Batlamyus Krallığı'nın, VII. Kleopatra'nın ölümünden sonra MÖ. 30’da yıkılması ve ardından gelen Roma İmparatorluğu'nun görkemli yükselişi, araştırmacılar tarafından Batı medeniyeti tarihinin en önemli siyasi geçişleri arasında gösterilir.
Antarktika'dan çıkarılan eski buz çekirdeği örneklerinin analizi, bu geçişin MÖ 43'te Alaska'daki Okmok yanardağının patlamasından kaynaklı olarak iklimin değiştiği bir dönemde meydana geldiğini gösteriyor. Öyle ki, dönemin iklim verilerine göre MÖ 43 ve 42, Kuzey Yarımküre'deki son bin yılın en soğuk dönemi oldu.
Yazılı kaynaklar, patlamanın hemen ardından Akdeniz'de olağandışı iklim koşullarının, kıtlığın, salgın hastalıkların ve toplumsal huzursuzluğun yaşandığını gözler önüne seriyor. Araştırmacılar, Ptolemaios Krallığı veya Batlamyus Hanedanı’nın fazlasıyla etkilendiği bu iklim temelli şokun, dönemin kırılma yaratan tarihsel gelişmelerinde önemli rol oynadığını düşünüyor.
Nevada, Reno'daki Çöl Araştırma Enstitüsü'nden Joseph McConnell ve meslektaşları, Grönland bölgesinden çıkardıkları beş buz çekirdeğini analiz etti. Hepsi de, MÖ 43’te yaşanan yanardağı patlamasından gelen kükürt bakımından zengin kül tabakaları içeriyordu.
Çekirdeklerdeki kül parçalarının kimyasal analizi yapan ekip, örneklerin Alaska'nın Okmok yanardağındaki küllerle eşleştiğini gözlemledi. Bilgisayar sistemlerinde gerçekleştirilen modelleme ve simülasyonlar, patlamanın ardından çıkan volkanik küllerin atmosfere yükseldiğini ve Akdeniz'deki sıcaklıkların normalin 7 ° C kadar düşmesine neden olduğunu gösterdi.
Araştırmacılar, Makedonyalı Büyük İskender’in ölümünün ardından, fethettiği topraklarda Makedonyalı general Ptolemaios I Soter tarafından kurulan Helenistik Batlamyus Hanedanlığı’nın istikrarsızlaşmasında ve sonrasında MÖ. 30’da Roma İmparatorluğu tarafından yıkılmasında, Alaska'daki Okmok yanardağının patlamasının etken faktörlerden biri olduğunu düşünüyor.