Dünya üzerinde birçok kirliliğin ilk ve tek sebeplerinden biri olan insanların, başka bir deyişle bizlerin gezegenimize ne kadar zarar verdiğini hesaplamak çok zor olsa da kendisi küçük ancak sonuçları büyük bir araştırma gerçekleştirildi. Yalnızca plastik kirliliğini konu alan araştırmanın sonuçları bile gidişatın ne kadar kötü olduğunu anlatmak için yeterli oldu.
Endüstriyel ekolojist Roland Geyer, çocukluğundan bu yana çöpleri düşünüyor.
Yedi yaşındayken bu şekilde bir çöp yığınını düşünüyordum. Bu çöp yığını gün geçtikçe daha da büyük bir hal alıyordu.
Şuna eminim ki yedi yaşındayken yetişkinlerin bu çöp sorununa el attıklarını düşünüyordum. Görünüşe bakılırsa yanılmışım.
Çocukken hayal ettiğim görüntü belki de saf bir görüntüydü ancak aynı zamanda doğruydu.
Son zamanlarda bu zamana kadar ne kadar plastik ürettiğimizi ya da bu plastiklerin ne kadarının dünyaya yığıldığını bilmiyorduk.
2017 yılında araştırmacı arkadaşları Jenna R. Jambeck ve Kara Lavender Law ile birlikte çalışan Geyer, 1950'lerden bu zamana kadar üretilen plastiklerin yaşam döngülerini hesaplayan ilk araştırmayı gerçekleştirdi.
O zaman anladım ki…
… İnsanların yaptığı tüm plastikleri açıklamaya yetecek kadar veriye sahiptim.
Geyer'in araştırmaları sonucunda, aslında sentetik polimerlere ne kadar bağımlı olduğumuzun korkunç tablosu ortaya çıktı.
Bu zamana kadar ürettiğimiz plastiklerin yalnızca %30'unu kullanmaya devam ediyoruz. Geriye kalan plastikler ise üç farklı şekilde yok oldu (!):
%9'u geri dönüştürüldü, %12'si yakıldı ve %79'u da çöp sahaları ve çevredeki yerlerini aldı.
İnsanlar zamanla 6,3 milyar ton plastiği attı ancak bir şekilde tüm bu plastikler hâlâ hayatımızda yer alıyor.
Plastik şişelerimizi farklı renkteki konteynırlara attığımızda doğru bir şey yaptığımızı düşünsek bile…
… Çoğu zaman gideceğini düşündüğümüz -ya da umduğumuz- yere gitmiyor.
Zengin ülkeler, plastik atıklarının büyük bir kısmını daha fakir ülkelere gönderiyor.
Gözden uzak, gönülden ırak…
Biz böyle düşünsek de o bir şekilde bizi buluyor.
Plastiklerin büyük bir kısmı, gelecek birkaç nesille birlikte çöp sahalarında ya da çevrede toplanıyor.
(İnsanların yok olması ortalama 80 ila 100 yıl alırken plastiklerin yok olması 400 ila 1000 yılın üzerinde bir zaman alıyor.)
Atıkları enerjiye dönüştüren modern çöp fırınları, düzgün şekilde kontrol edildiği sürece kullanılmış plastiği yeni yakıtlara dönüştürüp bu süreç içerisinde zehirli gazları da yakalayabiliyor.
Tabii ki ABD'de bulunan çöp fırınlarının birçoğu, düşük gelire yakın yerlere konumlandırıldığı için daha kirli tesislerin tüm yükünü de onlar çekiyor.
Tüm bunların yanı sıra geri dönüşüm de her şeye çare olmuyor.
Geri dönüştürülebilir atıklar için tamamen ayrı bir sistem oluşturursanız bu çevrede ekstra bir etki oluşturuyor.
Geri dönüşüm çevrenin yararına olan tek yanı, işlenmemiş madde üretimini düşürmek. Bunu plastikle yaptığınız zaman herhangi bir üretimi düşürdüğünüze dair bir kanıt da bulunmuyor.
Bunun yanı sıra üretim ve tüketim de durmak bilmiyor: 1950'den bu yana üretilen plastiklerin yarısı YALNIZCA 13 SENE İÇERİSİNDE ÜRETİLDİ.
Daha köklü ve geniş çaplı bir yönetim ve düzenleme gelmediği sürece Geyer ve çalışma arkadaşları, 'insanların küresel ölçekte kontrolsüz bir deney gerçekleştirdikleri' kararına vardı.
(2050 yılına kadar 12 milyar ton plastik atık oluşacak.)
30 yıl kadar geleceğe gidersek her şey korkunç olacak.
Dayanıklı plastik yığınlarımız o kadar fazla ki bu yığınlar hakkında yapılan araştırmalar sonucunda 'bu atıkların antroposenik (insan merkezli) çağa girdiğimizin jeolojik bir göstergesi' olduğu ortaya kondu.
Endüstriyel alışkanlıklarımız ve sistemlerimizde büyük bir değişiklik olmadığı sürece mirasımız bu olacak:
İnsanlığın sonsuz eseri…