Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra küresel bir pandemiye dönüşen yeni tip koronavirüs (SARS-CoV-2) salgını COVID-19, özellikle aşı karşıtlarına aşılar olmadan yaşamın nasıl olacağını net bir şekilde hatırlattı.
Şimdiye dek, SARS-CoV-2 veya diğer koronavirüslere karşı koruma sağlayacak önleyici bir aşı geliştirilmemiş olmakla birlikte, Amerikan Mikrobiyoloji Derneği'nin bir yayını olan mBio'da yayınlanan yeni bir makaleye göre tek bir enjeksiyonda üç ayrı hastalığa (kızamık, kabakulak, kızamıkçık) karşı etkili bir aşı olan MMR, COVID-19’un ölümcül tehlikesini azaltabilir.
COVID-19’un tehlikesi, uzuvlara ve büyük organlara doğru olan kan akışının azalmasına, organ yetmezliğine ve hatta ölüme neden olan septik inflamasyondan kaynaklanıyor. Ne kızamık, ne kabakulak ne de kızamıkçık, koronavirüs ailesinin bir parçası olmasa da, MMR’ın bu hastalıklar dışındaki ölümcül enfeksiyonlara karşı da koruma sağlayabildiğine dair kanıtlar bulundu.
Araştırmacılar, diğer ülkelerden de gelen araştırmalara dayanarak, ölümcül polimikrobiyal sepsise karşı Mycobacterium bovis (BCG) aşısı kullanılan bir laboratuvar örneğini inceledi. Ekip, sepsise karşı gözlenen korumanın, zaten septik enflamasyonu baskıladığı bilinen uzun ömürlü miyeloid türevi baskılayıcı hücrelerden (MDSC'ler) kaynaklandığını keşfetti.
MMR’ın insanlarda kullanım için tamamen güvenli bir aşı olduğunu belirten araştırmacılar, COVID-19’un MDSC'lerin azlığından kaynaklanan akciğer iltihabı ve sepsis ile güçlü şekilde ilişkili olduğu için bunun umut verici bir araştırma alanı olduğuna inanıyorlar.
MMR aşısının SARS-CoV-2 virüsüne karşı etkili olabileceğine yönelik teori, Theodore Roosevelt örneği ile destekleniyor. ABD Donanmasına bağlı gemide COVID-19 tanısı konulan 995 askerden sadece bir tanesi hastaneye yatacak kadar ağırlaşmıştı. Araştırmacılar, bunun kısmen MMR aşılarının tüm ABD Donanması askerlerine verildiğinden kaynaklanmış olabileceğini söylüyorlar.
MMR aşılarının zorunlu olduğu bölgelerdeki ölüm oranlarının daha az olduğuna dikkat çeken ekip, çocukların hastalığı çok hafif semptomlarla geçirmelerinin, OPV, MMR, BCG ve suçiçeği gibi canlı aşılara yetişkinlere kıyasla daha sık ve daha yakın zamanda enjekte olması ile açıklanabileceğini belirtiyor.
Elbette klinik araştırma yapılmadan MMR aşısının COVID-19’a karşı etkili olup olmadığını bilemeyiz ancak bilim insanları, güvenli kullanımı göz önüne alındığında, MMR aşısının enfeksiyona karşı ciddi ve risksiz bir silah olabileceğini düşünüyor. Araştırmacılar şimdi, bu tezin doğruluğunu ispatlamak için klinik düzeyde bir çalışma yapacaklar.