Minecraft piyasaya ilk çıktığında oyunun geliştiricisi Markus ‘Notch’ Persson, PayPal üzerinden inanılmaz derece para kazanmıştı. Hepimizin bir zamanlar kafasına kazınmış olan Notch, oyunun bitmemiş haliyle yalnızca birkaç ayda 600.000 euro (günümüz kuruyla 3.804.405 TL) elde etmişti.
Hatta Notch o kadar hızlı para kazanmıştı ki PayPal, Markus’un hesabını şüpheli aktivite nedeniyle askıya almıştı. Tabii bu olayların üzerinden geçen dört yılın ardından Minecraft, Microsoft’a 2,5 milyar dolar (14 milyar TL) fiyat etiketiyle satılmıştı.
Minecraft’ı 2010’ların en etkileyici oyunları arasında göstermek hiç de yanlış bir şey olmaz. Hatta oyun, Tetris’in 176 milyonluk satış rakamını geçerek tüm zamanların en çok satılan oyunu unvanının yeni sahibi oldu. Üstelik bu unvana ulaşması 10 yıldan daha az zamanda gerçekleşti.
Minecraft, böyle bir başarıyı yalnızca oyun olmaması sayesinde elde etti. Minecraft aslında aynı zamanda bir platformdu. İstediğiniz her şeye dönüşebilen ve istediğiniz her şeyi elde edebileceğiniz bir yerdi.
Yalnızca bir tuşa basıyordunuz ve Minecraft size dünyanın 8 katı büyüklüğünde bir harita oluşturuyordu. Harita içerisinde ne kadar yürürseniz yürüyün hiçbir zaman sonra varamazdınız. Bu sonsuz dünyada kaleler, şehirler ve hatta gerçek hayattan eserler yaratabilirdiniz. Minecraft, ihtiyaç duyduğunuz dev dünyayı size veriyordu.
Oyunun büyümesini asıl sağlayan şey kitlesiydi:
Tabii oyunun topluluğundan da söz etmeden geçemeyiz. Minecraft’ın büyümesinin arka planında en çok bu oyuncuların emeği geçiyor. Oyunun amacını ve yapabileceğiniz şeyleri öğrenmek için bu topluluklara katılıyor ve hatta kendi eğitimlerinizi veriyordunuz.
Minecraft aynı zamanda bir topluluk oluşturabilmeniz için de eşsiz bir yerdi. İnternet üzerinden ister Minecraft oynarken ister Minecraft sitelerinde dolaşırken tanıştığınız onca insanla bir araya gelerek kendi hikayenizi yaratıyor ve çiziyordunuz. Hayalinizdeki ve ortak fikirlerinizi birleştirebildiğiniz yegâne yerdi.
Minecraft olmasaydı belki de bugünün Twitch’i bu kadar büyük bir platform haline dönüşemezdi. Bu eşsiz bloklar dünyası olmasaydı bugün sektörün liderleri PewDiePie ve Ninja gibi isimleri tanımıyor olacaktık. Bununla birlikte ülkemizde de birçok içerik üreticisinin ve yayıncının kitlesini bir zamanlar bu oyun sayesinde büyüttüğünü de hatırlatalım.
Minecraft, endüstriyi de etkilemişti:
Minecraft çıktıktan kısa bir süre sonra yeni oyunlarda olan büyük değişiklikleri de görmeye başladık. Artık neredeyse çıkan her oyun açık dünya oluyor, inşa edebilme yeteneği kazandırıyor ve hayatta kalma mekaniklerini içinde barındırıyordu. Hatta çıkacak olan her oyun ‘early access (erken erişim)’ aşamasındayken çıkmaya başlamıştı; ki bu günümüzde yer edinmiş bir şey.
Minecraft olmaya çalışan birçok oyun bu denemesinde başarısız oldu. Ancak hazırsanız tartışma yaratacak bir oyun örneği verelim: Fortnite. Tabii Fortnite da geliştirilme ve erken erişim aşamalarında Minecraft elementleriyle üçüncü şahıs nişancı oyun elementlerini başarıyla birleştirememişti.
Zamanla Epic Games de Mojang gibi kendi oyununu bir platform haline getirmeyi başardı. Ayrıca şirketin başardığı bir başka platform da oyun motoru Unreal idi. Fortnite da kendi çapında esnek ve sağlam bir platform haline dönüştü. Epic Games’in kumarı tuttu ve Fortnite günümüzün en büyük oyunlarından biri haline dönüştü.
Minecraft bir oyun değil, bir miras:
Minecraft’ın piyasaya çıkmasından seneler geçmiş olsa da oyuncular hâlâ oyunu oynamaya devam ediyor. Minecraft, günümüzde de YouTube ve yayıncılar için inanılmaz etkili bir araç. Oyun bir ara popülaritesini kaybetmiş olsa da özellikle yeni gelen güncellemeler sayesinde kendine yeniden yer edinmiş durumda.
Bu noktada konumuzu yeniden Notch’a çevirmekte fayda var. Markus Persson’un en büyük başarısı, Minecraft’ın satış rakamları, oyunun kalitesi ve günümüzdeki oyunları etkilemiş olması değil. Markus, gelecekte de etkisi devam edecek bir efsane yarattı. Oyun, adeta gelecek oyunlar için bir miras olarak nitelendirilebilir.
Minecraft efsanesi bize video oyunlarının da hayatı ne anlamda değiştirebileceğini işaret ediyor. Oyunlar yalnızca bir hobi olmaktan çıkmış durumdalar ve bir nevi ‘sanat’ haline bürünmeye başladı.