The Air Quality Life Index (AQLI) tarafından yayınlanan yeni bir rapor, insan sağlığı için küresel çapta en büyük riskin bir virüs olmadığını ortaya koydu. Bilim insanlarına göre insan sağlığı için en büyük tehdit hava kirliliği ve genç, yaşlı, erkek, kadın ayırt etmeksizin insanlığın ortalama yaşam süresini iki yıl aşağı çekiyor.
AQLI’ye göre hava kirliliğinin oluşturduğu riskin kesinlikle gözardı edilmemesi gerekiyor. Zira hava kirliliği, COVID-19 gibi kısa sürede büyük semptomlar göstermese de uzun vadede ömrümüzden yıllar götürebiliyor. Üstelik hava kirliliğinin arttığı bölgelerde bu süre 10 yıla kadar uzayabiliyor.
Yayınlanan rapora göre bir zamanlar hava kirliliğinin en yüksek olduğu ülke olan Çin, gerçekleştirdiği düzenlemelerle son 20 yılda hava kirliliği artışını durdurmayı başardı. Bu konuda katı düzenlemeler yürürlüğe koyan ABD ve Japonya gibi ülkeler ve Avrupa ise, hava kirliliğinde düşüş göstermeyi başarmış durumda.
Dünya nüfusunun neredeyse dörtte birine ev sahipliği yapan Bangladeş, Hindistan, Nepal ve Pakistan için ise benzer şeyleri söylemek pek de mümkün değil. Bangladeş, ülke ortalaması olarak dünyada hava kirliliğinin en yüksek olduğu ülke. Burada hava kirliliği öylesine yüksek seviyelere ulaşabiliyor ki insanların ortalama yaşam süresi hava kirliliği kaynaklı olarak 10 yıl kadar azalıyor.
Hindistan’ın 250 milyon kadar insana ev sahipliği yapan kuzey eyaletleri için de benzer durum geçerli. Hava kirliliği kaynaklı olarak ortalama yaşam süresinin 5 yıl kadar düştüğü Hindistan’ın kuzey eyaletlerinde ise ortalama yaşam süresi 8 ila 10 yıl arasında düşüş gösteriyor.