Rus satranç oyuncusu Anatoly Karpov, 1984’teki Dünya Satranç Şampiyonası’nda unvan için mücadele ederken o kadar zayıfladı ki şampiyonadan çekilmek zorunda kaldı. Karpov, 5 ay süren şampiyona boyunca yaklaşık 10 kilogram kaybettiği için organizatörler sağlığından endişe ettiler ve yarışmadan çekilmesini istediler.
Anatoly Karpov, satrancın aşırı fiziksel etkilerine maruz kalma konusunda yalnız değil. ESPN, satranç oyuncularının Karpov kadar büyük bir kilo kaybı yaşamamalarına rağmen, profesyonel oyuncuların bir gün içinde tahminen 6.000 kalori yakabileceklerini belirtiyor. Bu 6.000 kalori, koltuktan kalkmadan sadece oturarak yakılıyor.
Peki beyin, bu kalori yakımının tamamından sorumlu mu? Karpov’un yaşadıkları, kilo vermenin kolay bir yolunu mu gösteriyor? Bu soruya cevap vermek için önce satranç oynamayan bir insanın beyninin ne kadar enerji kullandığını bulmak gerekiyor.
Bir insan, dinlenme durumuna geçtiğinde ya da daha basit anlamda uyuduğunda, vücut nefes alma, sindirme ve kendini sıcak tutmak haricinde diğer faaliyetleri durdurduğunda normalde kullanılan enerjinin yüzde 20 ile 25’i arasında bir miktarı kullanılıyor. Bu miktar ortalama bir kadın veya erkek için 350 ile 450 kalori anlamına geliyor.
İnsanların çocukluk döneminde beyin, yetişkinlik dönemine göre daha fazla enerji kullanır. Duke Üniversitesi’nden evrimsel antropoloji profesörü Doug Boyer, “İnsan 5-6 yaşlarındayken, beyin vücudun genel enerjisinin yüzde 60’ını kullanabilir” dedi.
Bu yüzde 60 enerji kullanımı, beyni vücutta enerji açısından en çok enerji kullanan organ haline getiriyor. Oysa beyin bütün vücut ağırlığının sadece yüzde 2’sini oluşturuyor. Peki bu nasıl oluyor?
Beyin bu kadar enerjiyi nasıl kullanıyor?
İnsanların beyni bu konuda eşsiz değildir. Duke Üniversitesi’nden Doug Boyer ve Arianna Harrington, memeli beyinlerindeki enerji kullanımını incelemek için ağaç faresi ve cüce marmoset üzerinde bir çalışma yaptı.
Araştırmacılar, iki küçük memelinin vücutlarının ve beyinlerinin insanlara göre daha hafif olmasına rağmen, beyinlerinin tıpkı insanlarda olduğu gibi enerjiye aç olduğunu tespit ettiler. Araştırmacılardan Doug Boyer, Live Science’a yaptığı açıklamada, “Vücut büyüklüğünüze oranla büyük bir beyniniz varsa muhtemelen beyniniz daha fazla enerji kullanacaktır” dedi.
Arianna Harrington, beynin kullandığı bu büyük miktarda enerjinin çoğunun beyindeki nöronların sinaps adı verilen hücre yapıları boyunca iletilen kimyasal sinyaller yoluyla birbirleriyle iletişim kurmasına harcandığını söyledi. Harrington, “Enerjinin çoğu sinaps ateşlemeye harcanıyor. Bu işlem, beyindeki en fazla enerji harcayan işlemlerden biri olduğu düşünülen membranlar arasında iyonların taşınmasını içeriyor” dedi.
Bilim insanları, ayrıca beynin hiç dinlenmediğini belirtiyorlar. Uyuduğumuzda, vücudumuzun fonksiyonlarını korumak için hücreler arasısındaki sinyaller aktarılmaya devam eder ve bunun için enerji gerekir. Aynı zamanda çocukluk dönemlerinde beynin gelişimi devam ettiği için yetişkin yaşlara göre daha fazla enerjinin beyine harcanması da gayet anlaşılabilir olur.
Beyin ne zaman daha fazla enerji harcar?
Peki bütün bu bilgiler, beynimizi daha fazla çalıştırırsak daha fazla enerji harcayacağımız ve dolayısı ile o kadar kalori yakacağımız anlamına mı gelir? Aslında teknik olarak cevap, bilişsel olarak zor görevler için evet. Zihinsel bir görev olarak adlandırılan bir şey için harcanan enerji, insanlar arasında değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak yeni öğrenilen bir şey için harcanan enerji, normal bir beyin faaliyetine göre daha fazladır.
Bilim insanları, yeni bir şey öğrenmek için beynin normalde olması gerekenden fazla enerji harcamasına rağmen o görevi yerine getirme konusunda daha yetenekli hale geldikçe daha az enerji harcadığını belirlediler. Beyin, görevi öğrendikçe artık başarmak için eskisi kadar çok çalışmak zorunda kalmayacak ve eskisi kadar çok enerji harcamayacaktır.
O halde yeni bir şeyler öğrenmeye çalışırken daha fazla enerji elde etmek için şekerli şeyler yemeyi artırmalı mıyız? Eğer kendinizi iyi hissetmek için şekerli bir şeyler yemek istiyorsanız, tabii ki yiyebilirsiniz. Ancak bu yoğun şeker tüketiminin beyninizin daha fazla çalışmasını sağlayacağını düşünüyorsanız cevap; hayır.
Kanada’daki Ottowa Üniversitesi’nden psikoloji ve sinir bilimi profesörü Claude Messier, beynin bu yüksek miktardaki enerji kullanımında, yeni bir şeyler öğrenmek için gereken enerjinin küçük bir miktarı kapsadığını belirtti. Messier, “Beynin enerjisinin çoğunu kullandığını düşündüğümüz şey “kaputun altında” olarak adlandırdığımız şeydir. Beyinde gerçekleşen faaliyetlerin çoğunun farkında değiliz ve bu faaliyetlerin çoğu nasıl gitar çalınacağı veya gitar çalmayı öğrenmek gibi bilinçli faaliyetlerle ilgili değil” dedi.
Duke Üniversitesi’nden Arianna Harrington da, “Beyin, aktif olan bölgelere kan ve dolayısıyla enerji aktarabilir. Ancak beyindeki toplam enerji kullanılabilirliği sabit olduğu düşünülüyor” dedi. Yani zor bilişsel bir görevi yerine getirdiğimizde, beynin bazı bölgelerinde enerji kullanımında önemli artışlar olsa bile genel olarak beynin enerji kullanımı değişmez.
Karpov’un kilo kaybı nasıl açıklanabilir?
Arianna Harrington’un açıklaması doğruysa, Anatoly Karpov’un büyük kilo kaybını nasıl açıklayabiliriz? Karpov’un kilo kaybı ile ilgili olarak genel fikir, stres nedeniyle yiyecek tüketiminin azalması şeklindedir. Seçkin satranç oyuncuları, yüksek kalp atışı, daha hızlı nefes alma ve terlemeye yol açacak strese neden olacak bir baskının altındadırlar.
Bu etkiler genel olarak daha fazla kalori yakılmasına neden olur. Aynı zamanda satranç oyuncuları, düzenli yemek dengelerini bozabilecek şekilde bir oyunda 8 saat oturmak zorunda kalabilirler. Bu durum, tiyatro oyuncularında ve müzisyenlerde de yaygın bir şekilde görülür.
O zaman artık sonuca geliyoruz. İlk olarak söyleyelim, ne yazık ki sadece düşünmek ya da bir şey öğrenmeye çalışmak bizleri zayıflatmaz. Yine de ilhama ihtiyacınız olduğu anda bir parça fazladan çikolataya hayır demeniz gerekmiyor.