Sebebi Açıklanamayan Yeni Bir Tür Kuzey Işığı Keşfedildi

NASA'da çalışan bir stajyer, üç yıl önce kaydedilen bir videoda yeni bir tür Kuzey Işığı keşfetti. Fakat bu ışıkların meydana gelmesini sağlayan neden hâlâ açıklanamadı.

NASA’da görev yapan bir stajyer, Kuzey Kutup Noktası’nda gözlemlenen göz alıcı Kuzey Işıkları’nın yeni bir türünü keşfetmeyi başardı. İşin ilginç yanı ise stajyerin bu keşfi 3 yıl önce çekilen bir video sayesinde keşfetmesiydi.

Pepperdine Üniversitesi’nde fizik öğrencisi olan Jennifer Briggs, NASA’da çalışan bilim insanları ve uydular yardımıyla keşfi anlamlı hale getirdi. Araştırmada elde edilen bilgilere göre daha önce görülmemiş olan bu tip Kuzey Işıkları, Dünya’nın manyetik alanında meydana gelen ani değişiklikten kaynaklandı.

Bu göz alıcı ışık gösterisi Kuzey Kutup Noktası’nın yanı sıra Güney Kutup Noktası’nda da gözlemlenebiliyor. Bu gösteri, Güneş rüzgarı olarak bilinen Güneş’ten gelen yüksek enerjili parçacıklarının atmosfere girmesiyle oluşuyor. Fakat keşfedilen yeni türü ‘keşif’ yapan şey, gösteri gerçekleştiği zaman Güneş’in herhangi bir etkisinin olmamasıydı.

Araştırmacılar, manyetik alanda gelen ani değişikliğin kaynağını hâlâ çözebilmiş değiller. Fakat bazı tahminlere göre bu olayın nedeni Güneş’ten gelen parçacıkların Dünya’nın manyetik alanıyla çarpıştığı bölgede beklenmemiş bir fırtına yarattı. Ancak kimse bu fırtınanın manyetik alanda ani bir değişikliğe neden sebep olduğunu bilemiyor.

Sebep her ne olursa olsun, meydana gelen bu ani olay aşağıda görebileceğiniz müthiş manzarayı oluşturmuş. Kuzey Kutup Noktası’nda meydana gelen bu ışık gösterisi Norveç’teki bir adadan gözlemlenebilmiş.

Dünya’nın manyetik alanını yumrukluyorlarmış gibi düşünün:

Parlak ve rengarenk gözüken Kuzey Işıkları, Güneş’ten gelen elektrik yüklü parçacıkların atmosferdeki gazlarla çarpışmasından kaynaklanıyor. Gezegenimizin manyetik alanı genelde bu parçacıkları saptırabilse de kutup noktalarındaki manyetik alan daha güçsüz olduğundan bu noktalarda saptırılamayabiliyor.

Bu nedenle bazı parçacıklar atmosfere giriş yaparak Kuzey ve Güney Işıkları’nı meydana getiriyor. Fakat bahsettiğimiz gösterinin gerçekleştiği gün bir NASA uydusu, Dünya’nın manyetik alanında devasa bir baskı olduğunu tespit etti.

Yalnızca 1 dakika 45 saniye içerisinde manyetosferin sınırı uyduyu geçti ve yeryüzüne doğru yaklaştı. Bu yaklaşma yaklaşık 25.000 kilometre olarak ölçüldü. Günümüzde uçan ticari uçakların bu mesafeyi 27 saatte alabileceğini eklersek değişikliğin ne denli büyük olduğunu anlayabilirsiniz.

Keşfi yapan stajyerimiz, olayı yukarıda gördüğünüz üzere görsel anlamda açıkladı. Animasyonda Dünya’nın manyetik alanını kesik çizgiler temsil ederken Güneş rüzgarlarını dış taraftaki düz çizgi temsil ediyor.

Güneş’teki patlamalar Dünya’nın manyetik alanına baskı yapabilir ancak bu kez durum daha farklıydı:

Güneş’ten yayılan elektrik yüklü parçacıklar yalnızca bizim gezegenimize değil, diğer gezegenlere de ulaşıyor. Güneş’te meydana gelen patlamalar bu parçacıkların bir anda artış yaşamasına neden oluyor ve böylece Kuzey ve Güney Işıkları’nın göz alıcı dansını izleyebiliyoruz.

Bu ışık gösterileri oldukça güzel gözükse de bir anda artış gösteren parçacıklar iletişim aletlerini bir anlığına etkileyebilir ve GPS’lerin kafasını karıştırabilir. Daha da ötesi uyduları yörüngeden çıkarabilir, astronotların hayatını tehlikeye atabilir ve hatta Güneş’teki patlama fazlasıyla şiddetliyse elektrik nakil şebekelerini bile yıkabilir.

Fakat Briggs’in keşfi yaptığı videonun çekildiği zamanda Güneş’te herhangi bir patlama meydana gelmemişti. Yani Dünya’nın manyetik alanında baskı oluşması için herhangi bir sebep bulunmuyordu. Bilim insanlarını şaşırtan bu olayın gizemi hâlâ açıklanabilmiş değil.