Öncelikle Cambridge Analytica skandalını hatırlamak için hafızalarımızı hızlı bir şekilde tazeleyelim. 2017 yılında yaşanan olayda, Donald Trump (2016 ABD Başkanlık Seçimleri) ve Brexit (Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılması) kampanyalarını yöneten Londra merkezli danışmanlık şirketi Cambridge Analytica'nın, 87 milyon Facebook kullanıcısının verilerini uygunsuz bir şekilde kullandığı ortaya çıkmıştı.
İnternet dünyasını sarsan bu skandal, özellikle Facebook cephesinde taşların yerinden oynamasına neden olmuştu. Kullanıcıların emanet ettiği kişisel verileri koruyamadığı için müthiş bir güven ve prestij kaybı yaşayan ABD’li sosyal medya devi, kısa sürede milyonlarca kullanıcı kaybetmişti.
Elbette bunda, WhatsApp’ın kurucu ortağı Brian Acton’ın #deletefacebook kampanyasına destek vermesi de etkili oldu. Acton, WhatsApp’ın 2014 yılında 19 milyar dolar karşılığında Facebook’un bünyesine katılmasıyla birlikte, sosyal medya devinin yönetim kurulu üyesi olmuştu; ancak Facebook CEO'su Mark Zuckerberg ile yaşadığı anlaşmazlıklar, başarılı girişimcinin 2017 yılında şirketten istifa etmesiyle sonuçlanmıştı.
Katıldığı bir etkinlikte konuşan Acton, Cambridge Analytica skandalının patlak vermesinin üzerinden neredeyse iki yıl geçmiş olmasına rağmen kullanıcıların hala Facebook'u silmesi gerektiğini düşünüyor.
Acton, WhatsApp’tan ayrılmasının ardından 2018 yılında Moxie Marlinspike ile birlikte Signal Foundation’ı kurmuştu. Kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan Signal Foundation, özgür ifadeyi koruyan ve güvenli global iletişim sağlayan açık kaynaklı gizlilik teknolojileri geliştiriyor. Kurumun, bu kapsamında hayata geçirdiği Signal adlı şifreli mesajlaşma uygulaması, şu anda dünyadaki gazeteciler ve insan hakları savunucuları tarafından kullanılıyor.