Koronavirüs salgınının hayatımızdan çıkardığı şeylerden biri de sarılmak oldu. Virüsten korunmak için sosyal mesafe kurallarına uymaya çalışan insanlar, yakınlarıyla mümkün olduğunca sarılmamaya çalışıyorlar.
İnsanların küresel bir salgın sırasında bile birilerine sarılmaya ihtiyaç duyması, aslında kendilerini iyi hissetme duygusuyla açıklanabilir. Daha önce yapılan bir çalışma, sarılmanın sağlığa olan 12 faydasını ortaya çıkarmıştı. Bu kez ise Japonya’dan bilim insanları, sarılmanın en mükemmel hale nasıl gelebileceğini araştırdılar.
Mükemmel sarılma çalışması, hem bebekler hem de ebeveynleri üzerinde gerçekleştirildi
Japonya’daki Toho Üniversitesi’nde yapılan çalışmada, farklı baskı türlerindeki sarılmaların bebekler üzerindeki sakinleştirici etkisi analiz edildi. Araştırmacılar, farklı şiddetlerdeki sarılma türlerinin yanında bebeklere sarılan insanların değişim ile bebeklerde ortaya çıkan değişimi de incelediler.
Araştırmacılar, bebeklerin sarılmalara verecekleri tepkiyi ölçmek için bebeklerin kalp atış hızlarını izlediler ve sarılan kişinin sarılma şiddetini ölçmek için basınç sensörleri kullandılar. Çalışma sırasında bebeği tutma, orta basınçta sarılma ve sıkı sarılma türleri değerlendirildi.
Çalışmanın Cell dergisinde yayınlanan sonuçlarına göre orta basınçta bir sarılma, sadece tutmaya göre bebeği daha fazla yatıştırdı. Ancak sıkı bir sarılma bebekteki sakinleştirici etkinin azalmasına neden oldu.
Çalışma sırasında sarılma süresi 20 saniye olarak sınırlandırıldı. Bilim insanları, 1 dakika ve üzerindeki sarılmaların bebekler üzerinde kötü bir ruh hali yarattığını belirledikleri için çalışmada sarılma süreleri 20 saniyeyle sınırlandırıldı.
Çalışmada, orta şiddetteki sarılmanın mükemmel sarılma olduğu belirlendi
Başka insanların bebeklere sarılması sonucu bebeklerde ortaya çıkan etki de araştırmada analiz edildi. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde 125 günden büyük olan bebeklere ebeveynlerin sarılması, yabancıların sarılmasından daha sakinleştirici bir etkiye neden oldu. Sarılma çalışması sırasında sadece bebekler değil, ebeveynler de bebeklerine sarıldıklarında sakinlik belirtisi gösterdiler.
Üç farklı şiddette araştırma yapan bilim insanları, orta şiddetli bir sarılmanın en mükemmel ve sakinleştirici sarılma olduğu sonucuna vardılar.
Çalışmayı gerçekleştiren bilim insanları, söz konusu çalışmalarının sarılmanın bebekler üzerindeki fizyolojik etkisinin ölçüldüğü ilk çalışma olduğunu söylediler. Araştırmacılar, çalışmalarının sonuçlarının ebeveynle çocuk arasında bağ ve çocuk psikolojisi alanında ilerlemeler sağlayacağını açıkladılar.
Çalışmaya katılan araştırmacılardan biri olan Hirosama Funato, çalışmalarının otizmin erken teşhisinde de kullanılabileceğini söyledi. Funato, araştırmalarının bir sarılma sırasında ortaya çıkan duyusal girdilere ve kalp atış hızındaki değişime odaklandığını açıkladı. Funato, “Otizm spektrum bozukluğu(ASD) olan çocuklar duyusal entegrasyon ve sosyal tanıma güçlüğü çekiyorlar. Bu nedenle basit sarılma ASD için yüksek ailevi riski olan bebeklerde otonomik fonksiyonların duyusal entegrasyonun ve sosyal tanıma gelişiminin erken taranmasında kullanılabilir” dedi.