Beyin göçü, dünyadaki tüm ülkeler için büyük bir risk teşkil ediyor. Çünkü bu durum, bir ülkenin nitelikli insanlarının başka bir ülkeye göç etmesi anlamına geliyor ve bu da ülkelerin geleceğini derinden etkiliyor. Ne yazık ki Türkiye, özellikle de son birkaç yıldır ciddi oranlarda beyin göçü veren bir yer haline gelmiş durumda. Üstelik ülkemizi için büyük bir tehlike arz eden beyin göçü, her geçen gün biraz daha derinleşiyor.
Beyin göçü, genellikle üniversiteyi bitirmiş olan nitelikli kişilerin başka ülkelere gitmesi olarak düşünülebilir. Ancak bu durum tam anlamıyla gerçeği karşılamıyor. Çünkü beyin göçü, zaman zaman daha küçük yaştaki gençler arasında da olabiliyor. Şimdiyse Türkiye, tarihinde ilk kez lise dönemindeki gençlerini beyin göçüyle kaybediyor. Üstelik ortaya çıkan rakamlar, ciddi anlamda tedirginlik yaratıyor.
Türkiye'deki lise öğrencileri, yurt dışında lisans eğitimi almak istedikleri takdirde, ABİTUR veya IB isimli sertifikalara sahip olmaları gerekiyor. Türkiye'de ABİTUR sertifikasını veren sadece iki lise bulunuyor. Bunlardan bir tanesi İstanbul Erkek Lisesi ki bu lise, devlet okulu niteliğine sahip. Söz konusu sertifikayı veren ikinci lise ise Özel Alman Lisesi.
IB isimli sertifika ise ülkemizde sadece Galatasaray Lisesi tarafından veriliyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu sertifikaları veren okullara girmenin ciddi anlamda zor olması. Çünkü bu liseleri kazanan öğrenciler genelde LGS sınavının birincileri oluyor. Yani söz konusu liselerin öğrencileri, Türkiye'nin en iyi öğrencileri olarak karşımıza çıkıyorlar ve üniversite eğitimlerinde de ciddi bir başarı yakalıyorlar.
Beyin göçü, her geçen gün artıyor
Türkiye, bu yıla dek daha çok, lisansüstü eğitim için beyin göçü veriyordu. Ancak bu durum artık geçerli değil ve liseden mezun olan öğrenciler, ellerindeki sertifikayla birlikte yurt dışına gidiyorlar. Üstelik yurt dışına giden öğrencilerin oranları da çok ciddi seviyelerde. Öyle ki Özel Alman Lisesi'nden 2019 yılında mezun olan öğrencilerin yüzde 94.7'si (99 öğrenci) Türkiye'den ayrılmış durumda.
135 yıllık bir tarihi olan İstanbul Erkek Lisesi'nde de durumun çok farklı olduğunu söyleyemiyoruz. Ortaya çıkan rakamlara göre 2019 yılında İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olan öğrencilerin yüzde 52.6'sı (88 öğrenci), üniversite eğitimi almak için Avrupa'ya gitmiş durumda.
Galatasaray Lisesi, diğer iki liseye göre biraz daha az beyin göçü veriyor. 2019 mezunlarının yüzde 32.6'sını (23 öğrenci) yurt dışına gönderen Galatasaray Lisesi'nin, önümüzdeki yıllarda daha çok öğrencisini yurt dışına gönderme ihtimali, uzmanları tedirgin ediyor. Çünkü hem Galatasaray Lisesi hem de diğer iki liseyi kazanan öğrenciler, Türkiye'deki eğitim sistemine göre en iyi yüzde 1'lik dilim içerisinde bulunuyor.
Elbette bu beyin göçünün bazı nedenleri bulunuyor. Kimi öğrenciler Türkiye'de yaşamın giderek zorlaştığını düşünerek yurt dışına giderken kimi öğrenciler ise Türkiye'de iş bulamama endişesine kapılarak yurt dışına gidiyor. Üstelik beyin göçüyle yurt dışına gönderdiğimiz öğrencilerin büyük bir çoğunluğu, gittikleri ülkelerde hem okuyor hem de çalışıyorlar. Gençler, bu sayede hayatlarını kurtarabileceklerine inanıyorlar.
İstanbul Erkek Liseliler Derneği Başkanı Prof. Dr. Feyza Erkan, konuyla ilgili bir açıklama yaparak beyin göçünün Türkiye için büyük bir kayıp olduğunu ifade etti. Erkan'a göre öğrenciler, Türkiye'de alacakları üniversite eğitimini de yeterli görmüyorlar ve hal böyle olunca da lise mezunu öğrenciler, yönlerini yurt dışına çeviriyorlar.