Formula 1’de mevcut motor yönetmeliklerinin yürürlüğe girmesinden beri Mercedes-AMG, Ferrari, Renault ve Honda sahadaki en güçlü, en verimli ve en güvenilir motoru meydana getirmek için kıyasıya mücadele ediyor. Şampiyonluk kazanan bir otomobili güçlendirmek için üç faktöre de ihtiyacınız var. Ancak bir alanda üstünlük sağlamak diğer alanlarda eksikliğe sebep olabiliyor. Buna rağmen yine de her üreticinin 1.000 beygir gücüne ulaşmak gibi bir hayali vardı. Auto Motor und Sport'un paylaştığı bir yazıya göre Renault, bu hayale ulaşan ilk takım oldu.
Yalnız iki uyarımız var: Birincisi, bu olay bir otomobil üreticisinin mevcut motor yönetmelikleri çerçevesinde ilk kez dört haneli rakamlara ulaştığı anlamına geliyor. Ancak tekrar edelim, "mevcut motor yönetmelikleri çerçevesinde". Çünkü daha önce bu güce ulaşanlar, hatta aşanlar da mevcut. 1980'lerde BMW, dört silindirli ve turboşarjlı M12 aracının, eleme turu konfigürasyonlarında 1.400 beygir gücüne ulaştığını iddia etmişti. Aynı şekilde, Renault’un motoru da yalnızca eleme turu ayarlarında 1.000 beygir güce ulaşıyor. Renault F1 ekibi motor teknik direktörü Rémi Taffin'e göre elde edilen sonuç, ortam sıcaklıkları gibi bir dizi faktöre bağlı. Yine de, takım birkaç tur için bile 1.000 beygir gücü elde edebilirse, bu, eleme turlarının sonucunu büyük ölçüde etkileyebilir.
İkincisi, ilk defa bir F1 takımının motor gücünü açıklaması. Renault beygir gücünü duyuran ilk takım oldu. Genelde F1 takımları gizliliklerini korurlar. Dolayısıyla Ferrari ya da Mercedes dört haneli numaralara çoktan varmış olabilir. Fakat avantajlarını gizlemek için kartlarını saklamak istemiş olabilirler.
Takımların bu güce ulaşmaları gerçekleşmeyecek de değildi. Neticede F1 V8 motorları bırakıp turboşarjlı hibrit V6 motorlara geçtiğinden beri motorların kuvveti devamlı arttı. Mevcut motorların sesi ve karmaşıklığı tartışmalı olabilir, ancak en azından ne kadar kuvvetli olabileceklerini kanıtlıyorlar.