Herkes kendine ait bir solucan deliği olsun ister. Sonuçta kim evren boyunca uzun ve yavaş rotaları dolaşmak, yolculuğu on binlerce yıl sürecek olan daha sıkıcı bir yıldıza ulaşmak için uğraşmak ister? Bu yazımızdaysa, teoride tüm bu kolaylıkları sağlayan, en yakın solucan deliğine girip evrende kısa bir yürüyüşe çıkmayı sağlayan, evrenin egzotik uzak köşelerine ulaşmayı sağlayan solucan deliklerinin nasıl oluşturulabileceğine bakacağız.
Bununla birlikte, küçük bir teknik zorluk var: Uzayda zamanla bükülen solucan delikleri, uzay-zamandaki virajların aşırılığı yüzünden feci bir şekilde kararsız. Yani içeri girdiğinizde delikten aşağıya bir foton gönderir göndermez, ışık hızından daha hızlı çöküyor. Ancak, 29 Temmuz’da arXiv’in ön baskı dergisinde yayınlanan yeni bir makale, neredeyse sabit bir solucan deliği inşa etmenin bir yolunu buldu. Solucan deliği inşa etmek için ihtiyacın olan tek şey bir kaç kara delik ve bir kaç sonsuz uzunlukta kozmik ip; oldukça basit görünüyor değil mi? Gelin bu adımlara yakından bakalım.
1. Solucan deliği sorunu:
Prensip olarak bir solucan deliği inşa etmek oldukça basittir. Einstein'ın İzafiyet Teorisi’ne göre, kütle ve enerji uzay-zaman dokusunu çözer. Ve belirli bir özel madde ve enerji konfigürasyonu, evrenin diğer iki uzak bölümü arasındaki kısa yol olan bir tünelin oluşumuna izin verir. Buna ise “solucan deliği” diyoruz.
Ne yazık ki, solucan deliklerii kağıt üzerinde bile fevkalade dengesiz. Solucan deliğinden geçen tek bir foton bile solucan deliğini parçalayan bir felaketi tetikliyor. Bununla birlikte, sağlıklı bir negatif kütle dozu, solucan deliğinden geçmeye çalışan normal maddenin kararsızlaştırıcı etkilerini önleyebilir, bu da onu geçilebilir hale getirebilir. Ancak, negatif kütleli madde yok, bu durum da yeni bir planı gerekli kılıyor.
Solucan deliğinin kendisiyle başlayalım. Öncelikle bir girişe ve çıkışa ihtiyacımız var. Kara deliği (hiçbir şeyin kaçamayacağı bir boşluk bölgesi) beyaz bir deliğe (hiçbir şeyin giremeyeceği teorik bir uzay bölgesi) bağlamak teorik olarak mümkündür.
Bu iki garip yaratık bir araya geldiklerinde ise yepyeni bir şey oluştururlar: solucan deliği. Böylece bu tünelin herhangi bir ucuna atladığınızda, unutulmak yerine veya ezilmek yerine diğer taraftan zarar görmeden, mutlu bir şekilde çıkabilirsiniz. Fakat bir sorun daha var: Piyasada hiç beyaz delik yok…
2. Şarj et:
Beyaz delikler olmadığından yeni bir plana ihtiyacımız olduğunu söylemiştik. Neyse ki matematik, bu noktada da imdadımıza koşuyor: yüklü bir kara delik. Bilinene göre bazı kara delikler, elektrik yükü taşıyabiliyorlar. Yani dolu bir kara deliğin içi, bir kara deliğin normal nokta benzeri tekilliğine gerilmiş ve çarpıtılmış, başka bir zıt yüklü kara deliğe köprü oluşturmasına izin veren garip bir yer. Yani solucan delikleri, sadece gerçekten var olabilecek şeyleri kullanabilir. Ancak bu noktada “yüklü kara delikler” için de 2 sorun ortaya çıkıyor.
Birincisi, hala dengesiz ve bir şey veya birileri gerçekten onu kullanmaya çalışırsa, parçalanıyor. Diğeri ise, zıt yüklü iki kara deliğin birbirine - hem yerçekimi hem de elektriksel kuvvetlerle - çekilmesi ve bir araya gelmesi durumunda sadece tek, büyük, nötr yüklü ve tamamen işe yaramaz bir kara delik elde etmeye neden oluyor.
3. Üzerine kozmik bir yay yerleştirin:
Bu yüzden, bütün bu işleri yapmak için iki zıt yüklü kara deliğin birbirinden güvenli bir şekilde uzak durduğundan ve solucan deliğinin tünelinin kendini açık tutabildiğinden emin olmalıyız. Potansiyel bir çözüm: kozmik sicimler.
Kozmik sicimler, uzay-zaman dokusundaki buz donarken oluşan çatlaklara benzeyen teorik kusurlardır. Bu kozmik artıklar, Büyük Patlama'dan sonraki bir saniyenin ilk bölümünün baş döndürücü günlerinde oluşmuştur. Onlar gerçekten egzotik nesneler diyebiliriz çünkü, -eğer varlarsa- protondan daha büyük değiller ancak uzunluklarının tek bir inçinin Everest Dağı'ndan daha ağır olduğu düşünülüyor. Hatta bir kilometre uzunluğundaki bir kozmik sicimin, dünyadan daha ağır bir kütleye sahip olabileceği dahi söyleniyor, fakat gerçekten var oldukları bile bilinmiyor.
Yine de, var olmamalarının bir nedeni yok. Bu noktada kozmik sicimler, solucan delikleri söz konusu olduğunda başka bir çok faydalı özelliğe de sahipler: muazzam gerginlik. Başka bir deyişle, etrafa itilmekten hoşlanmıyorlar.
Sonuç olarak, solucan deliğini kozmik bir ip kaplarsak ve ipin kara deliklerin dış kenarlarından geçmesine ve her iki ucundan sonsuzluğa kadar uzanmasına izin verirsek, ipteki gerilim yüklü kara deliklerin çekilmesini önleyebilir ve yüklü kara deliklerin, solucan deliğinin iki ucunu birbirinden uzak tutmasını sağlayabilir.
4. Titremeleri kontrol altına alalım:
Bir dize kozmik sicim, problemlerimizden birini çözdü ve iki ucu açık tutmamızı sağladı fakat deliği gerçekten kullanırsak, çökmesini engelleyecek bir şeyi henüz bulamadık. Öyleyse, solucan deliğini de kaplayan fakat aynı zamanda iki kara delik arasındaki normal boşlukta dolaşabilen başka bir kozmik sicimi daha olaya dahil edelim.
Kozmik sicimler, bir döngünün içerisine sıkıştırıldıklarında rahat duramaz ve çok fazla kıpırdarlar. Bu titreşimler, etrafındaki uzay-zaman dokusunu çalkalayabilirler. Ve eğer tam doğru bir şekilde ayarlanabilirlerse bu titreşimler, çevrelerindeki alan enerjisinin negatife dönmesine ve solucan deliğinin içindeki negatif kütle gibi etkili şekilde hareket etmesine olanak sağlayabilirler ve bu sayede, potansiyel olarak dengelenmesine yardımcı olabilirler.
Biraz karmaşık görünüyor, ancak teorik fizikçilerden oluşan bir ekip, böyle bir solucan deliği inşa etmek için gerekli olan talimatları, adım adım verdi. Mükemmel bir çözüm olmayabilir. Ancak, nihayetinde kozmik cisimlerdeki içsel titreşimler, enerjiyi ve dolayısıyla kütleyi ipten uzağa çekerek onu daha küçük ve daha küçük hale getirebilir.
Sonuç olaraksa kozmik cisimler, kendilerini bu titreşimler sayesinde ayakta tutabiliyor ve deliğin çökmemesine olanak sağlıyor. Pek de iyi yapılamamış olsa dahi bu modelle yapılmış delikler, mesajların ve hatta nesnelerin tünelden geçmesine ve ölmemesine izin verecek kadar uzun süre durabiliyorlar, bu da hoş bir şey.