Bundan 2 yıl önce takvim yaprakları 2017’nin son aylarını gösterirken Ring of Five isimli bir grup bilim insanı, Avrupa’nın havasında daha önce eşi görülmemiş bir radyoaktif madde yayılımı keşfetmişti. Havada ruthenyum-106 izotop gözlemleyen bilim insanları, bu maddenin genellikle nükleer yakıtın yeniden işlenmesi durumunda ortaya çıkabileceğini belirtmişti ve yapılan bir araştırma sonucunda ortaya çıkan bilgiler araştırmacıları şoka uğrattı.
Avrupa’nın atmosferini 80’li yılların ortalarından beri denetleyen Ring of Five ekibi, radyoaktif sızıntının kaynağına inmek için yayılan radyasyonun izini sürdü ve bulunan şey ekibi fazlasıyla şaşırttı. Temmuz ayında yayınlanan bir çalışma, yayılan radyasyonun Mayak Nükleer Tesisleri'nden geldiğini açıkladı. Bilim insanlarını şaşırtan olay ise Mayak Nükleer Tesisi'nde gerçekleşen bir kazanın Rusya tarafından gizlenmesi ve bu zamana kadar açığa vurulmamasıydı.
Mayak, ayrıca dünyanın üçüncü en büyük nükleer kazasının yaşandığı bölge:
Mayak, 1957 senesinde gerçekleşen Kyshtym patlamasının yaşandığı bölge. Bu patlama, Çernobil ve Fukuşima nükleer kazalarından sonraki en büyük üçüncü nükleer kaza olarak kayıtlara geçmişti. Bilim insanları, aynı bölgedeki Mayak Nükleer Tesisi'nde 2017 yılında yeniden bir nükleer kaza yaşandığını rapor etti. Rusya ise bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamıştı ve Ring of Five ekibi de bu durumla ilgili pek bir bulgu paylaşamamıştı.
Araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen yeni bir araştırma, Mayak Nükleer Tesisi'nden 250 terabekerel rutenyumun atmosfere yayıldığını keşfetti. Dünyada gerçekleşen en kötü nükleer kaza olarak kayıtlara geçen Çernobil kazasında 5,3 milyon terabekerel, en kötü üçüncü nükleer kaza olan Kyshtym patlamasında ise 2.700 terabekerel radyoaktif madde atmosfere yayılmıştı.
Rusya’daki yetkililer patlamanın olduğu sıralarda ülkedeki rutenyum seviyelerindeki artışı görmelerine rağmen bu sızıntının Mayak'tan gelmediğini açıklamıştı. Bu sızıntının sebebi olarak atmosferde yanan bir uyduyu gösteren Rus yetkilileri, Ring of Five ekibinin bulgularına da herhangi bir yanıt vermedi. Bilim insanları, yayılan radyasyon seviyesinin insanların hayatına ciddi bir tehlike oluşturmadığını ancak yine de dikkat edilmesi ve gizlenmemesi gereken bir olay olduğunu belirtti.