Geçtiğimiz aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkmasının ardından dünya genelinde 5 milyona yakın kişiye bulaşan ve 320 binden fazla insanın hayatına mal olan yeni tip koronavirüs hastalığı COVID-19, gündemdeki ağırlığını muhafaza etmeye devam ediyor.
Sanılanın aksine, normal bir grip hastalığından 20 kat daha ölümcül olan SARS-CoV-2 virüsü, salgının ilk zamanlarındaki bulaşma gücünü az da olsa kaybetse de, hala her gün binlerce insanın hayatına mal olmayı sürdürüyor.
Koronavirüs salgınında ikinci dalga endişesi giderek artıyor
Türkiye dahil dünyanın çeşitli ülkelerinde salgın önlemleri yavaş yavaş gevşetilmeye başlandı, ancak bu durum beraberinde çok önemli soru(n)u gündeme getiriyor: İkinci dalga yaşanır mı? Karantina kurallarının çok erken gevşetildiğini düşünen bazı sağlık uzmanları, ikinci dalganın kaçınılmaz olduğunu iddia ediyor.
İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi'nde viral genomik ve biyoinformatik başkanı Profesör David Robertson, COVID-19’un “neredeyse kontrol edilemez” olduğuna inanıyor. Salı günü Lordlar Kamarası Bilim ve Teknoloji Komitesi'nde konuşan bilim insanı, "Bu virüs asemptomatik ila hafif semptomları olan birçok insana neredeyse kontrol edilemez şekilde bulaşıyor. Hastalığı tamamen ortadan kaldırmamız mümkün olmayabilir” dedi.
Toplumlar, koronavirüsle yaşamaya alışmak zorunda kalabilir
Virüsün insan popülasyonuna yerleşeceğini ve birkaç yıl içinde grip gibi normal bir enfeksiyona dönüşeceğini düşünen Prof. Robertson, buna rağmen kısa vadede koronavirüs vakalarında ikinci bir artış olabileceğinden endişe ediyor.
Öte yandan COVID-19’un hiçbir zaman yok olmayabileceğini söyleyen tek bilim insanı Prof. Robertson değil. Dünya Sağlık Örgütü’nün Acil Durum Programı Direktörü Dr. Mike Ryan da 13 Mayıs’ta yaptığı basın toplantısında, virüsün toplumda bir endemiye dönüşebileceğini ve asla ortadan kalkmayabileceğini ifade etmişti.