bu 4 ipucu size yardımcı olabilir.
1. Asistanları, doğru şekilde konumlandırın:
Birinci ve en önemli adım olarak cihazınızın sizi duyabildiğinden emin olun. Cihaz sizden çok uzaktaysa sizi anlamayabilir ya da tamamıyla duyamayabilir. Cihazı kitapların arkasına saklamaya çalışmayın ya da dekore etmeyin. Ayrıca cihazı televizyonun yanına ya da çocukların oynadıkları odalar gibi çevredeki seslerin kafasını karıştırabileceği yerlere koymayın.
Genel olarak sesli asistanlar, sizi ideal olmayan birçok yerden de anlayabiliyor ve ortam gürültüsünü göz ardı etmeyi öğreniyor ancak işleri olduğundan daha zor bir hâle getirmenin anlamı yok. Büyük bir yere birden fazla cihaz koymanız gerekiyorsa Eco Dot’lar ve Google Homo Mini’lerden yararlanılabilir.
Cihazı kendi sesinizle kişiselleştirin:
Asistanınız sizin veya başka birinin sesini algılamakta zorluk yaşıyorsa uygulamanın içinde bu durumu çözmeye yardımcı birkaç seçenek mevcut.
İlk olarak, cihaza sesiniz hakkında bilgi verin. Alexa, buna 'Ses Profilleri' derken, Google ise 'Ses Eşleştirmesi' diyor ancak Siri’de bu özellik mevcut değil. Bu özellikler, cihaza sizin kendi sesinizi tanıtıyor ve böylelikle hem sizi daha iyi anlayabiliyorlar hem de size daha uygun cevaplar veriyorlar. Bu özelliği açıktan sonra cihaza bu gün ne olduğunu sorduğunu zaman, sizin ajandanızda ne olduğunu söyleyebiliyor.
Bu özelliği açtığınız zaman, 'Alexa' ya da 'Hey Google' gibi sesli asistanları etkileştiren ifadeleri birkaç defa söyleyeceksiniz. Böylelikle cihazlar sesinizin farklı tonlarını daha iyi algılayabilecek.
İnsanlara ve cihazlara özgün isimler verin:
Sesli asistanlar, benzer isimli cihazları birbirleriyle karıştırabiliyor. Bunu çözmek için her cihaza özgün isimler verin. Örneğin 'Yatak odası ışığı 1, Yatak odası ışığı 2 vs…' gibi isimlendirmelerdense 'Ahmet’in lambası, tavan ışıkları' gibi daha detaylı ve özgün isimlendirmeler yapın. Bu isimler, başka cihazların adına benzemediği için asistanınız, istediğiniz cihazı açmakta zorlanmayacaktır. Ayrıca asistanınızın ayarlarından eski ya da kopyalanmış ev cihazlarını silmeniz gerekiyor yoksa hatalarla karşılaşabilirsiniz.
Aynı şekilde rehberinizi de düzenleyebilirsiniz. Böylelikle arama yaparken problem yaşamazsınız. Google ve Siri rehberinize fonetik isimler ekleminizi sağlıyor. Bu sayede okunduğundan farklı yazılan isimler de aranabiliyor. Ayrıca kişilerinize en iyi arkadaşım, annem gibi takma adlar da ekleyebiliyorsunuz.
Robot gibi konuşmayın
İnsanların, sesli asistanlarla konuşmalarını izlemek bazen eğlenceli olabiliyor. Bazı kullanıcılar normal konuşurken (“Alexa, alışveriş listeme çikolata ekle”) bazı kullanıcılarsa uygun olmayan söylemler (“Alexa. Alışveriş liste. Ekle. Çikolata.”) kullanabiliyorlar. Bu cihazlar, normal konuşmayı algılamak adına tasarlandıkları için mağara adamı gibi ya da robot gibi konuşmanın bir faydası olmuyor. Bu nedenle robot gibi konuşmaktan kaçının ve cihazla sanki sohbet ediyormuş gibi konuşun.
Sesli asistanlar, gerçek insanlar olmadığı için tabii ki de normal konuşmadaki bazı şeyleri anlamayacak, özellikle gerekli bilgileri söylemezseniz. Örneğin “Alexa, sesi aç.” komutu Alexa’nın kendi sesini açıyor.,Bu nedenle spesifik olmasınız. Harmony Hub’a bağlı televizyonunuzun sesini açmak için “Alexa, Harmony’e sesi açmasını söyle” demeniz gerekiyor.
Asistanınız sizi yine de anlamıyorsa cümleyi tekrar etmek ya da yeniden kurmak yapılacak en iyi şeylerden biri olabilir ancak eğer aynı şeyi yavaşça ve daha yüksek sesle söylerseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.