Bilgisayarda FPS oyunları arasında en popüler seriler denilince akıllara gelen ilk oyun Call of Duty oluyor. Seriyi son zamanlarda yenilenen Modern Warfare oyunları ve ücretsiz Warzone ile daha çok konuşsak da öncesi de vardı. Neredeyse bütün CoD sevdalılarının Call of Duty 2'den sonra atlamak zorunda kaldıkları bir yapım var. Seriye yeni alışanlar için küçük bir hatırlatma: Bu oyunu diğer alt seriler olan Call of Duty Modern Warfare 3 ve Call of Duty Black Ops 3 ile karıştırmayın. Has ve bir o kadar gerçek orjinal Call of Duty 3 oyunundan bahsediyoruz.
Takvimlerimizi 2006 yılına çeviriyor, konsol dünyasına devrim yaratan (en azından çalışan) bir oyunu hatırlayacağız. Tıpkı serinin bir unutulmaz olan ikinci oyunu gibi II. Dünya Savaşı'nda geçen yapım, hikayesiyle farklı milletleri oynama özellikleriyle çok dikkat çekmişti. PS2, Xbox, Wii ve PS3 için çıkan ancak PC sürümü çıkmayan Call of Duty 3'e gelin yakından bakalım.
Call of Duty 3'en zamanına göre devrim yaratan oyun motoru:
Bazı oyunlar hikayesinden ziyade oyun motoru nedeniyle daha çok sevilebilir. Belki de Call of Duty 3 de bu oyunlardan biri olabilir. Çünkü hikaye olarak oyunculara detaylı bir yenilik sunmasa da oyun motoru ve grafik olarak diğer oyunlara ve eski versiyonlarına göre daha fazla yenilik sunuyordu. Ses motoru da eski oyunlara göre bir hayli geliştirilmişti. Ayrıca oyunu o dönemki oyunlardan ayıran şey ise kesinlikle atmosferiydi.
FPS oyunları hayranıysanız daha önce II. Dünya Savaşı sırasında veya farklı savaşlar sırasında geçen birçok oyun oynamışsınızdır. Bu tarz savaşları anlatan oyunlardan beklediğimiz en önemli şeylerden biri de atmosferi oyuncuya hissettirmesidir. Call of Duty 3, eski bir oyun olmasına rağmen grafikleri hâlâ işe yarar seviyede. Ayrıca ses motoru ise gerçekten ileri seviyede, çünkü arka planda duyulması gereken en ufak ses bile atlanmamış.
Tek oyunculu 14 farklı senaryosu var:
O dönem FPS oyunları, tek oyuncu modları içerisinde farklı senaryoları bir araya getiriyordu. Bu senaryolar genel olarak birbirlerine bağlı olmuyorlardı. Bunu değiştiren ilk oyunlardan biri Call of Duty 3 oldu. Çünkü içerisinde tek bir kombinasyon üzerinde ilerleyen 14 farklı senaryoya sahipti. Aynı hikayeyi 5 farklı ulusla farklı senaryoya değiştirerek oynayabiliyorduk. Bu uluslar Amerikalılar, İngilizler, Kanadalılar, Polonyalılar ve Fransızlar şeklindeydi.
Amerikan senaryolarında oyuncular Fransa’daki 29. Piyade Tümeni’ne getirilen Nichols’ı kontrol ediyorlardı. Kadro bununla sınırlı değil tabii ki. Nichols’ın kendi ekibi bulunuyor ve bu ekip içerisinde radyocusundan sağlıkçısına kadar herkes vardı. Ekibimiz Paris civarında bir ormanlık alanı kontrol altında tutmaları için gönderiliyordu. Takımın bir üyesi Huxley, Almanlar tarafından tutulan köprüdeki bombaları etkisiz hale getirmekle görevlendiriyordu.
Bunu yapmadan önce bacağından yaralanmasıyla bombaları etkisiz hale getirme görevini yine ekip içinden Çavuş McCullin yapıyordu. McCullin ise bu görevi sırasında öldürülüyordu. Ekibin başına daha sonra Dixon geçiyor ve yeni görevleri de bir alanı temizlemek oluyordu. İkinci taburun rahat hareket edebilmesi için bunun ve daha birçok temizleme işleminin yapılması gerekiyordu. Yani karakterleri gibi o karakterlerin hikayeleri de oyun boyunca iç içe oluyor, bu da hikaye anlatımını güçlendirip oyuncuyu savaş ortamına çekiyordu.
Oyunun çoğu film kadar etkileyici olan başlangıcı:
Fransız ve İngilizlerin ortak hareket ettikleri başlangıçta, uçaklarla bir hareketa gidiyoruz. Bu sırada 88 mm'lik bir top ateşi nedeniyle uçaklar düşürülüyor. Ekipten bazıları daha düştükten hemen sonra Alman askerleri tarafından öldürülüyorlar. Ana karakterimiz Doyle ise arkadaşlarıyla aynı kaderi paylaşmadan önce bölgedeki Fransız müttefik askeri Pierre LaRoche tarafından kurtarılıyor. Daha sonra ekibin uzun macerası da başlıyor. Yolda birçok kez Almanlarla karşılaşıyor, yeri geldiğinde çatışmıyor üzerimize atılan suçlamalardan kurtulmak için görevler yapıyoruz. Yani oyunda kara kuru bir savaş çizgiselliği yok.
Savaş oyunlarda genellikle karakterimiz ile bir başka birliğe yardım etmek zorunda kalıyoruz. Öyle ki senaryo gereği birçok kez, kalabalık çatışmalar yerine birebir dövüşler yapmak zorunda kalıyoruz. Oyunun diğer senaryolarına göre biraz daha gerçekçi diyebiliriz. Ancak diğer senaryolar da savaş atmosferini sonuna kadar yaşatıyor.
Oyunda ekstra olarak iki farklı senaryo daha bulunuyor. Bunlardan biri Kanada ve diğeri de Polonya. Kanada kampanyasında zırhlı birimde görev alıyoruz ve savaşa girme konusunda bazı tereddütlerimiz var. Bu sırada bir tarım bölgesini ele geçiriyoruz ve Alman askerlerine karşı savunuyoruz. Hikayenin ilerleyen kısımlarında bir tank grubunu kurtarmaya giderken kendimizi bir kasabayı ele geçirirken buluyoruz.
II. Dünya Savaşı'nın en çok zarar gören ülkelerinden Polonya senaryosunda ise 1. Zırhlı Tümeni’nde yer alan ve tank kullanmakta usta bir ekibi görüyoruz. Bu ekibin temel görevi taramalara katılmak ve ilerleyen aşamada ise Alman Alman General Richter tankını yok etmek. Polonyalılar daha sonra Ormel Dağı’nı savunuyorlar ve başarılı savunmanın ardından kendi tankları yok ediliyor. Bu andan itibaren saldırıya devam eden Almanlara karşı Polonya Piyade Birlikleri arasında görev yapıyorlar. Kısaca II. Dünya Savaşı'na dair Almanların karşısında duran ne kadar millet varsa hepsinin gözünden yaşananları görme fırsatı yakalıyoruz.
Call of Duty 3 çok oyunculu oynanabiliyordu:
PlayStation 3 ve Xbox 360 konsollarına sahip kullanıcılar oyunu 24 oyuncuya kadar çok oyunculu sunucularda oynayabiliyorlardı. Konsolların versiyonu düştükçe canlı oyuncu sayısı da düşüyordu. PlayStation 2 gibi modellerde 16 oyuncuya kadar destek veriliyordu. Ancak cihazın performansı ve özelliklerine bağlı olarak bu 10 oyuncu bile olabiliyor, oyuncu sayısı düştükçe oynanabilir harita sayısı da azalıyordu.
Eski oyunlarda şimdiki gibi karakter ve silahları ayrı ayrı seçme yoktu. Call of Duty 3 online oynarken sadece sınıf seçiyordunuz. Her sınıfın kendine ait özel silahı ve yetenekleri vardı. Bu sınıflar şu şekilde: Tüfekçi, Ağır Silahçı, Hafif Silahçı, Sağlıkçı, Keskin Nişancı, Destek ve Zırh Delici(Karşıtı). Çevrimiçi oynarken bu modlardan herhangi birini seçmeniz gerekiyor. Oyunun içerisinde öldükten sonra yeniden sınıf değiştirme şansına sahip oluyoruz.
Call of Duty 3 PC için çıkarılmamış olsa da özellikle konsol oyunu sevenler tarafından beğilmişti. Tarihi savaşlar söz konusu olduğu zaman akıllara gelen iki oyun Battlefield ve Call of Duty oluyor. Artık konsol savaş oyunları denildiği zaman söyleyebileceğimiz bir nostaljik oyunumuz da oldu.
Call of Duty serisi çıkardığı yeni oyunlarıyla beraber her zaman en çok konuşulan FPS oyunları arasında yer alacak gibi duruyor. Özellikle gündeme ayak uydurması ve PUBG gibi hayatta kalma modu çıkarmasıyla beraber son dönemde büyük ilgi çektimişti. Geçtiğimiz sonbaharda Call of Duty Mobile da piyasaya çıktı. Yani bir nevi dört bir yandan yeni oyunlar gelmeye devam ediyor. Peki sizin en çok sevdiğiniz Call of Duty oyunu hangisiydi?