Scripps Okyanus Bilimi Enstitüsü'nden araştırmacılar, bir arktik buzulu dinliyorlar. Bilim insanları Oskar Glowacki ve Grant Deane tarafından uygulanan yöntemle, 'buzdağı ayrışması' adı verilen süreçte buzulların kütle kaybının ölçülmesi için su altındaki akustik kayıtlar inceleniyor. Buzdağı ayrışmasında buz, buzulun kenarından kopuyor ve en nihayetinde su seviyesinin yükselmesine neden oluyor. Bu yavru buzulların okyanusa düştükleri zaman sıçrattıkları suyun sesi, bilim insanlarının analizine konu oluyor.
Gezegenimiz ısındıkça buzdağı ayrışmalarının artması bekleniyor ancak buzul/okyanus sınırındaki buzul kütlesinin kaybını kesin olarak tahmin etmek bir hayli zor. Bu zorluğun nedenleri arasında buzulların uzak bölgelerde bulunması ya da bilim insanlarını dengesiz buzul bölgelerinde doğrudan ölçümlerden alıkoyan tehlikeli koşullar yer alıyor.
Su altı mikrofonları ya da 'hidrofonlar':
Bütün bu zorlukları aşmak için National Science Foundation tarafından desteklenen ekip, Norveç'in kuzeyindeki kutup adalarından Hornsund Fjord, Svalbard'daki Hansbreen buzulunun yakınlarına su altı mikrofonu olarak bilenen 'hidrofonlar' yerleştirdi. Dalgıçlar, bu hidrofonları okyanus yüzeyinden 900 metre derine koydular. 1,5 aylık süre boyunca bu iki hidrofon, buzulların okyanusa düşme seslerini kaydetti.
Su altında kaydedilen sesler, bilim insanlarına matematiksel bir formül geliştirme şansı tanıdı. Bu formülle buzulun sesinden yola çıkarak toplam kütle hesaplanabiliyor. Bu model, buzdağı ayrışması nedeniyle ortaya çıkan kütle kaybının da ölçülmesini sağlıyor.
Peki okyanusa düşen bir buzul parçasının çıkardığı ses neye benziyor? Deane'in aktardığına göre bu ses, çatlamaya ve guruldamaya benziyor. Deane, sesin bas ağırlıklı olduğunu da dile getiriyor.
Geçen yaz aylarında sıcaklık seviyesinin çok yüksek seyretmesi sebebiyle yaklaşık %81'i buzullarla kaplı olan ada Grönland'da 600 milyar ton buzul erimişti. Bu erimenin küresel deniz seviyesini 2,2 milimetre yükselttiği tespit edilmişti.