Dünya dâhil bütün gezegenler bir zamanlar gaz ve toz bulutu hâlindeydi. Yıldızların etrafında savrulan bu gaz bulutları zamanla kütle çekimi etkisiyle gezegenleri oluşturdu. Benzer oluşumlar her an galaksinin çeşitli noktalarında gerçekleşiyor.
Öte yandan bu gaz disklerinin oluşumu her zaman gözlemlenebilen vakalar değildir. Uluslararası araştırmacılardan oluşan bir ekip, bu yapılardan birinin 15 fotoğrafını çekti. Çalışmalar, Astronomy & Astrophysics adlı dergide yayınlandı.
Yeni gezegenler doğuyor:
Bu araştırmadan önce de gezegen oluşturan diskler gözlemlenmişti. Bu görüntüler, en büyük tek aynalı teleskoplar kullanılarak elde edilmişti ve bu denli detaylara sahip değildi. Araştırmanın başyazarı, Belçika’daki KU Leuven’de çalışan Jacques Kluska daha önceki görüntülerde yıldızlara yakın olan ve kayalıklı gezegenlerin oluştuğu bölgelerin yalnızca birkaç pikselden ibaret olduğunu belirtti.
Araştırmacı, bu yapıların incelenmesi ve hangi örüntülerin gezegen oluşumunu sekteye uğrattığının belirlenmesi için detaylara bakılması gerektiğini açıkladı. Ayrıca yeni sistem sayesinde ilk defa gözlem yapabilmekten mutlu olduklarını belirtti.
Görüntüler bilgisayarda birleştirildi:
Kluska ve ekibi, Şili’deki ESO Gözlemevi'nden gelen verileri kullanarak 'kızılötesi girişim ölçer' adlı teknikle görüntüleri oluşturdu. Araştırmacılar, ESO’nun PIONER aracını kullanarak Very Large Telescope Gözlemevi'nin dört teleskobundan toplanan verilere erişim sağladı. Bu yöntemde görüntüler değil matematiksel veriler toplandı. Daha sonra da bu verilerden yola çıkılarak görseller oluşturuldu.
Araştırmacılar bu yöntemin seçilmesinin nedenini oldukça basit bir örnekle açıklamadı. Normalde bir yıldızın yörüngesinde şekillenmeye başlayan bir gezegeni gözlemleyebilmek oldukça zor. Bu mesafeden bir gezegen oluşumunu gözlemlemek, Ay yüzeyindeki bir insanı görebilmeye benziyor.
Görsellerde bazı noktaların diğerlerinden daha parlak oldukları göze çarpıyor. Bu noktalar da gezegenlerin oluşmakta olduğu bölgeler olarak dikkat çekiyor. Ekip, elde ettiği verilerde düzensizlikler olabileceğini belirtirken sonuçların doğrulanması ve geliştirilmesi için gözlemlerinin devam edeceğini açıkladı.