Bilim İnsanları, 'Fırtına Depremleri' Adında Yeni Bir Doğa Olayı Keşfetti

Bilim insanları, bir kasırganın veya bir fırtınanın 3,5 büyüklüğünde deprem meydana getirebilecek kadar güçlü olabileceğini ve bu fırtınaların okyanustaki sismik olayları tetikleyebileceğini gösteren yeni jeofizik olguları keşfettiler. Bu olaylara fırtına depremleri adı verildi.

Bilim insanları, son derece güçlü ve ortaya çıkarttıkları enerji ile okyanusların tabanlarında deprem meydana getirebilen 'fırtına depremleri' olarak adlandırdıkları yeni doğa olayını keşfetti. Sismik ölçüm cihazlarındaki düşük dalgalı kasırga titreşimlerini ve dalgaların çarptığı kumsallara kadar düşük mikrosismik titreşimleri görüyorduk ancak bu yeni fırtına türü, tamamen yeni bir doğa olayı. Scripps of Oceanography Enstitüsü'nden jeofizikçi Catherine de Groot-Hedlin; fırtına depremlerini kıta boyunca seyahat edebilen, fırtınalar ve büyük kış fırtınası tarafından tetiklenen sismik faaliyetler olarak nitelendirdi.

Sismoloji Araştırmaları Enstitüsü'nden jeolog ve bilim iletişimi uzmanı Wendy Bohon, “Fırtınalar süresinde üretilen büyük okyanus dalgalarıyla etkileşime giren deniz tabanının şekli veya batimetrisi hakkında bir şeyler biliyoruz. Deniz tabanını belirli bir şekilde boşaltan bir tür enerji bırakımı meydana geliyor ve bu dalgalar, daha sonra sismik ölçüm cihazları kullanılarak tespit ediliyor” açıklamasında bulundu.

Keşif, geliştirilen yeni bir cihazla mümkün oldu:

Dünyanın dört bir yanındaki okyanus dalgaları ile birlikte hareket eden mikrosismik dalgalar, bir avuç çakılın bir göle atılmasının sismik eş değeridir fakat Bohon, bu fırtınaların tek bir kaynaktan yayılan koordine edilmiş dalgalanmalar oluşturmak için tek bir çakıl taşını göle atmaya benzer tutarlı sismik dalgalar yarattığını belirtiyor.

Fırtına depremleri, başlangıçta tamamen farklı bir jeofiziksel sinyal aramak için kullanılan aracın revize edilmiş hâliyle keşfedildi. De Groot-Hedlin, geliştirdiği araç için “Havadan gelen ses dalgaları olan ‘infrasound’ için geliştirdim” açıklamasında bulundu. Araştırmacılardan Sloan Coats, Kuzeybatı Pasifik’teki sismik olarak son derece aktif olan Cascadia Subduction Zone'da olağan dışı bir sismik örüntü fark etti ve Groot-Hedlin'den sinyal aracının algoritmalarını değiştirmesini istedi.

Fırtına depremleri keşfi, bu alanda bilinenleri değiştirebilir:

Depremlerin, patlamaların ve şimdi açıkça fırtınaların yarattığı sismik dalgalar, gezegendeki farklı yerlere ulaştığında dikkatlice ölçülerek yer altı haritasını çıkarmak için kullanılabilir. Farklı sismik dalga tipleri, içinden geçtikleri malzemelerle belirli şekillerde etkileşime giren farklı özelliklere sahiptir. Bohon, “Bu, bize yer altında neler olup bittiğiyle ilgili bir fikir veriyor. Hem dalga hızı, hem de dalgaların değişme şekli, bizim için önemli veriler” açıklamasında bulundu.

Yer altı yapılarını haritalamak için mikrosismik dalgaları kullanmanın temel varsayımlarından birisi, tutarsız olmalarıdır ancak Groot-Hedlin’e göre bu yanlış bir varsayım. Fırtınaların yalnızca belirli bir bölgede gerçekleştiğini belirten Groot-Hedlin, bu nedenle bir tutarsızlık olmadığını ve şu ana kadar bildiğimiz her şeyi tekrar sorgulamamız gerektiğini belirtti.