Hemen hemen herkes, hakkında detaylı bir araştırma yapmasa dahi Çernobil’de yaşanan olayları en azından bir defa bile olsa duymuştur. Konunun çok derinine inilmesine gerek olmadan dahi nasıl bir felaket olduğu anlaşılabilen Çernobil felaketine benzer bir olay Rusya’da gerçekleşti ve dünyaya korku saldı.
8 Ağustos’da Rusya Kuzey Kutup Dairesinde yapılan nükleer füze denemeleri sırasında bir patlama meydana geldi. Bu patlama anında beş nükleer mühendis hayatını kaybetti, altı kişi ise yaralandı. Bakıldığı zaman bu rakamlar Çernobil’e göre masum rakamlar olsa da kazadan sonra yaşananlar ise olayın ciddiyetini bir miktar arttırıyor.
Moskova, kaza gerçekleştiğinden beri olanlarla ilgili herhangi bir şey paylaşmadı ve kazadan sonra olan her şeyi sır gibi saklıyor. O gece neler olduğu ise yeni yeni gün yüzüne çıkıyor. Olayın Çernobil’i anımsatan kısmı da aslında bu. Kazanın üzerinden iki gün geçtikten sonra Dubna ve Kirov kentlerindeki nükleer gözetim merkezleri veri akışlarını durdurdu. Bunlardan üç gün sonra ise Kazakistan yakınlarındaki Zalesevo ve Rusya’nın doğusundaki Bilibino nükleer ölçüm merkezleri de sessizliğe gömüldü.
Çernobil’i hatırlayacak olursak; patlamadan sonra Sovyetler Birliği sessizliğe gömülmüştü. O çevrede yaşayan kişiler olanlardan habersiz bir şekilde uzaktan olayları izliyordu ve çevre sakinleri dışında kimse doğru düzgün bir bilgiye sahip değildi. Daha sonrasında Batı’da yüksek oranda radyoaktif maddeler tespit edilmişti ve Sovyetler Birliği olayı açıklamak zorunda kalmıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hafta içerisinde Fransa’ya gerçekleştirdiği bir ziyarette sızıntıyla ilgili her şeyin kontrol altında olduğunu belirterek herkesin rahat olmasını belirtse de yaşanan olayların bu kadar gizlenmesi insanlarda doğal olarak endişe yarattı. Hatta yaralıların kaldırıldığı hastanelerden birinde görev yapan bir yetkili, sağlık personelinin radyasyon konusunda uyarılmadığını belirtti. Yaralıların çok yüksek dozda radyasyona maruz kaldığı ise bir saat sonra söylendi ve buna rağmen hiçbir önlem alınmadı. Bu yaralılar daha sonrasında Moskova’da radyasyon uzmanlarının bulunduğu bir hastaneye nakledildi. Sağlık personellerinin durumları ise bilinmiyor.
Tesadüf mü yoksa kara bir geleceğin yavaş yavaş gün yüzüne çıkması mı bilemeyiz ancak veri akışlarını durduran merkezler göz önüne alındığı zaman radyoaktif sızıntının Türkiye’ye doğru yaklaştığı görülüyor. Sizce bu kaza Çernobil kadar ciddi olabilir mi, yoksa yaşananlar yalnızca bir tesadüften mi ibaret? Fikirlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmaktan çekinmeyin.