ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşından en büyük darbeyi alan şirketlerden bir tanesi -hatta birincisi- olan Huawei, ABD’ye olan bağımlılığını azaltmak ve teknoloji konusunda ABD’nin etkisinden kurtulmak için kendine ve diğer Çinli şirketlere yeni rotalar çiziyor.
ABD ile tansiyonun oldukça alevlendiği geçtiğimiz Nisan ayında Huawei, temel araştırmaları geliştirmek için Stratejik Araştırma Enstitüsü adını verdiği departmanı kurdu. Enstitünün atanan başkanı ve Huawei’nin yöneticilerinden olan Xu Wenwei, “İnovasyon 2.0” adını verdikleri, şirketin yeni alanında bu departmanın en önemli oyuncu olacağını söyledi.
İnovasyon 1.0 kaliteli tüketici ürünleri yapmaya odaklanırken; 2.0, bilgi ve iletişim teknolojileri üzerine gelişmiş temel araştırma arayışında olacak. Bunun için de şirket, önümüzdeki 10 yıl boyunca dünyadaki çeşitli üniversitelerin laboratuvarlarına senelik 300 milyon dolar yatırım yapacak. Özellikle yatırım için görsel programlama, daha iyi algoritmalar ve daha verimli veri tabanları gibi alanlara odaklanacak ve şirketin telefonlarını bir sonraki adıma hazırlayacak.
Xu, kurulan enstitünün, şirketin hali hazırda varlığını sürdüren araştırma işbirliklerinin devamı olduğunu vurguladı ancak hiç şüphe yok ki şirket, Çin ve ABD arasındaki gerilimden artık daha az etkilenmek için de bu yola başvurmayı seçiyor.
Şirketin gelirlerinin yarısından fazlası Çin dışından geliyor ve birçok ülke ABD ile işbirliğine daha yakın bir çizgi izliyor. Şirket, denizaşırı ülkelerdeki üniversitelerin laboratuvarlarına para akıtarak hem uluslararası itibarını toparlamak hem de uzun vadeli negatif finansal etkilerden kurtulmak istiyor.
Huawei’nin bu yeni yatırımları ABD’ye karşı araştırma arkadaşlarını ve müttefiklerini yeniden kazanmak için tasarlanmış gibi görünüyor. Xu, şirketin, laboratuvarlardan herhangi bir geri ödeme ya da hisse gibi dönüşler beklemediğini de belirtiyor. Şirket, bunların yerine bu paranın, profesörlerin araştırmalarına devam etmesini sağlamasını ve akademik araştırmalar yayınlayarak endüstrinin kalanıyla bilgi paylaşılmasını sağlamasını umut ediyor.
Bu konunun kendilerine nasıl yardımcı olacağı konusuna da değinen Xu, “Profesörler araştırmalarını yayınladıklarında, alandaki en ileri yönü öğrenmiş olacağız. Daha sonra mühendislik yeniliklerini, bilgiyi ürüne dönüştürmek için kullanabileceğiz” şeklinde açıkladı.
Şirketin bu yaklaşımı, hiç şüphesiz ki süregelen ticaret savaşında şirketin halkla ilişkiler konusunda büyük puanlar kazanmasını sağlayacak. Tabii ki şirketin güttüğü tek politika da bu değil, Huawei’nin sitesinde yer alan bilgilere göre, şirketin iş gücünün %45’i Ar-Ge departmanında bulunuyor.
ABD’nin desteği olsun ya da olmasın şirketin ilerlemeye devam edeceğini söyleyen Xu, “Bilimin sınırları yoktur. Doğası gereği küresel işbirliklerine ihtiyaç duyar. Doğası gereği zaptedilemez olmalı.” dedi.