Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Öktem önderliğinde Bülent Ecevit Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sözen ve ekibinin de katılımıyla “Türkiye kemirici ve küçük memelilerinde Hantavirüs varlığının ve dağılımının araştırılması” konulu bir çalışma gerçekleştirildi.
Çalışma kapsamında “Dobrava Hantavirus İğneada”, “Dobrava Hantavirus Giresun”, “Puumala Hantavirus Bartın”, “Tuula Hantavirus Palandöken” adı verilen dört adet yeni virüs keşfedildi. İnsanlarda çok nadir bulunan bu virüsler, ateş ve kanama ile seyredip böbrek yetmezliğine sebep olabiliyor.
Hanta virüs
Prof. Dr. Mehmet Ali Öktem, bu virüsün, özellikle fare popülasyonu içerisinde yaygın olması durumunda insanlara da bulaşabileceğini ifade etti ve virüsün, kanamalı ateş ve böbrek yetmezliğiyle giden enfeksiyona yol açtığını açıkladı.
Türkiye’de bu virüsü ilk 2004 yılında kemirgenlerde, 2009 yılındaysa insanlarda keşfettiklerini söyleyen Öktem, Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçtiklerini söyledi. Bu virüs grubunun dünyada bilinir olduğunu söyleyen Öktem, “Biz Türkiye’deki alt türlerini, versiyonlarını göstermiş olduk ve bulunduğu bölgelerin adını verdik. Gen bankasına da bildirerek uluslararası literatürde yayınlanmasını sağladık. Bu virüsün kökenlerini ilk kez dünyaya biz bildirmiş olduk.” dedi.
Nasıl korunabiliriz?
Virüslerin, kemiricilere zarar vermediğini ve salgınların solunum yoluyla insanlara bulaştığını söyleyen Prof. Dr. Öktem, kemiricilerin bulunabileceği bölgelerde basit bir maske takarak virüsten korunabileceğini ifade etti.
Virüsün bilinen bir tedavisi olmadığını ifade eden Öktem, “Teşhis boyutu çok önemli. Virüsün bilinen bir tedavisi yok, erken teşhis edilirse destek tedaviyle bağışıklık sistemi temizleninceye kadar hasta hayatta tutulabilir ve bir süre sonra hasta kurtarılmış olur.” dedi.