Apple’ın en yeni ve ABD doları cinsinden en uygun fiyatlı iPhone 11 hakkında detaylı bir ön inceleme yapmak için buradayız. Öğrendiğimiz tüm detaylar, aldığımız tüm notlar ile yeni iPhone’un tüm eksilerini, tüm avantajlarını ve tüm yeniliklerini irdeleyeceğiz.
Yurt dışında geçtiğimiz yıllarda hemen hemen aynı fiyata satışa sunulacak olan iPhone 11 ailesinin Türkiye fiyatı, her zamanki başlangıç düzeyinden daha düşük. Üs segment iPhonelar ise lüksün bir üst basamağı konumuna. Peki gerçekten de masrafa değer mi? Gelin tüm sorularınıza yanıt verelim. Başlamadan önce iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max'in özellikleri için buraya tıklayabilirsiniz. Bu yazımızda sadece iPhone 11'i, diğer cihazlardan farklarını ele alıyoruz.
iPhone 11 tasarımı: Apple, Steve Jobs’ın benimsediği zen felsefesinden koşar adım uzaklaşıyor
Apple, 1985 yılında kurucusu Steve Jobs’ı yönetim kurulu kararıyla kovmuştu. Bunun nedeni ise Apple’ın başarısızlıklarıydı, fatura Jobs’a kesilmişti. Jobs, sahip olduğu Apple hisselerini satmış, kendisine yeni bir şirket kurmuş, iç dünyasını keşfe çıkmıştı. Uzak doğu felsefelerine merak saldı, “zen” adı verilen bir akıma gönlünü kaptırdı.
1997’de Apple’a geri dönen Steve Jobs, benimsediği Zen felsefesini şirketin hemen hemen biriminde, ürününde ve iş stratejisinde kullandı. Bu strateji 2007’de tanıtılan ilk iPhone modeli başta olmak üzere her üründe kendisini hissettirdi. İşlevsellikten değil, daha çok sadelikten yana olan bu felsefe Apple’ın bugünlere gelmesini sağladı.
Steve Jobs’ın ölümünden 6 yıl sonra Apple, iPhone serisinin 10 yılında, iPhone X ile karşımıza çıktı. Firma, tasarımsal olarak iPhone serisinde zen felsefesinden uzaklaştığına dair ilk eleştirileri o zaman almaya başladı. Sonra 2018’de iPhone XS ailesi ile eleştirileri aldırmadığını gösterdi. Sektörel standartları eskisi kadar olmasa da belirlemeye devam etti.
Nihayet 2019 model iPhone 11, Pro ve Pro Max’i gördük. Apple yine tasarım standartlarını değiştirmeden yine radikal bir değişiklik içermeyen tasarım çizgisine sahip oldu. Yanlış anlaşılmasın, iPhone X ile standartlaşan çentikli ekran gibi özellikleri seven insanlar da var. Ancak Steve Jobs’ın benimsediği, şirketin temelinde yatan felsefe artık giderek karanlıkta kalıyor.
Yeni iPhone ailesinin özellikle arka kamera modülü, cihazın çizgisini ciddi şekilde etkileyen bir alan kaplıyor. Sektörel olarak yeni nesil kamera standartlarını kendi anlayışıyla yorumlayan Apple, ciddi bir kitleye göre Steve Jobs yaşasaydı hiç de hoşuna gitmeyecek tasarım anlayışına evrildi.
Belki de Jobs’ın en yakın arkadaşlarından birisi olan John Ive’ın geçtiğimiz aylarda Apple’dan ayrılmasının sebebi de budur. Gerçi iPhone X tasarımının da arkasında Ive var, ancak Jobs yerine şirketin başında Tim Cook bulunuyor. Cook ise yeni iPhone ailesi ile birlikte sert eleştirileri almaya devam edecek gibi görünüyor.
Yeni iPhone, tasarımıyla Apple’ın son yıllardaki standartlarını son derece iyi taşıyor. Eğer arka kamera modülü ve çentik sizin için sorun değilse tercih edebilirsiniz. Hayal kurmadan önce fiyatları öğrenene kadar cihazın diğer özelliklerine yakından bakmanızı tavsiye ederiz.
Ayrıca iPhone XR’a iPhone SE ve iPhone 5C’den miras kalan çok sayıda renk seçeneği ile birlikte geliyor. Bu renklerin arasına mor yeni dahil olurken diğer seçenekler ise beyaz, sarı, yeşil, siyah ve elbette Apple’ın AIDS farkındalığı için satışa sunduğu kırmızı (Product RED) olarak karşımıza çıkıyor.
iPhone 11, iPhone XR ile sevilen tasarımsal çizgileri koruyan, ek olarak çift arka kemeranın bulunduğu kare modüle sahip olan bir cihaz. Çerçeveleri ise kardeşleri olan üst segment Pro ve Pro Max’e göre biraz daha kalın. Ekranın LCD olduğunu düşünürsek, bu kalınlığı göz ardı edebiliyoruz.
iPhone 11 yeteri kadar sağlam mı?
Yeni iPhone’un gövdesi, kablosuz şarj desteğini korumak adına son iki modelde de olduğu camdan oluşuyor. Apple, cam kullanımının telefonun sağlamlığını negatif yönde etkileyeceğini biliyor. Yine de bu sadece Apple’ın sorunu değil, neredeyse bütün sektörün sorunu. Metal malzemeler, kablosuz şarj özelliğini devre dışı bırakıyor.
Sağlamlığı arttırmak için Apple’ın cam alaşımlarını zenginleştirdiğini, bunu yaparken telefonu kaba bir tasarıma kurban etmediğini biliyoruz. Ancak telefonu kulak hizasından sert bir zemine bile düşürmek yürek sızlatabilir. En nihayetinde cam, dayanıklığı arttıkça maliyeti yükselen bir malzeme.
Her zaman olduğu gibi iPhone 11 Pro Max kılıf ya da farklı koruma seçenekleriyle kullanılabilecek bir cihaz. Hele ki bir telefona neredeyse düğün, araba ya da ev kredisi kadar masraf yaparken, kılıfla değil özel korumayla taşımak isteyebilirsiniz. Dediğimiz gibi, fiyat konusuna yeniden geleceğiz.
iPhone 11’in çerçevesi alüminyum alaşımdan oluşuyor. Apple’ın metal alaşım yerine yeni iPhone’da alüminyum tercih etmesinin nedeni ise tamamen maliyet. Elbette maliyeti düşürürken, sağlamlıktan ödün vermemek adına nispeten sert ama diğer alaşımlara kıyasla yumuşak alüminyum tercih ediliyor.
Cam malzemelerin iPhone serisinde ne kadar sağlamlık vadettiğini görmek için geçtiğimiz yıl iPhone XS Max için yaptığımız sağlamlık testini aşağıdan izleyebilirsiniz:
iPhone 11 Pro Max sağlamlık testi de telefonu edinir edinmez YouTube kanalımızda olacak. Buraya tıklayarak kanalımıza abone olabilir, bildirimleri açabilirsiniz.
Apple’ın yeni stratejisi: Baktık iPhone XR çok satıyor… O zaman yenisine iPhone 11 diyelim
Apple bu sene hem rakiplerini hem de sektören algıları değiştirecek bir strateji belirledi. Yeni iPhone, doğrudan bir önceki senenin fiyat-performans cihazı iPhone XR’ın yerini aldı. Peki bu ne anlama geliyor? Mesela artık düşük fiyatlı, düşük kapasiteye sahip olduğu adından anlaşılmayan yeni bir iPhone’a daha uygun fiyatla sahip olacaksınız.
Bir örnekle açıklayalım. Sinemaya gittiniz ve mısır da almak istiyorsunuz. Fiyat listesinde küçük, orta ve büyük boy olmak üzere 3 seçenek gördünüz. Küçük olanı alırsanız az geleceğini görüp orta boya yöneldiniz. Ancak bir de baktınız ki büyük boy sadece 1 TL daha pahalı… Haliyle hem doyurucu hem de bol olan büyük boy mısırı aldınız…
Artık bu strateji geçmişte kaldı… Apple, iPhone X, iPhone XS Max ile güttüğü stratejiyi iPhone 11 ile değiştirdi. Firmanın amacı, daha önceden insanları en büyük ve en pahalı iPhone modeline yönlendirmekti. Tıpkı sinemalardaki mısır olayı gibi… iPhone X ya da iPhone XS Max, sinemadaki büyük boy mısırlar gibi çok satacaktı.
Olmadı. İnsanlar iPhone 8’i ve iPhone XR’yi tercih ettiler. Apple da bu eğilime ayak uydurdu ve bu kez, doğrudan ana markasını iPhone 11 olarak belirledi. Evet iPhone 11, iPhone XR’nin yerine geçti. Üstelik 50 dolar daha ucuza, daha pahalı bir marka algısı satmaya başladı.
Bu düşüncenin satışlara nasıl yansıyacağını bilmek ise zor. Huawei P30 ailesi, Samsung Galaxy S10 ailesi, ana modellerin ortanca olduğu cihazlardı. Apple, yeni stratejisiyle hem algıları değiştirmeye oynuyor hem de rakiplerini egale etmeye çalışıyor.
Eğer Apple yeni stratejisiyle başarılı olursa, sektöre farklı bir değer kazandırabilir. Zira bugüne kadar pazarlama derslerinde okutulan taktiklerin pek çoğu Apple’a ait. Zira firma fiziksel bir üründen çok prestiji ve sahip olmanın verdiği hazzı satıyor. Yeni iPhone cihazları için de çok farklı bir durum yok.
iPhone 11 performans: Her şeyin beyni yeni işlemci yongası Apple A13 Bionic
Apple’ın mobil işlemci yongaları konusunda kendi markası olan A serisi işlemciler, son iPhone modelleriyle birlikte yeni üyesine de kavuştu. A13 Bionic; 6 çekirdekli bir CPU, 6 çekirdekli bir GPU, harici Deep Fusion adında bir görsel girdilerden sorumlu yeni bir donanıma sahip.
Tüm bunlara ek olarak iPhone 11 ailesinin 4G LTE, Bluetooth 5.1 gibi bağlantılarını yöneten çipler de A13 Bionic’in bünyesinde bulunuyor. Yeni işlemcinin en dikkat çeken yönü ise elbette artırılmış gerçeklik için özelleştirilmiş olması. Peki ne demek bu artırılmış gerçeklik, neden yeni iPhone’da bile karşımıza çıkıyor?
Tüm akıllı telefon üreticileri, artık kameraların sadece fotoğraf ve video için değil, aynı zamanda farklı sensörler ile çevreyle etkileşim kurması içinde kullanacağımızı biliyor. Artırılmış gerçeklik ise pek popüler olmayan sanal gerçekliğin bir üst aşaması. Teknolojinin sanal olmayan ortamlara, yani gerçek dünyaya sanal nesneleri getirme büyüsü.
Daha önce Instagram’ın ön kamera filtresini kullandıysanız artırılmış gerçekliği deneyimlediniz demektir. Apple A13 Bionic ise özelleştirilmiş çekirdekleri sayesinde, artırılmış gerçeklik için görsel verileri işlerken, diğer işlem birimlerine çok yük binmemesini sağlıyor.
Tüm yeni iPhone modelleri, standart olarak A13 Bionic’e sahipken sadece başlangıç modeli olan iPhone 11’de destek olarak 4 GB RAM hafızası bulunuyor. iPhone 11’in birazdan detaylı olarak değineceğimiz LCD ekranı, Pro ve Pro Max’e kıyasla daha az görsel nitelik talep ediyor. Bu da düşük RAM hafızası olsa bile A13 Bionic’in çok daha az yorulacağının göstergesi.
Apple’ın A13 Bionic adımınıa karşılık olarak Huawei’nin Kirin 990’ını göreceğiz. Ardından Qualcomm ve Samsung’un yeni nesil mobil yongaları pazarı iyice kızıştıracak. 2020 model çoğu telefon, ki buna iPhone’un 2020 sürümleri de dahil olmak üzere 5G desteğine sahip olacak. Kısaca A3 Bionic, Apple’ın belki de 5G desteğine sahip olmayan son işlemcisi.
iOS 13 ve iPhone 11 birlikteliği:
iOS 13, diğer iPhone’lara da geleceği için apayrı bir değerlendirme konusu. Ancak Apple’ın lansmanda bahsettiği detaylara göre hareket edecek olursak, iPhone 11’in iOS 13’e özel bir telefon olduğunu söylemek lazım. Hatta ve hatta A13 Bionic’in performansı, iOS 13 ile daha verimli olacaktır.
Elbette iPhone 11 alıp daha eski iOS sürümünü yükleyecek olan kişi sayısı çok azdır. Ancak iOS 13’ün kodlarında, Apple’ın bir artırılmış gerçeklik sistemi üzerinde çalıştığı detaylarına daha önce ulaşmış, sizlere de aktarmıştık. iOS 13 hem gelen yeni kamera modlarıyla hem de artırılmış gerçeklik destekli uygulamalara uyumutla yeni iPhonelar için yazılan bir işletim sistemi.
iOS 13 hakkında çok daha detaylı bilgilere, 19 Eylül’de sunulacak olan dev güncellemeyle birlikte ulaşacağız. Bu güncellemenin ardından iPhone 11’in iOS ile birlikte sunacağı avantajlar daha da netleşecek. Şimdilik, görsel verilerin daha rahat işlenmesi için önemli performans geliştirmeleri olacağını söyleyebiliriz.
iPhone 11 ekranı: LCD Liquid Retina Display (LCD Sıvı Retina Ekran)
LCD paneller, amiral gemisi seviyesindeki bir telefon için artık geçmişte kaldı, ancak Apple için kalmadı. iPhone XR ile aynı çözünürlükte, biraz daha canlı renklere ve yüksek piksel yoğunluğuna sahip LCD panel, iPhone 11’de de kendisine yer buldu.
Apple iPhone 1 için 6,1 inç büyüklüğünde 1792 x 828 piksel çözünürlüğe, 326 ppi piksel yoğunluğuna sahip bir ekran tercih etmiş. 2K ya da 4K ekranlar yerine daha az çekici olan HD bir ekran tercih etmeyebilirsiniz. Yine de iPhone 11, temel ihtiyaçlarınızı yeteri kadar karşılayabilir.
iPhone 11’in LCD ekranı, True Tone ve Haptic Touch teknolojilerine sahip. Haptic Touch, dokunma süresine bağlı olarak uygulamalardaki farklı işlevleri kullanmanıza olanak tanıyor. Kendisini iPhone X’da 3D Touch özelliğinin yerine geçince tanımış, zamanla alışmıştık. Aynı zamanda iPhone 11, klasikleşmiş ekrana dokununca uyanma moduna da sahip.
Sonuç olarak yeni iPhone’un ekranı, her ne kadar yeni nesil LCD panel teknolojilerine uyum sağlasa da kardeşleriyle arasında ciddi bir kalite farkının oluşmasına neden oluyor. Ayrıca LCD ekrandan dolayı dokunma hissi, OLED ekranlarda olduğu gibi üst düzey değil.
iPhone 11 ve oyun performansı: Yüksek grafikler ve Apple Arcade:
Apple’ın Apple Arcade sistemini tanıtarak lansmana başlaması, yeni iPhone’un oyun konusundaki vadettiklerine dair geniş bir ipucuydu. Apple Arcade iPadOS ve iOS ile uyumlu olan, aylık 4,99 dolar başlangıç fiyatına sahip bir oyun platformu. Elbette dileyenler, bu sistemden faydalanmadan oyun keyfine devam edebilecekler.
Apple’ın oyun telefonu üretmediğini ve üretmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Akıllı telefon konusunda her şeyi bir arada gerçekleştirebileceğiniz iPhone modelleri sunmak, Apple’ın en önemli çıkış noktası. Bu durum iPhone 11 için de geçerli. Tabii ki sadece oyun için gidip iPhone alan yok, ancak iPhone aldığı için iyi bir oyun deneyimi yaşamak isteyen çok.
Bu cihaz, A13 Bionic sayesinde piyasanın en iyisi olabilir. Ancak bu durum çok da uzun sürmez. Ekran farkından dolayı iPhone 11’in oyunlarda görsellik açısından bir adım geride kalacağını söylemek mümkün. Yine de artırılmış gerçeklik destekli oyunlar başta olmak üzere, üst düzey bir tecrübe sunacaktır.
Hem etkinlik sırasında hem de sonrasındaki gözlemlerimize göre Apple, iPhone 11 ile mobil oyunculara hitap etmeyi başarmış durumda. Son yıllardaki mobil işlemci yongalarında yaşanan kalite ve kapasite artışı, artık nihayet kendisini iPhone serisinde de hissettiriyor. Oyunlar, bundan belki de 10 yıl önceki bilgisayar oyunlarına eşdeğer görselliğe sahip.
Apple’ın yeni gözdelerinin oyun performansına ilişkin detaylı değerlendirmeler için YouTube kanalımızdaki detaylı inceleme videosunu bekleyin. Bakalım Apple, ısınma sorunlarını nasıl çözmüş, en önemlisi de batarya konusunda neler sunacak hep birlikte göreceğiz.
Batarya ve kullanım süresi:
Apple, iPhone 11 ile birlikte 3.110 mAh kapasitesinde bir batarya sunuyor. Halefi olduğu iPhone XR’da ise 2.942 mAh kapasitesinde bir batarya bulunuyordu. Apple’ın küçük bir kapasite artışıyla 1 saat daha uzun kullanım süresi sunduğunu söyledi. Bu da elimizde 28 saatlik bir kullanım süresi olacağını gösteriyor.
Açıkçası iPhone XR, piyasa şartlarına göre düşük kapasiteli bir batarya ile günü kurtaran bir cihaz olmuştu. Bunun en büyük nedeni ise elbette Apple’ın kendi işletim sistemini optimize etme başarısıydı. Ayrıca ekranın düşük çözünürlüklü LCD panel olması da büyük avantaj sağlıyordu.
Tüm bunlar birebir iPhone 11 için de geçerli. Apple yine 1 günü kurtaracak kadar kapasiteye sahip batarya, daha hızlı dolum performansı ile karşımıza çıktı. Kutu içerisinde standar olarak geleceği söylenen hızlı şarj adaptörü ise Apple’ın bu konuda tepkilere kulak verdiğini gösteriyor.
Ses performansı: Sinema salonu efekti yaratan yeni mekansal ses teknolojisi (spatial audio):
Akıllı telefonlar artık film ve dizi izlemek için de büyük bir araç. Ayrıca mobil oyunlardan beklediğimiz ses performansı giderek yükseliyor. Apple ise iPhone 11 ile birlikte mekansal ses teknolojisi ya da yabancı dilde “spatial audio” adını verdiği bir teknoloji kullanıyor.
Bu teknoloji, hem telefonun altında hemde ekrandaki çentikte, hemen kulaklığın yanında bulunan hoparlörlerin arasında yazılımsal bir uyum sağlıyor. Bu uyumdan kastımız, sadece iki noktadan değil de sanal bir hile ile çok farklı noktalardan ses duyma deneyimi olarak kullanıcıya yansıyor.
Apple mekansal ses teknolojisiyle tıpkı sinema salonunda film izlermiş gibi deneyim sunmak istediğini söylüyor. Yine bunun da ne kadar başarılı olduğunu, detaylı inceleme yazımızda ele alacağız. Ses konusunda da Samsung gibi üreticilerin de kullanıcıya sunduğu bir sürpriz daha var.
Dolby Atmos, 2012’de hayatımıza sinema sayesinde giren bir ses teknolojisi. iPhone 11’de de bulunan bu teknoloji, çift kanaldan yapılan ses çıkışını maksimum düzeyde verimli kullanmak için var. Bir film izlediğinizi düşünürsek, soldaki karakterin sesini soldaki hoparlörden duymamızı sağlayan şeyin Dolby Atmos olduğunu söyleyebiliriz.
iPhone 11’in bu avantajları özellikle telefonun hoparlöründen müzik dinlemeyi sevenler için birebir. Müzik dinlerken hangi enstrümanı nereden duyduğunuzun bir önemi varsa, yeni iPhoneların başınızı ağrıtmayacağını söyleyebiliriz.
iPhone 11’in çift arka kamerası neler vadediyor?
Apple, iPhone 11 ile birlikte artık tek arka kamera sensörünü terk etti. Zaten bu konudaki en son modeli iPhone 11’in yerine geçtiği iPhone XR olmuştu. Yeni iPhone’da yer alan her iki kamera da 12 MP çözünürlüğe sahip, ancak farklı amaçlar için kullanıldıklarını belirmemiz gerekiyor.
Üstte yer alan 12 MP geniş açılı kamera, 26 mm odak açıklığına sahip. Bu tür lensler, artık orta seviye telefonlarda bile karşımıza çıkıyor. Ancak Apple’ın bu telefonlarla arasına ciddi şekilde bir renk doğruluğu ve yazılımsal avantaj farkı koymasını bekliyoruz. Geniş açılı ana sensörün f/1.8 diyafram açıklığı gece çekimlerindeki performansı artırıyor.
Optik görüntü sabitleyicinin ana lens ile birlikte gelmesi, titremeden video kaydı yapmaya olanak sağlıyor. iPhone 11’in ikinci sensörü olan ultra geniş açılı, 13 mm odak açıklığına sahip kamerası ise 120 derecelik bir görüş açısına sahip. Bu kamerada optik görüntü sabitleyici bulunmasa da özellikle geniş açılı görüntü ihtiyaçlarını karşılayacağı kesin.
Son iPhone’un video performansı ise kameraların çözünürlüklerine kıyasla, son kullanıcıyı şaşırtacak cinsten. Zira 48 MP kameralı telefonların yapamadığı 4K çözünürlüğünde ve saniyede 60 karelik video çekimlerini mümkün kılıyor. Bu kısa ya da uzun metrajlı amatör bir film çekmek için yeterli.
Aynı zamanda yavaş çekim, time-lapse, sinematik video stabilizasyon sistemi ve geliştirilmiş dinamik aralık sayesinde videolarda odaklama hızı artıyor. Yani yakın bir objeyi çekerken aniden uzağa dönüş yaparsanız, olmadı düşük ışıktan aniden yüksek ışığa geçerseniz kamera hemen şartlara uyum sağlayabiliyor.
Apple’ın 1994 yılında ürettiği QuickTake isimli dijital kamerası, iPhone 11’de yaşamaya devam ediyor. Eğer kamera uygulamasında fotoğraf çekerken butona basılı tutarsanız, otomatik olarak video moduna geçip görüntüyü kaydetmeye başlıyor. Bu da kamerada fotoğraf ve video modunu değiştirmeye üşenenler için güzel bir özellik. Instagram, sadece Hikayeler özelliğinde bunu uzun zamandır sunarak, Apple’dan daha hızlı davranmış olabilir.
Gece modu nihayet iPhone 11 ile birlikte geldi:
Gece modunu iPhone serisine tüm ısrarlara rağmen getirmeyen Apple, nihayet bu konuda da kullanıcılarını dinledi. Huawei ve Samsung'un yıllardır amiral gemisi telefonlarda bulundurduğu gece çekim modu artık Apple'da da var. Haliyle beklentiler fazlasıyla yüksek. Düşük ışıkta daha iyi çekim yapma konusu, artık tüm akıllı telefon kullanıcılarının popüler bir talebi. Elbette en kesin sonuçları, önümüzdeki aylarda uzun süreli kullanımların ardından değerlendirmek mümkün.
Ön kamera yeni bir standart oldu: TrueDepth sistemi geliştirildi, 4K video desteği geldi
iPhone 11, Pro ve Pro Max bir standart olan 12 MP çözünürlüğünde tek ön kameraya sahip. Apple’ın TrueDepth adını verdiği ön kameraya bağlı olan kızılötesi sensör sistemi, FaceID ve 3 boyutlu yüz tarama gibi özellikleri bize sunuyordu.
iPhone 11’in ön kamerasıyla 4K video kaydı yapabilmek artık mümkün. Üstelik yüksek dinamik aralık sayesinde saniyede 60 ya da 30 kare ile yavaş çekim desteği de sunuluyor. Apple’ın 7 MP standardından aniden 12 MP ve gelişmiş ön kameraya geçişi hiç de tesadüf değil.
Ön kameralar, her ne kadar çoğu insanın Instagram benzeri platformlarda daha kaliteli paylaşımlar yapmasını sağlasa da aslında gelecek yıllarda büyük önem kazanacak. Zira artırılmış gerçeklik ögelerine sahip uygulama ve oyunlar, artık giderek hayatımızda daha fazla yer kaplıyor.
Yeni iPhone’un ön kamerasında ise harici olarak bir flaş bulunmuyor. Bunun yerine firma, önceki iPhone modellerinde olduğu gibi TrueTone adını verdiği ekran özelliğini kullanıyor. Ön kamera ile karanlıkta fotoğraf çekerken ekran, flaş etikisi yaratmak için kısa süreliğine parlayarak ortamı aydınlatıyor.
iPhone 11’in iPhone Pro ve iPhone Pro Max’ten ne farkı var?
- Ekran (6,1 inç LCD Liquid Retina Display)
- RAM kapasitesi (4GB),
- Hafıza seçeneği (64 GB),
- Arka kamera (12 MP geniş açılı + 12 MP ultra geniş açılı)
- Renk (Yeşil, mor, beyaz, siyah, sarı, kırmızı)
iPhone 11’in geçtiğimiz yıl piyasaya sürülen iPhone XR’nin yerini aldığını söylemiştik. Bu nedenle cihaz, yeni iPhone modellerinin başlangıç seviyesini temsil ediyor. Apple’ın pazarlama stratejilerini, yeni markalandırma anlayışını bir kenarı koyup teknik farklılıkları ele alalım.
Öncelikle tüm yeni iPhoneların A13 Bionic adı verilen mobil işlemci yongasıyla, performans konusunda birbirlerine oldukça yakın skorlar elde edeceklerini söylemekte fayda var. Söz konusu performans, günümüzün en üst düzey akıllı telefonları olarak iPhone modellerini göstermemize yetecek kadar yüksek.
iPhone 11, Pro ve Pro Max’ten farklı olarak 4G RAM kapasitesine sahip. Bunun da son kullanıcıya çok fazla yansıyacağını düşünmüyoruz. Ayıca son iPhone, hafıza seçeneklerinde de fiyatı olabildiğince aşağıya çekecek olan bir seçenek bulunduruyor.
Başlangıç seviyesinde 64 GB hafızaya sahip olan iPhone 11, bu sayede kardeşlerine karşı önemli bir pazar avantajı elde ediyor. Muhtemelen global çapta en çok satış rakamına ulaşacak olan da 64 GB’lık temel model. Bulut depolama sistemleri ne kadar gelişirse gelişsin, 4K videolar ile kısa sürede dolması muhtemel bir hafıza olduğunu söyleyebiliriz.
iPhone 11’in Pro ve Pro Max’ten en önemli farkı ise ekranı. Apple’ın maliyetleri düşürüp daha uygun fiyatlı iPhone seçeneği sunmak için başvurduğu bu hileden yukarıda bahsetmiştik. Pro ve Pro Max ise aynı piksel yoğunluklarına sahip olan OLED ekran panelleriyle geliyor.
Ekran farkı iPhone 11’in daha düşük çözünürlük, daha düşük renk aralığı, çok daha geride kalan bir teknolojiyle tüketiciye ulaşmasına neden oluyor. Ancak eğer tasarruf etmek istiyorsanız, ekrandan fedakarlık etme inisiyatifini de size bırakıyor.
iPhone 11, 6,1 inç ekranıyla yeni ailenin ortancası. Kardeşleri Pro 5,8 inç, Pro Max ise 6,5 inç ekran boyutuna sahip. Apple, bütçesini önemseyenler için tek, ekran seçeneği gören yüksek gelirli müşterileri için de iki seçenek sunuyor.
Kamera konusunda da iPhone 11’in kardeşlerinden bir eksik yola başladığını söylemeliyiz. 12 MP geniş açılı ve 12 MP ultra geniş açılı arka kamera kurulumu iPhone 11’de yer alırken, bunlara ek olarak Pro ve Pro Max’te 12 MP çözünürlüğünde bir adet telefoto lens var. Kısacası fotoğraf ve video konusunda yeni iPhone, kardeşleri kadar avantajlı değil.
iPhone 11’in kardeşlerinden son farkı ise görünümüyle ilişkili. Renk seçenekleri biraz daha farklı olan iPhone 11 için yeşil, mor, beyaz, siyah, sarı, kırmızı karşımıza çıkıyor. iPhone 11 Pro ve Pro Max gece yarısı yeşili, uzay grisi, gümüş ve altın renklerine sahip.
Başlangıç seviyesindeki yeni iPhone’un arka kamera modülü gövde ile aynı renge sahipken Pro ve Pro Max için modül standart olarak siyah renkte geliyor. iPhone 11’in tasarımsal açıdan Pro ve Pro Max ile arasında kamera modülü ve renk seçenekleri ve ekran boyutu dışında bir farkı yok.
iPhone 11 Özellikleri:
- Ekran: 6,1 inç LCD Liquid Retina Display (1792 x 828 piksel 326 ppi)
- İşlemci: A13 Bionic
- RAM: 4 GB
- Hafıza: 64 GB, 256 GB, 512 GB
- Arka kamera: 12 MP f/1.8 geniş açılı lens + 12 MP F/2.4 ultra geniş açılı lens (120 derece)
- Ön kamera: 12 MP TrueDepth
- Batarya: 3.110 mAh, 28 saat kullanım süresi
- Bağlantı: Lightning şarj kablosuyla veri aktarımı, Wi-Fi 6, Bluetooth 5.1, 4G LTE
- iPhone 11 renkleri: Yeşil, mor, beyaz, siyah, sarı, kırmızı (Product RED)
iPhone 11 fiyatı: Yurt dışında ucuz, ancak Türkiye’de pahalı olacak:
iPhone 11’in ABD fiyatı 699 dolar olarak açıklandı. Hafıza yükseldikçe artan bu fiyat, 128 GB için 749 dolar, 256 GB için de 849 dolar olarak açıklandı.
Apple’ın bir önceki yıl tanıtılan en düşük fiyatlı telefonu iPhone XR, 128 GB hafızasıyla 749 dolar başlangıç fiyatına sahipti. Hafızada bir değişikliğe giden Apple, 64 GB seçeneğini sunarak sürümden kazanma hedefine oynamaya başladı.
Türkiye’deki muhtemel iPhone 11 fiyatına gelecek olursak, yurt dışındaki fiyat düşürme politikasının doğrudan etki edeceğini söylemek biraz zor. Zira son vergi düzenlemeleri, dolar kurundaki artışlarla birlikte en uygun fiyatlı yeni iPhone modelinin bile 10.000 TL baremine yaklaşacağını söyleyebiliriz.
Her akıllı telefonda olduğu gibi ÖTV, KDV, TRT katkı payı gibi Türkiye pazarına ilişkin vergilendirme politiklarıyla karşılaşacağız. Söz konusu 10.000’ye yaklaşacak fiyat baremini, mevcut vergi oranlarında ve mutemel Apple Türkiye kâr marjına göre hespalayalım.
iPhone 11 ABD fiyatı:
- iPhone 11 64 GB fiyatı: 699 dolar
- iPhone 11 128 GB fiyatı: 749 dolar
- iPhone 11 256 GB fiyatı: 849 dolar
iPhone 11 Türkiye fiyatı:
- iPhone 11 64 GB fiyatı: 7.299 TL
- iPhone 11 128 GB fiyatı: 7.749 TL
- iPhone 11 256 GB fiyatı: 8.599 TL
Apple Türkiye’nin ülkemizde daha uygun fiyatla iPhone satışı yapmak için bu fiyatlarda elbette oynama yetkisi var. Ancak çok fazla fiyat düşürmesi, yabancı pazarlardaki müşterilerin de Türkiye’den iPhone 11 satın almasına neden olabilir. Bu durum Apple’ın isteyeceği bir şey değil. Bu nedenle yukarıdaki fiyatlara yakın, ancak daha avantajlı etiketlerle karşılaşabiliriz.
Sonuç: iPhone 11, bu fiyatıyla satıl almaya değer mi?
Yaptığımız değerlendirmelerden anlaşıldığı üzere yeni iPhone, düşük fiyatlı olduğu adından anlaşılmayan bir cihaz. Ancak gerek ekranı, gerek diğer teknik özellikleriyle kardeşleriyle arasında büyük bir fark var. Yine de yeni bir iPhone’a uygun fiyatla sahip olmak isteyenler için ideal görünüyor.
Apple’ın iPhone 11’i çok sayıda satış rakamına ulaşmak için ürettiğini görüyoruz. Bu nedenle cihazın uzun yıllar boyunca iOS güncellemeleri desteğini alacağını söylemek mümkün. Firma, başarılı satış rakamlarına ulaştığı telefonları elinden geldiğince yazılımsal olarak destekliyor. iPhone 11, ilk izlenimlerimize göre bu açıdan da mantıklı bir seçenek.
Ancak Türkiye fiyatları, ülkemizdeki Apple sevdalılarını yavaşlatabilir, hatta kararlarından vazgeçirebilir. Zira ABD’de 699 dolarlık bir başlangıç fiyatına sahip yeni bir iPhone haberi, tüketicileri fazlasıyla heyecanlandırırken, ülkemizde fiyatlardan dolayı aynı etkiyi göremiyoruz.
Eğer iPhone 11 Türkiye fiyatı yukarıda hesapladığımız gibi olursa, size bu cihazı tavsiye etmemiz zor. Alım gücü açısından üst düzey telefonların fiyatına yakın bir etiket, hemen hemen her Türk kullanıcıyı zorlayacaktır.
Bu nedenle yeni iPhone 10.000 TL olsa bile alabileceklere tavsiye edebiliriz. Ancak bunun için ekonomik şartlarını zorlayacak okurlarımız, rakiplerin seçeneklerine yönelebilirler. Eğer Apple Türkiye, fiyatları yakın zamanda netleştirirse bu metni güncelleyerek sizlere gelişmeleri aktaracağız.