Elon Musk’ın Uzay Şirketi SpaceX'in Tarih Yazdığı 7 Uzay Projesi

Son yıllarda "uzay" denilince akıllara gelen ilk şirket SpaceX oluyor. Özel bir şirket olarak NASA ve ESA gibi ajanslara roket ve taşımacılık hizmeti veren SpaceX, insanlığın uzay ufkunu belirleyecek projelere sahip. Peki Elon Musk bu şirketi nasıl kurdu, SpaceX nasıl tarih yazıyor?

Uzayın Elon Musk için çok ayrı bir yeri var. Daha 15 yaşında bir çocukken kendi yazdığı bir uzay oyununu satan Musk'ın geleceği önceden yazılmış gibiydi.. Hayatındaki ilk profesyonel parasını uzay merakı sayesinde sayesinde kazanmış oldu. Daha sonra Paypal'ın atası X.com ile internetten ödeme sistemini icat etti. Şirketi satarak hayallerine kavuşacağı SpaceX ve Tesla'yı kurdu. Aklındaki fikirler ise herkese saçma geliyordu, ancak bu fikirlerin büyük bir kısmı gerçek oldu.

Bu çılgınlığın altında aslında Elon Musk’ın Mars projeleri ve dünyanın dört bir yanına ücretsiz internet sunma gibi fikirler var. Roketlerle uzay kargoculuğu çağını başlatan SpaceX, uzaya malzeme gönderme işlemindeki riskleri ve maliyetleri düşürerek Dünya'dan uzaklaşmayı sıradan bir hale getirdi. Daha sonra Elon Musk'ın çılgın Mars projesi ve 12.000 uydudan oluşan internet ağı Starlink porjesi devreye girdi. Bugün SpaceX'in nasıl böylesine başarılı bir şirket olduğunu açıklıyoruz.

SpaceX macerası nasıl başladı? 

Uzay veya teknolojilere meraklı değilseniz, SpaceX nedir sorusu aklınıza gelebilir. Elon Musk tarafından 2002 yılında kurulan SpaceX, günümüzün en büyük uzay taşımacılığı şirketi konumunda. SpaceX tarafından geliştirilen insansız roketler yeryüzünden kalkıp uyduları, uzay malzemelerini Dünya yörüngesine taşıyor. Taşınan bu malzemeler çeşitli uzay görevlerinde ya da telefon, internet, istihbarat ağlarında kullanılıyor. Roketler ise yeniden fırlatılmak üzere yer yüzüne geri dönüyorlar.

Hikayenin başlangıcı ise aslıdna da bir hayli ilginç. Elon Musk, şirketi kurduğu 2002 yılında AR-GE çalışmaları için arkadaşlarıyla beraber Rusya’dan kıtalararası balistik füze almak için Moskova’ya gidiyor. Kafasında ise bitkileri ve hayvanları Mars’a gönderme fikri olduğu söyleniyor. Ancak görüşmeler sırasında bir roket almak yerine roket üretmenin daha mantıklı olacağını görüyor. Böylece SpaceX'in tarihin en gelişimiş roketlerini üretme macerası başlıyor. 

Elon Musk o toplantılardan olumlu bir geri dönüşle Rus roketlerini alsaydı, uzay taşımacılığında bir devrim yaratan Falcon roketleri belki de şu an yapılmamış olacaktı. SpaceX, Falcon roketleri ile daha önce maliyeti belki de milyar dolarları bulan görevleri, 100 milyon dolar altına kadar indirmeyi başardı. Elon Musk bu nedenle çılgın fikirleri kadar, yaptıklarıyla da popüler ve sevilen bir isim oldu.

SpaceX'in Falcon 9 roketi neden önemli bir buluş?

Daha önce de söylediğimiz gibi Musk’ın kafasında her zaman insanlığı Mars’a götürmek vardı. Bunu başarabilmesi için de başlangıçta Falcon tarzı roketlere ihtiyacı vardı. Bu roketlerin en büyük avantajı yeniden kullanılabilir olmasıydı. Normalde uzay fırlatmalarından sonra roketler bir daha kullanılmıyor ve her seferinde yeni bir roket yapılması gerekiyordu. Elon Musk ise bu zorunluluğu bozan isim oldu.

2010 yılına kadar neredeyse sadece Mars görevleri üzerinde duran Musk,- ilk roketi uzaya fırlatmanın bile altı yıl sürmesinden sonra farklı düşünmeye başladı. İlk olarak uzay taşımacılığının maliyetini azalttı. İlk roket SpaceX Falcon 1, 2008 yılında uzaya fırlatıldı. Daha sonra Spacex Falcon 9 roketi üretildi ve yeni bir başlangıcın da kapılarını açtı.

Şirket dokuz yıllık sürede yetmişten fazla Falcon 9 uçuşu gerçekleştirdi. Falcon 9 v1.1 roketin maliyeti uzay için sudan ucuz diyebileceğimiz, görev başına 61.8 milyon dolardı. Bu roketi özel kılan şeylerden biri de SpaceX Falcon Heavy roketinin de temelini oluşturmasıydı. Falcon Heavy roketi ise 3 adet Falcon 9 roketinin bir araya getirilmesiyle oluşan, çok dAha güçlü bir roketti. Yani daha ağır yükleri uzak mesafelere göndermek için üretildi.

Falcon Heavy, tarihin en güçlü roketlerinden biri olmayı başardı:

İnsanlığın Ay’a ayak bastığı Apollo 11 görevinde Saturn V roketi kullanılmıştı. Bu görev yüksek maliyeti nedeniyle hâlâ tekrarlanamıyor. Saturn V'in gücüne en çok yaklaşan roket ise Falcon Heavy. Roket, temelde üç tane Falcon 9 roketinin birleştirilmesiyle oluşuyor. Aslında uzaya ilgisi olmayanlar bile haberlerde Falcon Heavy roketini görmüşlerdir; çünkü Elon Musk bu roketle beraber Mars’a Tesla Roadster arabasını göndermişti

Roadster, artık güneşin etrafında, Dünya'dan uzak bir yerde dönen otomobil. Dönüşünüde günün birinde tamamlayıp Mars yörüngesine giren ilk otomobil olacak. Bu ağır yükü fırlatırken kullanılan Falcon Heavy roketi ise 3 parça halinde Dünya atmosferine girdi, ancak sadece 2'si başarılı iniş yapabildi. Daha sonra yapılan Falcon Heavy görevlerinde ise tüm roketlerin başarılı olarak Dünya'ya dönmesi sağlandı. 

Falcon Heavy, önceki roketlere göre çok fazla olan 54 tona kadar kargo yükü taşıyabiliyor. Görevlerin maliyeti ise 8000 kg yük başına 90 milyon dolar. 70 metre uzunluktaki Falcon Heavy’nin iki roketinde 9 adet Merlin 1D motor bulunuyor. İkinci aşamada ise Merlin 1D Vacuum motoru kullanılıyor. Bu da roketin saatte 39.600 km hıza ulaşmasını sağlıyor. Boşuna Ay görevinden sonra kullanılan en güçlü roket denilmemiş.

Elon Musk’ın uçan ejderhası SpaceX Dragon: 

Dragon aslında ilk olarak kargo taşımak için üretilen ve tekrar kullanılabilir olan bir uzay kapsülü. Dragon’u özel yapan şeylerden biri de Uluslararası Uzay İstasyonu’na kilitlenen ilk ticari uzay aracı olması. SpaceX, Dragon v2 ile astronotları da uzaya götürüp, aynı şekilde geri getiriyor.

Dragon v2 aslında çok önemli bir misyon ve görevi üstlenmeye hazırlıyor; astronotları taşımak. Hemde pilot olmadan. Uzaya gönderilen astronotlar, uzun süre istasyonda kalıyor ve bedensel zayıflıklar bile yaşıyorlar. Yeni uzay aracı Dragon ile beraber görev sürelerinin kısalması, insanlar için uzaya gidip gelmenin sıradanlaşması planlanıyor.

Dragon’un geliştirme aşamasında SpaceX, ABD hükümetinden çeşitli izinler de aldı. Bu izinler arasında turistik uzay taşımacılığının ilk adımlarından biri olan ticari mürettebat eğitimi de yer alıyor. Bu izinle beraber şirket, uzay gemilerinde çalışmaları için kendi personellerini yetiştirebilecek. Bu kişiler ise büyük ihtimalle astronot taşıma görevleri yanı sıra, az sonra anlatacağımız Starship gemisinde görev olacaklar.

Mars’a yolculuğun ilk ciddi adımı olan SpaceX Starship:

Musk için her şey Mars’a gidebilmek için başlamıştı. Ancak daha sonra gerçekler yüzüne vurunca rotasını Ay’a çevirmişti. Bu hiçbir zaman onu Mars sevdasından alı koymadı. Aslında yaptığı tüm roketler Mars’a yolculuğun temelini oluşturuyordu. İlk ciddi adım ve gelişme ise Starship uzay aracı ile gerçekleşti. İçerisinde astronotlara aylarca yetecek erzak ve imkan tanıyordu.

Starship için aslında bir uzay gemisi demek daha doğru olabilir. Devasa boyutunun yanında diğer görevlerden farklı olarak bu uzay aracı Mars’ın yüzeyine inecek ve üs görevi görecek şekilde üretildi. İlk görevlerinden biriyse yakıt üretim tesisi kurmak. Dünyadan çok uzaklara uzay aracı göndermek inanılmaz miktarda yakıt tüketiyor. Araçların geri dönmesi için de doğal olarak yine yakıta ihtiyaçları var.

Musk ekibiyle beraber tüm Mars görevini planlamış durumda. Mars görevi içerisinde yaşam evleri yapmak, bitki yetiştirmek, yakıt üretmek ve bolca da araştırma yapmak var. SpaceX şu an üç tane Starship geliştiriyor. Bu gemilerin hepsi en ağır ve zorlu şartlarda testlere girecek. Başarılı olan/olacaklar ise Mars görevi için kullanılacak. Roketleriyle zaten tarih yazan Elon Musk, Starship ile tarihi değiştiren insan olabilir. Ancak başarının yolu başarısızlıklardan geçiyor. Bunun en somut kanıtı ise Starhip'in test amacıyla üretilen roketinin patlaması oldu.

Bir Japon milyarderi ve bazı sanatçıları Ay’a götürecek:

Starship tüm testleri başarıyla tamamlarsa 2023’te onu zorlu bir görev bekliyor. Bu aynı zamanda ödeme yapılan ilk turistik uzay gezisi olacak. Elon Musk, Japon milyarder Yusaku Maezawa'yı ve 8 sanatçıyı Ay’a gönderecek ve tekrar dünyaya geri getirecek. Bu görevin yaklaşık bir hafta sürmesi bekleniyor. Sanatçılar ise Maezawa’nın daveti üzerine seçilecek.

2023’te gerçekleşmesi beklenen "dearMoon" isimli bu görevi merak edenler için güzel bir de haberimiz var. Elon Musk tüm görevi canlı yayınlamayı planlıyor. Fırlatma aşamasından tüm yolculuk anları ve hatta Ay semalarını canlı yayında izleyebileceğiz. Bu görevden sonra da tekrar Mars’a odaklanacak. Çünkü geçtiğimiz yıl Mars içerisinde kurmayı planladığı büyük bir şehir planını tanıtmıştı.

SpaceX Starlink projesiyle tüm dünyaya internet vermeye hazırlanıyor:

Uzaya ilginiz olmasa bile bu konu büyük ihtimalle ilginizi çekecektir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi Musk, sadece uzay konusunda değil aynı zamanda dünyadaki teknolojilerimiz konusunda da çılgın fikirlere sahip. Starlink dünyanın en hızlı internet “üstyapısını” kurmak istiyor ve bu interneti en ücra köşelere bile götürecek şekilde tasarlıyor.

Bu görev kapsamında yörüngeye 42 bin uydu fırlatılacak. Bu aslında birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Bazı bilim insanları bunun gökbilimcileri kötü etkileyeceğini ve uzayı izlerken gözlemde zorlanacaklarını belirtmişlerdi. Yine de yüksek hızlı internet fikri Musk hayranları tarafından çok sevildi ve proje sosyal medyada destek gördü. Peki nasıl olacak bu iş?

Uyduların uzaya gönderilmesine çoktan başlandı. Starlink şu ana kadar yörüngeye 240 uydusunu gönderdi. Yakın bir zamanda 50 uydu daha gönderilecek. Her fırlatmada yaklaşık 50-60 uydu gönderiliyor. Ancak yakında bu sayı artabilir de. Bu uyduların boyutu da bildiğimiz uydulara göre çok düşük. Fırlatmalar Falcon 9 roketiyle yapılıyor ve roketler yeniden kullanılıyor.

SpaceX internet, ulaşım ve uzay konusunda çığır açmaya devam ediyor. Elon Musk’ın Mars takıntısı sayesinde kurulan şirket şu an en popüler ve güçlü uzay teknolojileri üreten şirket haline geldi. Gelecekte planlanan Ay görevi ve ondan sonra gelecek Mars görevleri ile ağzımızı açık bırakmaya ve bizi şaşırtmaya devam edecekleri kesin. Starlink de belki bu sırada artık şu internet hız problemini çözebilir.