Bilim insanları, çeşitli makromoleküller ile etkileşirken patlama özelliğine sahip olan nanoelmas parçacıklarının optik özelliklerini incelediler. Yapılan bu incelemelerin sonuçları ise hayret vericiydi. Çalışma, geliştirilmiş optik özelliklere sahip orijinal biyosensörlerin oluşturulmasına yardımcı olacak.
Detonation Nanodiamond (DND) olarak adlandırılan bu yapılar, patlama özellikleri sayesinde kanser potansiyeli olan hücreleri tespit etmek için kullanılabilirler. Bu potansiyel parçacıkları oldukça özel kılıyor.
DND'ler nasıl çalışıyor?
DND, yapısal olarak kristal kafes özelliğine sahip olmasıyla elmas benzeri karbon nanoyapıdır. Son yıllarda bilim insanları, DND'nin biyolojik yapılar ve biyomakromoleküller ile etkileşimi üzerinde çalışmalar yürütüyorlardı. Ortaya çıkan bulgulara göre ise DND'lerin tümörlü hücreleri tedavi etmenin yanı sıra biyosensörler ve biyouyumlu implantlar geliştirmek için kullanabileceğini de ortaya koyuyor. DND'ler, biyomakromoleküller ile etkileşime girdiği zaman bu moleküllerin özelliklerini önemli ölçüde değiştirebilir. Bu durum ise biyomedikal araştırmalarda oldukça önemlidir çünkü fizyolojik olarak aktif yeni maddeler oluşturulurken maddenin yapısı ve ışınır özellikleri arasındaki ilişki de önemlidir.
Günümüzde biyosensörlerin kapsamları hızla genişliyor. Nanotaşıyıcılar, şu anda biyomedikal araştırmalarda aktif olarak kullanılıyor. Yarı iletken ve piezoelektrik olmaları; bu hücrelerin elektronik cihazlar ve biyosensörler gibi alanlarda kullanılmasına yardımcı oluyor. Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi'nden bilim insanları ise bu hücrelerin ilaç üretimi alanında oldukça fazla önemi olan porfirin, miyoglobin, triptofan ve DNA gibi molekülleri ile etkileşimini araştıran bir deney yaptı. Deneyde bahsi geçen moleküllere, 5 nanometre boyutundaki DND'ler ince bir katman oluşturacak şekilde püskürtüldü.
Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi'nden Ekaterina Boruleva: "Bu çalışmaların sonuçları, nanoelmasların ışınırlık yoğunluğunu artırdığını göstermiştir. Bunun nedeni, çalışmada kullanılan sulu çözeltilerin sadece yansıtmakla kalmayıp aynı zamanda gelen ışığı da yayma yeteneğine sahip olmasıdır. Bu da zarın içinde ek aydınlatmayı artırır" sözleriyle deneyi açıkladı. Bilim insanlarına göre bu, ışınırlık özelliğine sahip olmayan DND'lerin, biyomakromolekül bileşenlerinin sinyalini artırdığını gösteriyor.
Yakın gelecekte, bilim insanları vücutta ilaç vermek için albümin nanopartiküllere dayanan bir prototip biyosensör üretmeyi planlıyorlar. Ayrıca erken kanserli ve prekanseröz koşulları kaydetmek için DND'lere dayalı bir prototip biyosensör üreterek ve bu biyosensörlerle yeni uygulama teknolojileri geliştirmeyi hedefliyorlar.