Vahşi doğada canlılar, varlıklarını sürdürebilmek için yırtıcı avcılara karşı çeşitli savunma stratejileri geliştirmek zorundadır. Canlıların en sık başvurduğu savunma stratejisi ise, avcılar tarafından fark edilmelerini engelleyen kamuflajdır.
Sığ sulardaki balıklar, avcılardan korunmak için genellikle şeffaf ya da ayna benzeri bir yüzeye sahip olmayı tercih ediyorlar. Ancak konu, Güneş ışığının ulaşamadığı 650 metre üzeri derinliklere geldiğinde bu kamuflaj yöntemleri işe yaramaz hale geliyor.
Ultra-siyah balıklar, üzerlerine gelen ışığın neredeyse tamamını emiyor
Güneş ışığının ulaşamadığı bölgelerde çoğu avcı, avlarını görebilmek için biyolüminesans adı verilen bir yöntem ile kimyasal enerjiyi ışık enerjisine dönüştürüp avlarını ortaya çıkarmaya çalışır. Böyle bir avcıya karşı ışığı yansıtan bir yüzeye sahip olmak, hayatta kalmak için pek de avantaj sağlamaz.
Pigmentasyon ise derin denizlerdeki en güvenli kamuflaj yöntemlerinden biridir. Pigmentasyon gerçekleştiren canlılar, biyolüminesans ile ışık yayan canlılardan gelen ışığın neredeyse tamamını emer. Böylece avcı, avının yerini tespit edemez.
Pigmentasyon, hem av hem de avcılar tarafından kullanılıyor
Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’den zoolog Karen Osborn, Meksika ve Monterey Körfezi'ndeki araştırmaları sırasında orta derinliğe bırakılan ağlar sayesinde bu ultra-siyah balıklardan bazılarını incelemek üzere yakalamayı başardı.
Sorun şu ki, bu ultra-siyah balıklar, üzerlerine gelen ışığın yaklaşık yüzde 99,5’ini emiyor, sadece yüzde 0,5’ini geri yansıtıyor. Bu nedenle nesnelerden yansıyan ışığı algılayarak çekim gerçekleştiren fotoğraf makineleri ile balığın fotoğrafını çekmek pek de mümkün olmuyor.
İnsan yapımı herhangi bir yapıdan daha siyah olan bu balıkların bu denli koyu renkli olmasının nedeni, melanozom adı verilen bir pigment türü. Aslına bakacak olursak bu pigmentlerdeki melanin, insanlardaki ile benzer bir çalışma prensibine sahip. Yalnızca ortaya çıkan sonuç, ortam şartlarına bağlı olarak daha farklı oluyor.
Pigmentasyon yöntemiyle ilgili bir diğer ilginç bilgi ise hem avcılar hem de avlar tarafından kullanılıyor olması. Avlar, saklanmak için bu yönteme başvururken avcılar, kendi biyolüminesans ışıklarından saklanmak ve avları ürkütmemek için pigmentasyona başvuruyor.