Kuşların ekosistem için taşıdığı önem ve gözlemlemesi oldukça kolay canlılar olmaları sebebiyle bilim insanları, yüzyıllar boyunca kuş türlerinin izini sürüp kayıt altına almayı başardılar. Her yıl ortalama 5 veya 6 yeni kuş türü keşfedilmekte ancak bu sayının böcekler ve balıklarla kıyaslandığında oldukça düşük olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle bilim insanlarının altı haftalık süre içerisinde üç farklı Endonezya adasında 10 yeni kuş türü keşfetmelerinin oldukça etkileyici bir gelişme olduğu söylenebilir. Bu, yaklaşık 100 yıllık bir süre boyunca kuşlar hakkında yapılan en büyük keşif olarak kaydedildi.
Singapur ve Endonezya’daki üniversitelerde görev yapan araştırmacılar, yeni kuş türleri keşfetmek üzere Sulawesi’nin kuzeydoğu sahillerinden Togian, Peleng ve Taliabu adalarına yola koyuldular. Araştırmacılar, 5 farklı ötücü kuş türünün seslerini ve görüntülerini kayıt altına almayı başardılar.
Yapılan bu yeni keşif, canlılar için hâlâ bir umut ışığı olduğu anlamına gelebilir:
Keşfedilen bu ötücü kuşların bilimsel adları rhipidura, locustella, myzomela ve ikisi de phylloscopus olarak belirlendi. Buna ek olarak keşfedilen 5 ötücü kuş türünün dışında beş farklı kuşun alt türleri de kayıt altına alındı. Araştırmacılar, coğrafyası oldukça küçük bir alanla sınırlı olan bir bölgede bu kadar farklı kuş türü keşfedilmesinin oldukça ender rastlanan bir olay olduğunu belirtiyorlar.
Bilim insanları, adalarda yaşayan canlıların evrimsel sürecinin daha hızlı geliştiğine ve adaların daha fazla canlı çeşitliliğine ev sahipliği yapabileceğini öne sürüyorlar. Bu nedenle araştırmacıların gerçekleştirdiği bu keşiflerin, bölgenin ekosistemini anlama sürecinde oldukça büyük bir rol oynadığını söyleyebiliriz. 2011 yılında yayınlanan ve oldukça ses getiren bir araştırma, dünyadaki canlı türlerinin %86’lık kısmının hâlâ keşfedilmediğini ortaya çıkardı. Tıpkı adalarda keşfedilen yeni kuş türlerinde olduğu gibi araştırmacılar, keşif yapma çalışmalarını daha farklı bölgelerde sürdürdükleri takdirde bu oranın düşürülebileceği tahmin ediliyor.
İçinde bulunduğumuz kitlesel yok oluş dönemi, en çok da kuşları etkiliyor gibi görünüyor. Bu nedenle araştırmacıların gerçekleştirdiği bu denli büyük keşifler de oldukça fazla önem arz ediyor. Dünyanın bilinmeyen köşelerinde yok olup giden canlıların yanı sıra Avustralya’da da gözlerimizin önünde binlerce keşfedilmemiş canlının yok oluşuna tanık olduk. Bilim insanları, bu canlıların tamamı yeryüzünden silinip gitmeden önce yeni türler keşfetmek için çalışmalarını sürdürüyorlar.