MINI Remastered adıyla sunulan araç için DBA 'kapsamlı' kavramını yeniden tanımlıyor. Fiyatı oldukça yüksek olan MINI'nin klasik dış görünüşü korunsa da yeni dokunuşlar ve benzerliğe uyumlu tamamlamalar sayesinde otomobil, oynamaktan oldukça keyif alınan bir oyuncağı andırıyor.
Otomobildeki geliştirilmiş ses yalıtımı tüm şartlarda iç mekânın sessiz kalmasını sağlıyor. Araçtaki rozetlerin de geleneksel bir emaye işleme tekniğiyle elle yeniden işlendiğini eklemek gerekiyor.
Her araç için yaklaşık 1.000 saatlik çalışma yapıldı:
Tüm bunlara ek olarak otomobilin dış kısmı da haftalar süren detaylı ve zahmetli boya ve cila işlemlerinden sonra son hâlini almış durumda. İç tasarım ise deri yapısıyla dikkat çekiyor.
Modern ve günü yakalayan bilgi eğlence sistemiyle donatılan ön panel, alüminyum malzeme ile tamamlanıyor. Üretici firma DBA’dan gelen bilgilere göre her bir MINI Remastered araç üzerinde yaklaşık 1.000 saatlik çalışma yapılmış.
Haklı olarak tüm bunları okuduktan sonra yapılan işlerin bedelinin ne olduğunu merak ediyorsunuzdur. Hemen söyleyelim, bir MINI Remastered ortalama 100 bin dolardan (yaklaşık 609 bin TL) başlıyor ve ilk alıcıların çok büyük ihtimalle Bond hayranlarından çıkacağı tahmin ediliyor.
Kapıların üzerinde yer alan büyük, elle boyanmış 'TURBO' yazısına rağmen yeniden inşa edilen A serisi motorun turbo şarj olmadığını da belirtmemiz gerek. Motor Lotus'tan biraz geride kalmış görünüyor. BMC aslında MG Metro Turbo için A serisinin fabrika turbo versiyonunu ürettiğinden Lotus'un gerisinde kalan MINI Remastered için bu konunun biraz daha üzerine düşünülüp geliştirilebilecek olsa daha iyi sonuçlara sahip olacağı yapılan yorumlar arasında.
Tampondaki üçlü Cibie ışıklarından, çarpıcı ahşap gösterge paneline ve içerideki beyaz deri kaplamaya kadar her şeyin yerinde olduğunu söylemek gerek. Altın sepet örgüsü tekerlekleri ise otomobil tutkunlarının dikkatini çekecek muhteşemlikte.