Son zamanlarda adını sıklıkla duyduğumuz vegan beslenme geçmiş zamanlara oranla daha fazla insan tarafından merak ediliyor. Bu popülerliğin artmasında veganlığın özellikle sağlıklı yaşam ve kilo verme amacı ile tercih edilmesi büyük pay sahibi. Tabii ki aynı şekilde veganlığın bir de etik tarafı var. Birçok insan için hayvanların kötü koşullarda sistematik bir şekilde öldürülmesi ve besin kaynağı olarak görülmesi yanlış olarak değerlendiriliyor.
Fakat aynı zamanda vegan beslenmenin, insanlar için ne kadar doğru bir beslenme şekli olduğu tartışılır bir durumda. Özellikle bazı vitaminlerin hayvanlarda ağırlıklı olarak bulunması vegan beslenme şeklini benimseyen insanları bazı ek tedbirler almaya itiyor. Gelin birlikte veganlık kavramına ve hakkındaki tartışmalara daha yakından bakalım.
Vegan ne demek, vegan beslenme nedir?
Veganlık ya da diğer bir adıyla veganizm, hayvanların herhangi bir şekilde etinden, sütünden ya da derisinden yararlanılarak sömürülmelerine yol açan ürünleri hayatınızdan çıkardığınız bir yaşam felsefesidir. Bu sebepten dolayı, tam bir vegan beslenme söz konusu olduğu zaman et, yumurta ve süt gibi ürünler alınan besin kaynaklarının tamamen dışındadırlar.
Veganlık konusunda en çok yanlış anlaşılan konulardan bir tanesi de veganlığın sadece bir beslenme şekli olarak düşünülmesi. Her ne kadar farklı veganlık türleri mevcut olsa da genel anlamı ile veganlık hayvanların öldürülmesi ve besin olarak tüketilmesinin yanında kötü koşullarda endüstriyel bir şekilde yetiştirilmesine ve sömürülmelerine de karşıdır. Bu yüzden hayvanlar kullanılarak üretilen bir nesneyi kullanmamak da veganlığın bir parçasıdır.
Vegan beslenme hakkında tartışmalar ve vegan diyetin beynimize etkisi:
Yapılan araştırmalar veganların diğer insanlara oranla daha sağlıklı bir microbiyom denilen mikroorganizma ya da yararlı bakteri topluluklarına sahip olduklarını gösteriyor. 2014 yılında Nature dergisinde yayınlanan bilimsel bir araştırmaya göre vegan beslenme alışkanlığı, hayvan tabanlı bir beslenme alışkanlığa göre farklı bakterilerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Yani vegan beslenenlerin vücudunda, etle beslenenlerden daha farklı bakteriler oluşuyor.
Aynı şekilde bitki ağırlıklı beslenmenin sonuçlarından bir tanesi de kilo kaybı. Bitkilerin hayvansal ürünlere oranlara daha besleyici fakat düşük kaloride olması buna sebep oluyor. Başka bir araştırmaya göre ise fazla kilolu bireylerin vegan beslenme şekline adapte olması, hayvansal ürünlerle beslenen bireyler kadar kalori alsalar bile, vücut yağlarında azalmaya sebep olacağı için kilo kaybı ile sonuçlanmakta.
Veganlık konusunda tartışmalı konulardan bir tanesi de, vegan bireylerin ihtiyaçları olan B vitaminini bitkilerden tedarik edemedikleri için hap olarak almaları. Özellikle kırmızı kan hücrelerinin oluşumunda önemli rol oynayan ve enerji düzenini sabit tutan B12 ve demir vitamini özellikle hayvanlarda bulunuyor. Fakat yine de bitkisel olarak da bu vitaminlerin almanın imkansız olduğunu söyleyemeyiz. Mantar, su yosunu ve mayalanmış soya ürünleri belli miktarda B12 içerirken, lahana ve ıspanak demir açısından zengin.
Vegan olarak yaşamaya karar verdiyseniz, ilk başta bu olay sizin için çok da kolay olmayabilir. Vegan beslenmeniz sonucunda, genellikle yumurtalarda bulunan ve iki önemli element olan iyot ve kolini vücudunuz alamayacağı için zihinsel olarak yorgunluk hissedebilirsiniz. Vücudunuzdaki tiroid seviyesinin ideal ayarda tutmanız için iyot almanız gerekirken kolin ise hafızanız konusunda yardımcı olur.
Fakat brokoli, brüksel lahanası ve tatlı patatesler gibi bitkisel besinler tüketerek kolin ihtiyacınızı karşılarken iyot ihtiyacınız içinse tuz tüketebilirsiniz. Bitkisel besinler düşük kaloride de olabileceği için yeterince yemediğiniz durumlarda vücut dengeniz altüst olabilir ve bunun sonucunda daha önce yaşamadığınız bitkinlikler yaşayabilirsiniz.
Maalesef vegan olmanın getirdiği sorunlar bunlarla sınırlı değil. Kırmızı ette bulunan zinc vitamini tat alma duyunuzu düzenlediği için vegan beslenme sonucunda besinlerden aldığınız tatlar değişebilir. Hatta inme geçirme riskiniz de diğer beslenme şekillerine sahip bireylere oranla artabiilir.
Vegan beslenme üzerine yapılan bilimsel araştırma sonuçları:
İyi bir beslenme planı ile vitaminsel açıdan zengin besinler tüketebilirsiniz:
Klasik batı medeniyeti beslenme alışkanlığını bırakıp vegan olarak beslenmeye başlarsanız, hayatınızdan hayvansal ürünleri ve besinleri hayatınızdan çıkarmanız gerekecektir. Tam manasıyla vegan olarak beslenen birisinin hayatında tahıllarların, sebzelerlerin ya da kuruyemişlerin yeri bir anda eskisine oranla çok daha fazla artabilir.
İsmi geçen bu besinlerin daha fazla alınması, klasik batı medeniyetinin tüketim alışkanlıklarından farklı olduğu için kişilerde olumlu değişikliklere de sebep olabilir. Örneğin, birçok çalışmaya göre vegan beslenme şekli daha fazla lif, antioksidan ve yararlı bitki bileşenleri içermekte. Fakat her vegan beslenme şekli aynı ölçüde faydalı değildir. Eğer beslenme planınızı iyi ayarlayamazsanız kalsiyum, b12 ve demir eksikliği ile başa çıkmak zorunda kalabilirsiniz.
Aşırı kilolarınızdan kurtulabilirsiniz:
Vegan olarak yaşamaya karar veren insanların sayısı gittikçe artamakta ve bunun bir sonucu olarak aşırı kiloya sahip insanların sayısının azalabileceği umuluyor. Yapılan birçok çalışmanın sonucuna göre veganların, vegan olmayan bireylere göre daha zayıf ve vücut kitle endekslerinin daha düşük olduğu biliniyor.
Yapılan bir çalışmaya göre ise, 18 haftalık bir süreçte vegan bireyler diyet kontrolü altındaki bireylerden ortalama 4.2 kg daha fazla zayıfladığı görülmüş. İlginç bir şekilde bu araştırma sonucunda vegan bireyler istedikleri kadar yiyebilme seçeneğine sahip olsalar da, kalori sınırlaması uygulanan bireylerden daha fazla kilo verdikleri ölçülmüş.
Kan şekeri değerinizi düşürebilir ve böbreğiniz için faydalı olabilir:
Vegan bir şekilde beslenmek kan şekeri değerinizi düşürebileceği gibi böbreklerinizin daha sağlıklı çalışabilmesine yardımcı olabilir. Tabii ki vegan bireyler daha düşük kan değerlerine sahipken, yüksek insülin hassaslığına sahip olabilirler. Bu bireylerin ise %50-78 arası daha düşük ihtimalle tip 2 diyabet sorunu yaşadıkları kaydedilmiştir.
Bir araştırmaya göre ise, katılan bireylerin %43’ü kan şekeri düşürmeye yardımcı ilaçları azaltmış ve aynı oran Amerikan Diyabet Birliği’nin önerdiği diyet listesini kullananlarda %26’da kalmıştır. Dahası, yapılan birçok çalışmaya göre, vegan olarak beslenmek diyabet hastalığının sebep olduğu birçok acıyı hafiflettiği görülmüştür.
Vegan beslenme şekli bazı kanser türlerinden koruyabilir:
Dünya Sağlık Örgüt’üne göre bütün kanser vakalarının ⅓’ü bireylerin kontrolü altında önlenebilir durumdadır ve bunlardan bir tanesi de bireyin sahip olduğu yeme alışkanlıkları. Örneğin baklagil tüketmek koleraktal kanser tehlikesini %9-18 arası azaltmakta.
Veganların baklagil, meyve ya da sebze tüketimin vegan olmayan bireylere oranla daha fazla olduğunu ve bu konuda yapılan 96 çalışmayı da göz önünde bulundurduğumuzda vegan beslenen bireylerin kansere yakalanma ya da kanserden ölme riskinin %15 daha az olduğunu görmekteyiz.
Bir kalp hastalığına yakalanma ihtimalinizi düşürebilir:
Düzenli olarak taze meyve ve sebze tüketmenin bir kalp rahatsızlığına yakalanma ihtimalini düşürdüğü düşünülüyor. Tüm bunlar genellikle tam bir vegan beslenme şekline sahip bireyler tarafından tüketilen besinler olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan çalışmalara göre, vegan beslenen bireyler vejeteryanlara ya da normal beslenen bireylere göre %75 daha az yüksek kalp basıncı problemi ile karşılaşmakta. Aynı zamanda veganların bir kalp rahatsızlığından ölme ihtimali %42 daha az olarak ölçülmüş.
Dahası, yapılan birçok çalışma vegan beslenme şeklinin, kan şekeri seviyesi ve kolesterol düşürmek için özel olarak hazırlanan diyetlere oranla çok daha etkili olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, genel insan nüfusu ile karşılaştırdığımızda veganların daha fazla tam tahıl ve kuruyemiş tüketmeleri, kalp için yararlı olduğundan veganlarda kalp hastalıklarının ortaya çıkma ihtimalini azaltmakta.
Eklem iltihabının yol açtığı acıyı azaltabilir:
Yapılan birkaç çalışmanın sonucuna göre, eklem iltihabına sahip olan bireylerin vegan bir şekilde beslenmeye başlaması sahip oldukları acı ve ağrıları belli bir oranda azaltmakta. Yapılan bir başka çalışmaya göre eklem iltihabı ağrısı olan 40 katılımcıdan 6 hafta boyunca kimileri vegan bir şekilde beslenirken kimileri de normal beslenme düzenine devam ettiler.
Vegan bir şekilde beslenmeye başlayan bireylerin daha yüksek enerji seviyelerine sahip oldukları ve genel anlamda daha sağlık oldukları ortaya çıkmış oldu. Sağlıklı yaşamak ya da kilo vermenin tek yolu veganlık değildir. Fakat hangi sebepten ötürü olursa olsun vegan beslenmeye başlarsanız, bu beslenme şeklinin vücudunuza zarar vermemesi için planlamanızı çok iyi yapmanız gerekiyor.